'Kabe manzaralı torpilden bıktım'

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

'Kabe manzaralı torpilden bıktım'

İletigönderen Türk-Kan » Prş Ara 11, 2008 16:46

"Kabe, Boğaz değil. Geleneğimizde, kitabımızda bu yok. Kabe manzaralı oda olmaz."

Son yıllarda ’Kabe manzaralı oda tutkunu hacıların torpil talepleri’ yüzünden tansiyonunun çıktığını söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Bardakoğlu, "Biri Harem’i görüp diğeri görmeyince, ’Aynı parayı verdik’ diyor. Bana ulaşamazsa Ankara’dan zevata ulaşıyor" diye isyan edip ekledi: "Kabe, Boğaz değil. Geleneğimizde, kitabımızda bu yok. Kabe manzaralı oda olmaz."

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Mekke’de düzenlediği basın toplantısında hac dönemini değerlendirdi, bir bakıma içini döktü. Hürriyet gazetesinin haberine götre, Mekke’nin dönüşüm projesinden sonra Hac yapmanın daha pahalıya malolacağına işaret eden ve Harem’in etrafındaki yüksek binalarda haccın 8 - 10 bin eurodan başlayacağını, diğer hacıların ise raylı sistemle Kábe’ye ulaşacaklarını belirten Bardakoğlu, İslam kültüründe "Kábe manzaralı oda" kavramı olmadığını savundu.

'Penceremden gözükmüyor’

Post modern yıpratmalara karşı direnmek gerektiğini belirten Bardakoğlu, "Kábe’ye bakarak kahve içmek, dini duyarlılığımızı da incitiyor. Ama bizim hacılarımız, ’Benim penceremden Kábe görünmüyor’ diye bizimle kavga ediyor. Biz Diyanetiz, Kábe’yi gören odaya yüksek fiyat uygulayamayız. Hacılarımızdan biri Harem’i görüp diğeri görmeyince, ’Aynı parayı verdik’ diyor. Bana ulaşamazsa Ankara’dan zevata ulaşıyor. ’Başkan bir ilgilenemez misiniz ?’ dediklerinde, bizim tansiyon o zaman çıkıyor. Kábe manzaralı oda kavramını tümüyle reddetmemiz lazım" dedi.

'İki kişilik odalarda kalın'

Bardakoğlu, "Hac için 2 bin 50 euro veririm, daha bir kuruş verecek param yok" diyen hacıların, ekstradan 2 bin euro daha harcadığını ifade ederek, hacı adaylarına gelecek yıl için iki kişilik odalarda kalmalarını önerdi. Bardakoğlu, "Hacının aklı parada kalmasın, gelip ibadetini yapsın. Ben eşime dostuma, hepsine müstakil, iki kişilik odalar tavsiye ettim. Önce fiyat yüksek dediler. Sonra hepsi teşekkür etti" dedi.

Kutupta namaz değersiz mi?

Bardakoğlu, Türkiye’de de bazı camilerde "Mescid - i Nebevi’den gelmiş halı var" diyerek, onun üzerinde namaz kılınmaya çalışıldığını hatırlatarak, "Onun üzerinde namaz kılınca, Mescid - i Nebevi’de kılınmış gibi olmuyor. İbadetin en makbulü gösterişten uzak olandır. Her namaz Kábe’de kılınan namaz değerinde olabilir. Kutupta da Kábe’den daha değerli namaz kılabilirsiniz" dedi.

'Çocuk fanilası süren var'

Bardakoğlu, gelen hacılardan bazılarının Kábe’ye fanila sürdüklerine de dikkat çekip, "Tıpta çare bulamayanlar, çocuğunun giydiği fanilayı getirip Kábe’nin duvarına sürüyor. Bunun dinde yeri yok, ama insan psikolojisinde yeri var. Tıp pozitif bilim değildir" dedi. Bu yıl hacca ileri derece 20 kanser hastasının geldiğini söyleyen Bardakoğlu, gazetecilerin "Kutsal topraklarda ölmek" amacıyla gelen hacılarla ilgili görüşünü sorması üzerine, yorum yapmak istemedi.

'Kurban sadece kan akıtmak değildir'

Bu yıl hacda 102 bin 750 adet kurban kesildiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye’deki kurban manzaralarını da şöyle değerlendirdi: "Kurbandan amaç sadece kan akıtmak, hayvanı telef etmek değil. Kurban, yanındakine uzağa, kutuplardaki insana kadar ihtiyaç sahibine ulaştırmak, hayvanın hiçbir bir parçasını ziyan etmemektir. AB’den heyet gelmiş, hayvanlara eziyet ediliyor diye. Biz kasabı, hayvanı bulup kurban hizmeti verecek değiliz. Diyanet sadece doğruyu açıklar. Çevre ve hijyenik şartların ihlali doğru değil. Artık bu manzalar münferit kalmalı, yoksa Türkiye’ye yakışmıyor."

'Hacdan sonra kalana şeytan musallat oluyor'

HAC bittikten sonra hacıların Suudi Arabistan’da gereğinden fazla kaldığını, bunun nedeninin de Suudi Hükümeti’nin ülkelerin havaalanlarına iniş hakkını sınırlamasından kaynaklandığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bu konudaki sıkıntıları da şöyle değerlendirdi: "İnsanlar uzun dönemlere sevinerek kaydoldular. Ancak hacdan sonra burada kalmak sıkıntı. Paraları bitiyor, gönülleri daralıyor, laubalilik oluşuyor. Buranın manevi havasına uygun davranma adabını yitiriyor.

'Türkler çok harcıyor'

Şeytan musallat oluyor. Hac sonrası sıkıntılar, dargınlıklar, hırgür artıyor. Otobüste herkes güle oynaya gelirken, dönüşte herkes birbiriyle küs oluyor. Türk hacıları çok para harcıyor. Bir hacının diğerine çarşıya giderken haber vermemesi uluslar arası savaş sebebi oluyor. İnsanlar çocuklaşıyor. Gönlümüz istiyor ki erken ödenelim. Dönüşte ilk haftalarda izdiham oluyor."




Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x