İsviçre Hesabı
İsviçre'de banka hesapları gizlidir. Bu yüzden, para kaçırmak isteyen doğru İsviçre bankalarına koşar. Bu bankalardan bilgi isteyemezsiniz, vermezler.
Vermezler, ama İtalyan polisi bir yolunu bulup, «Sarı Avni» diye bilinen Avni Karadurmuş (Musullulu) ile uyuşturucu madde kaçakçılığından italya'da tutuklu Sabit Tırnovalı ve Celâl Erdoğan'ın banka hesaplarını ele geçirir.
Daha sonra bu banka hesapları, ilgileri nedeniyle Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanmakta bulunan Behçet Cantürk'ün dava dosyaları arasına girer.
Sabit Tırnovalı'nın «Trade Development Bank»taki t138.591 RL» hesabından 9.12.1983 günü, «gümrük çıkış beyannamesi 23466» sayılı işleme dayanarak, Akbank İstanbul Galata Şubesi'ne biri 176 bin 400, biri de 323 bir» 400 olmak üzere 499 bin 400 dolar gönderilmiştir.
«ENKA» bilindiği gibi ANAP ile iç içe olan bir «ayrıcalıklı şirkebtir. Bu şirketin uyuşturucu madde kaçakçılığından tutuklu Sabit Tırnovalı ile ne gibi ilgisi vardır?
Evet, «merak bu ya» soruyoruz.
Avrupa'daki eski «ülkücü Türk Federasyonu Genel Başkanı» ve «fındık dışsatımcısı» Lokman Kondakçı'nın 28 Mart 1983 günü Cenevre'deki UBS aracılığı ile Sabit Tırnovalı'ya niçin 150 bin DM gönderdiğini de somak istiyoruz.
Yine «UBS Zürih, Okumuş, Compte 51652061 0» sayılı hesabın «Okumuş Holding» ile bir ilgisi olup olmadığını da...
Ayrıca, «Middland Bank, Quenns Street Branch, Cardiff, Dr. A. Türkeş»in kimliğini de...
Tırnovalı'nın, Yılmaz Sazak'ın «Barclays Bank Ltd. 53 Maida Vale Branc London 70831818» sayılı hesabına 7.12.1983 günü niçin 10 bin dolar gönderdiği de...
Niçin gönderilir bu paralar bir uyuşturucu kaçakçısına? «Hayalî ihracat» için mi? Yabancı şirketlerin «garantisiz alacakları» için mi?
Sarı Avni'den, Tırnovalı'ya, Tırnovalı'dan ENKA'ya uzanan bu hesapların anlamı nedir?
Merak ediyorum, soruyorum:
«Sarı Avni» diye bilinen kaçakçının asıl adı Avni Ka-radurmuş'tur. «Sarı Avni», şimdi Avni Yaşar Musullulu adını aldı. Sarı Avni'nin başka kimlikler altında şu anda İtalya'da yaşadığı sanılıyor.
Sarı Avni'nin İsviçreli bir ortağı var: Adı Paul, soyadı Waridel.
İsviçre'de uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak suçundan 13 yıla hükümlü, 1941 doğumlu Waridel, 14 Haziran 1985 günü, ABD New York Bölge Mahkemesi yargıçlarına, «Amerikan ve Yunan istihbaratı adına çalıştığını» söylediği biliniyor. (CR.286 (2N.L) Tutanak, s. 120).
Dahası var:
«Sarı Avnbnin Zürih'te bir turizm şirketi var. Adı «Sultan Turizm»... Sultan Turizm'in bir de yönetim kurulu başkanı var: Adı Cristian Schmid.
Sarı Avni'nin ortağı Avukat Schmid, uzun süre Zürihteki Türk Hava Yolları'nın avukatlığını da yapmış!
Ne zamana kadar? Yakın zamana kadar. 1984'e kadar...
Sarı Avni, Amerikan ve Yunan istihbaratı, THY Zürih Şubesi Hukuk Danışmanlığı işte böyle iç içe çalışmış yıllarca...
Sarı Avni'nin banka hesaplarında 100721 numarada Ahmet Ümit Akçal adı göze çarpıyor. Kim bu Akçal?
3 Mart 1981'de Sarı Avni'nin hesabından 150 bin dolar gitmiş Ahmet Ümit Akçal'a... Allah, Allah!
İşler çok karışık... Kimin eli, kimin cebinde belli değil... Behçet Cantürk, Emin Gorpe ve İsmet Hilmi Balcı iş ortağı... Balcı, 1969-73 döneminde AP milletvekili olarak TBMM'de görev yapmış... Daha önce de Çalışma Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'nde bulunmuş... Emin Gorpe adı son olarak geçenlerde konu ettiğimiz Anamur gümrüğünden yapılan «hayalî ihracat» işine karışmış...
