Kabus ve Hayırdır İnşallah

Tartışma Alanı

Kabus ve Hayırdır İnşallah

İletigönderen cafersadık » Pzt May 14, 2007 12:50

Kabus ve Hayırdır İnşallah

Hüseyin Mümtaz


CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne müracaatı doğruydu da, Baykal’ın karardan bir gün önce Yüce Mahkemeyi tehdit etmesi hiç yakışık almıyordu.

Sonuçta o son dakika tahrikine rağmen Mahkeme eline geçen fırsatı değerlendirmiş, Türkiye’yi krizden, Cumhurbaşkanı bile seçemeyecek bir demokrasi ayıbından kurtarmış, acemi politikacılara ‘’yasal sınırlar’’ içinde bir fırsat, bir çıkış yolu sunmuştur.

Hırslı ve inatçı politikacılar yeni bir yanlış yapmaz ve Akepe de bir seferliğine çözümü, herkesle ve her şeyle inatlaşmak değil uyuşmakta ararsa çifte seçim sürecini en az zararla atlatabilme şansı doğmuş gibidir.

12 ve 13 Nisan’da Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın konuşmaları ile açığa çıkan, 14 ve 29 Nisan’da milleti sokağa döken kâbus; ‘’Devlet’’i, Erdoğan-Arınç-Gül üçlüsünün ele geçireceği kâbusu idi.

Gül’ün aday gösterilmesi toplum duyarlığının hiçbir şekilde ‘’algılanmadığını’’ ortaya koyunca olaylar başdöndürücü bir hız kazandı.

27 Nisan gecesi Genelkurmay ‘’hard diski yeniden formatladı’’.
29’unda sistem kendi kendine sağlıklı çalıştığını test etti.
1 Mayıs’ta da Anayasa Mahkemesi ‘’Sistemi Geri Yükledi’’.
Yola e-muhtıra ile çıkarsanız, bize de böyle digital yorum yapma fırsatı verirsiniz..

Akepe için yolun sonu görünmüştür. Zorlamamalıdır. Germemelidir. Bünye bu üslûpta, bu kafada politikayı kabul edemeyeceğini göstermiştir.

Türkiye çifte seçimi en kısa zamanda en az sarsıntıyla atlatabilmelidir ki etrafına baksın.

Çünkü dünya dönüyor.

Dışarısı ateş, içerisi alevler içinde..

Türkiye’nin, âcilen çözmesi gereken ‘’4K’’ denklemi ve dikkatle incelemesi gereken “4T” faktörü vardır.

“4K”, kuzeyden itibaren saat yönünde Karabağ, Kerkük, Kıbrıs, Karasu (Mesta-Batı Trakya)’dur.

“4T” ise Talabani, Talât, Tasos ve Tayyip Erdoğan’dır.

Erdoğan Cumhuriyetin bütün kurumlarıyla kavgalıdır. Askerle, yargıyla, üniversite ile..

Milletle..

Ama nedense “Ulusa Sesleniyor”..

En baştan beri ulusu-milleti karşısına alan, “Cumhuriyet’i Cumhur korur, kurumlar değil” diyen Erdoğan öyleyse neden “Cumhur”a değil de hâlâ ve ısrarla “Ulus”a sesleniyor?

Türkiye, bir sırat köprüsünden geçiyor.

Dışarıdan Bilderberg-CFR yönetimli İsrail, AB, ABD sarmalında. İçeriden Mandacı-Mürteci-Bölücü üçlüsünün sıkıştırmasında...

Halbuki masada kâğıtlar tekrar karıştırılıyor, Rusya yeniden devreye giriyor..
Herkes farkında bir tek BOP Eşbaşkanı değil.

Soğuk savaş dönemi’nde Türkiye rahattı. Komşusu Sovyetler Birliği’ni, Atlantik ötesi müttefiki ile dengelemeye çalışırdı.

Şimdi komşuları arasında Rusya yok ama ‘’müttefiki’’ Amerika geldi güneyine yerleşti.

Amerika Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Ortadoğu’da..

Amerika ‘’alternatifsiz tek gü璒 olarak her yerde.. Amerika ‘’içeride’’..

Amerika’nın ‘’diplomatları’’, SOROS’ları, ST֒leri var. Elbirliği ile bölge ülkelerine yeni elbiseler biçip giydiriyorlar, kefen dikiyorlar, coğrafyayı Google ile bilgisayar ekranında yeniden şekillendiriyorlar.

Erdoğan’ın 27 Nisan gecesi, Hilmi Bey’in Genelkurmay Başkanlığını hiç özlemediği kadar özlediğini tahmin ediyorum.

Çifte seçim sürecini en kısa sürede atlatırsak; atlatmalıyız, içeride de dışarıda da gün yeniden doğacaktır.

‘’Kazı-kazan’’ ve ‘’Bir adım önde’’ politikalarının mucidi Akepe yeni dönemde tek yetkili olamayacağı için Kerkük’ün yalnızlığı, Kıbrıs’ın terkedilmişliği sona erecektir.

Ülkeyi artık ‘’borsa’’ ile de korkutamayacaklardır..
Babacan’ın ‘’27’sinden sonra Türkiye daha fakirdir’’ dediği gün aynı Borsa, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını ‘’satın alarak’’ %7 prim yapmıştır.

İki üç ay içinde içerideki ve dışarıdaki Türkler kâbustan uyanacaklardır..”
Kullanıcı küçük betizi
cafersadık
Üye
Üye
 
İletiler: 198
Kayıt: Sal Mar 20, 2007 20:22

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 20 konuk

x