Uyuşturucu Madde kaçakçısı Tırnovalı'nın hesabından 7.1.1985 günü «Soydan Pazarlama A.Ş.»nin, «Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Elmadağ Şubesi»ndeki hesabına «251497» sayılı gümrük çıkış beyannamesi uyarınca gönderilen para da 35.543.75 dolar.
Yılın ilk günü böyle «karışık ilişkiler»i okuyunca insanın sinirleri bozulur.
Haydi yarın, Antalya'da bir sahil sitesinde buluşalım. Biraz temiz hava alırız da!
YILMAZ SAZAK AÇIKLIYOR:
1 — 1 Ocak günü bu köşede yer alan yazıda üç uyuşturucu madde kaçakçısının İsviçre'deki banka hesaplarında adlarına rastlananlar ile ilgili sorular sormuştuk. Bu sorularla ilgili ilk yanıt «ENKA»dan gelmişti. Bu yanıtı hemen yayımladık. İkinci yanıt, Yüksel İnşaat A.Ş. sahiplerinden Sayın Yılmaz Sazak'tan geldi.
Sayın Sazak, mektubunda, 1 Ocak günü beni telefonla aradığını, ancak bulamadığını kaydettikten sonra, «10.000 dolar havalesinin doğru» olduğu, yurtdışında okuyan çocuklara gönderilmek üzere Türkiye'de eski ortağının bir arkadaşına Türk parası ödediğini yazıyor. Sazak, 1980 yılında teröristlerce öldürülen kardeşi Gün Sazak'ın 1978 yılında lenf kanseri olduğunu, birlikte İngiltere'ye gittiklerini, gerekli ameliyat parasını ortak iş yaptıkları Avusturyalı bir işadamından aldıklarını, bu paranın Barclays Bank'ta açılan bir hesaba yatırıldığı belirtiliyor.
1984 yılında kendisinin de Londra'da bir ameliyat geçirdiğini anlatan Sazak, ameliyat parası için eski ortağına Türk parası ödediğini, paranın bu para olabileceğini yazıyor.
Sayın Sazak'a, konuya getirdiği bu açıklık nedeniyle teşekkür ediyorum.
2 — Anadolu Bankası'nın «riskleri 500 milyon lira»nın üzerindeki «donuk krediler» ile ilgili yazımızda adı geçen Süzer Holding'in sahibi Mustafa Süzer telefon ile arayarak, «bankaya donuk kredi borcu» olmadığını söyledi.
Banka kayıtlarında «riskleri 500 milyonun üstünde bulunan firmaların isimleri» listesinde Süzer Dış Ticaret A.Ş.'nin «H. Ger. Mek.» bunun karşısındaki rakam 3.616.533.000 liradır. Bu nedenle konu, banka ile Sayın Süzer arasındadır.
Sayın Süzer'e bu açıklaması nedeniyle teşekkür ederim.
ENKA AÇIKLIYOR:
1 Ocak 1988 günü, Sabit Tırnovalı adlı bir uyuşturucu madde kaçakçısının İsviçre'deki «Trade Development Bank»taki he-. sabından «ENKA Pazarlama İhracat ve İthalât A.Ş.»nin 9.12.1983 tarihinde Akbank İstanbul Galata Şubesi'ne iki ayrı havale ile toplam 499 bin 800 dolar gönderildiğini ve bu havalelerin de «gümrük çıkış beyannamesinin 23486 sayısına dayandırıldığını açıklamıştık.
Tırnovalı'nın ortağı Zakir Soydan'ın hesabında, uluslar: arası kaçakçılık olaylarında adları geçen «Mecataaf ve «Shak-karco A.G.»nin de sık sık para havalelerine rastlanmaktadır.
Olay, bu yönü ile de araştırılmaya ve soruşturulmaya değerdir.
Bu yazımızla ilgili olarak ENKA Pazarlama ihracat ve İthalât A.Ş. adına Sayın Şerif Egeli'den bir mektup aldık.
Mektup şöyle:
«Sayın Uğur Mumcu
Gazetenizin 1 Ocak 1988 tarihli nüshasında, 'İsviçre-Hesabı' başlıklı yazınızda şirketimiz hakkında iltibasa mahal verici bir ibare mevcuttur. Gerçekten yazının bir bölümünde, 'Bu şirketin (ENKA Pazarlama İhracat ve İthalât A.Ş.) uyuşturucu madde kaçakçılığından tutuklu Sabit Tırnovalı ile ne gibi ilgisi vardır' sorusunu sormaktasınız. Bu sorunun temeli, şirketimizin 15 Kasım 1983 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu iki ihracat işlemi sonucunda dış alıcı firma tarafından Akbank İstanbul Galata Şubesi'ne havale edilen $ 176.400 ve $ 323.400 ceman $ 490.800'a ilişkindir.
Yukarıda bahsi geçen ihracat, şirketimizin, Bursa, Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren, 14947/24087 Ticaret Sicil No'lu, TİSAŞ Tekstil Sanayi Anonim Şirketi'nin imal ettiği hazır giyim mamullerinin, İsviçre, P.O.B. 287, 8903 BİRMENSDORF, ZÜRİCH, İSVİÇRE'de mukim RHOMBOTEX S.A. Şirketi'ne satışı ile ilgilidir.
Her ihracat işlemi gerçekleştikten sonra ihracatçı firma, ihracat vesaikini bir Türk bankası aracılığı ile ithalâtçı firmanın bankasına tahsil edilmek üzere gönderir. İthalâtçı firma da gönderilen mamulleri ülkesine ithal edebilmek için, önce ihraç vesaikinin bedelini, vesaiki gönderen Türk bankasına havale eder, sonra gerekli vesaiki bankasından teslim alır. İhracatçı firma, ihracat bedelinin hangi kaynaklardan sağlanarak havale edildiğini araştırmak mükellefiyetinde olmadığı gibi böyle bir imkâna da sahip değildir.
İhracatçı firmanın T.C. kanunlarına göre sorumluluğu ihracat bedelinin zamanında yurda gelmesini sağlamaktır. İhracatçı firma, ihracat vesaikinin gönderildiği yabancı bankayı ihraç vesaikinde belirtir. Ancak ihracat bedelinin hangi kâynaklardan sağlanarak Türk bankasına havale edildiğini bilmek imkânına sahip değildir ve bu bilgiyi araştırmak mükellefiyetinde de değildir. Ayrıca, ihracat bedelinin yurda geldiğinin İspatı olan, Türk bankasınca tanzim edilen döviz alım bordrosu üzerinde havalenin hangi kaynaktan gönderildiği belirtilmez.
Yazınızda değindiğiniz ihracat işleminde de, firmamız yukarıda belirtilen yöntemde, ihracatı gerçekleştirdikten sohra İhraç vesaikini, alıcının bankası 'Credit Commercial de France', Zürih'e gönderilmesi için Akbank Galata Şubesi, İstanbul'a teslim etmiştir. Yukarıda belirtilen alıcı firma da, vesaikler kendisine ibraz edildikten sonra, Akbank Galata Şube-si'ne vesaik bedellerini zamanında havale etmiştir. Bu bedeller de Akbank Galata Şubesi'nce ihracat bedeli olarak tahsil edilerek, namımıza gerekli döviz bordroları tanzim edilmiştir.
Yukarıda açıkça izah edildiği gibi, firmamız Bursa'da halen faaliyetini devam ettiren bir tekstil firmasının mamullerini, kendi pazarlamasını yaptığı İsviçreli bir firmaya tüm ya^ salara uygun olarak ihraç etmiş ve ilgili dövizlerinin zamanında yurda gelmesini sağlamıştır. Buna ilâveten yazınızda adı geçen Sabit Tırnovalı adlı şahıs, şirketimiz tarafından hiçbir şekilde tanınmadığı gibi, kendisi ile dolaylı veya dolaysız herhangi bir ilişkimiz olmamıştır, olması da mümkün değildir.
İşbu açıklamamızın tarafınızca dikkate alınacağını ümit eder, saygılarımızı sunarız.»
Sayın Egeli'ye teşekkür ederim.
Bu mektuptan da anlaşılıyor ki, «sistem» budur. Bu sistem gereği, dışsatım şirketlerine yurtdışından gönderilen dövizin bir bölümü, işte böyle, uyuşturucu madde kaçakçılarının hesaplarından gelmektedir.
ENKA, uyuşturucu madde kaçakçısı Sabit Tırnovalı'yı hiç tanımamış olabilir.
Ancak «sistem» böyle işliyor.
Böyle işlediği için de ANAP, Türk parasının kıymetini koruma hakkındaki 28 sayılı karara ilişkin tebliğin 5. maddesini, 28 Aralık 1983 günü değiştirip,
«Türkiye'ye her türlü yoldan ve cinsten döviz ithali serbesttir. Hiçbir kayda tabi tutulmaz ve menşei araştırılmaz» hükmünü getiriyor.
Her şey o kadar açık ki..
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 1 Ocak 1988