Kader
Herşey Allah'ın dilemesiyle oluyorsa zina da mı böyle oluyor?
Allah ne yapacağımızı önceden biliyorsa böyle imtihan olur mu?
Allah'ım bizi kötü yola düşürme diye dua ediyor musunuz?
Ediyorsanız soruyorum: Sizi kötü yola düşüren Allah mı ki böyle dediniz?
Hayır-şer Allah'tan mı? Zina yapmak şer mi? Zina yapmak Allah'tan mı?
Hani hayır-şer Allah'tandı?
İşte size Gazali'nin özgür iradeyi inkar ettiği yazısı:
"Eğer dersen ki, insanın fiilde (hareket) ve fiilden kaçınmada ihtiyarı yok mudur? Vardır derim, fakat bu bizim herşeyin Allah'ın yaratmasıyla olduğu iddiamızla çelişmez, çünkü ihtiyarın kendisi de Allah'ın yaratmasıyladır ve insan yaptığı seçime mecburdur." (H. Austryn Wolfson. Kelam Felsefeleri, s. 538: Burada Gazali'nin "İhya Ulum Al Din" adlı kitabından alıntı var. Arapça baskısı "Kitab'ut Tevbe" bölümü. Türkçe baskılarda bu bölüme bakınız)
Yorumum şu: Gazali, itikadda Eşari mezhebindendir. Eşarilik'e ise insan iradesi kabul edilir, ama kulun bu iradesi (düşünce, seçim) Allah tarafından yaratıldığı için hür iradeden yoksundur.
Sınava giriyorsunuz, dua ediyorsunuz: "Kazanmayı bana nasip et" diye.
Ama sınavda size sorsam, seçenek işaretlerken: "Allah sana müdahale ediyor mu, yoksa hür irade sahibi misin?"
Siz diyorsunuz ki, "hürüm". Soruyorum: "Öyleyse neden dua ediyorsun?" "Allahım bana sınavı kazanmayı nasip et" diye? Madem sınavda sana karışmıyor, o zaman nasıl kazandırıyor sana sınavı?
Allah geleceği değiştirebilir mi? "Evet" dersen, değiştirme kararını alacağını ezelden biliyor muydu?
"Evet" dersen, soruyorum: "Ne değişti o zaman?"
Allah yaratacağını önceden bildiği eylemleri, yaratmayabilir mi?
Allah yeyip içer mi. yemezse delil nedir? Yerse bu "ilahlığı"na halel mi getirir?
Allah'ın olacağını bildiği bir olay başka türlü olabilir miydi?
"Hayır" derseniz siz başka türlü olamayacak eylemleri yaptığınızı söylerken mi hür iradenizi savunuyorsunuz?
Allah olacak olayları önceden bilir mi? Bilirse, Allahın olacağını bildiği eylemin meydana gelmesi zorunlu mu değil mi? "Değil" derseniz, "Allah'ın ilmi yanlışa döndü" demiş olursunuz. "Zorunlu" derseniz, kul zorunlu olarak meydana gelecek eylemleri yaparken mi hür irade sahibidir?
Allah'a söven kişi de, Allah'a sövme düşüncesini yaratan Allah mıydı?
Şer Allah'tansa şerri Allah mı yaptırmış oluyor? Dua etmek kaderdense dua etmenin ne anlamı var?
Allah her varolanı görürse, kendi de var madem, öleyse kendini de görür mü?
Allah ahirette görülecek diyorsunuz, peşine "Allah cisim değil, şekli yok" diyorsunuz. Soruyorum şekli olmayan nasıl görülebilir? Madem peygamberimiz Allah'ın görüleceğini söyledi, öleyse Allah'ın şekli var demektir. (Bilgi için google'den "kursatotcu"yu aratın, forumlarda yazdım)
Kötülükler Allah'tan mı? "Evet" dersen, zina da mı Allah'tan?
Buna cevap olarak, "kul ister Allah yaratır" derseniz, derim ki: "Peki o isteği yaratan kim?"
Allah mı yoksa kulun kendisi mi? Yani "cüzi irade" yaratılmış mıdır? Sizin mezhebiniz olan Maturidilik, "yaratılmamıştır" der.
"İçki Allah'ın verdiği bir rızıktır" diyen var mı? Günah işlemek kader mi?
"Önceden alnımıza yazılan şeyleri yapıyoruz" diyen, "böyle 'hür irade' olur mu diyen var mı?
Hırsız rızkını mı yiyor?
Hareketlerimizi Allah mı yaratır yoksa biz mi?
Allah yaratırsa bizim özgür irademiz kalır mı?
Zina hareketinin yaratıcısı Allah mı? "Allah" derseniz zorla zina yaptırmış olmuyor mu?
Dua ediyosunuz... İstediniz şey kaderde varsa zaten meydana gelecek; kaderde yoksa zaten meydana gelmeyecek öleyse neden dua ediyorsunuz?
Allah hareket eder mi etmez mi?
Kulun neyi seçeceğini Allah ezelden mi seçti?
Kul zina etmek istese, bu düşünceyi Allah kulda yarattı diye mi düşündü?
Kulun Allah'a sövme düşüncesini Allah mı yarattı?
Allah ezelden bugüne sonsuz zamanı aşıp nasıl gelebildi?
Allah düşüncelerimizi yarattığı için mi öle düşünürüz?
Allah yalanı yaratan mıdır?
Allah ne yapacağımızı önceden biliyorsa böyle sınav olur mu?
Herşey Allah’ın dilemesiyle mi olur? Zina yapanlar var, Allah’a sövenler var. Bunlar da mı Allah’ın dilemesiyle oldu? Hani herşey Allah'ın dilemesiyle oluyordu ya...
Kadere hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyor musunuz?
Zina yapmak şer midir? Zina yapmak Allah’tan mıdır? Hani, hayır ve şer Allah’tandı ya...
İçki rızıksa, rızık da Allah'tansa, içkiyi içiren Allah mı oluyor?
Sizinle, Allah'a inandığını söyleyip, kaderi inkar eden kişi arasında ne fark var?
O da siz de özgür iradeyi savunuyonuz
"Allah’ım bizi kötü yola düşürme, yolumuzu saptırma" diye dua ediyor musunuz?
Demek ki bizi kötü yola düşüren ve yolumuzu saptıran kimmiş?
Bir insan çalıntı yiyeceklerle yaşarsa, bunlar ona Allah’ın verdiği rızık mıdır?
Rızık Allah’tan mı? İçki içmek rızık mı? İçki içmek Allah’tan mı? Ehli sünnet içki rızık der.
16/93: "Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir, yaptığınız işlerden sorumlu tutulacaksınız." (Kuran'da Nahl suresi 93'üncü ayet bu. Bak hem saptırıyor hem de sorumlu tutuyor)
7/179: "And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık." (Kuran'da Araf suresi 179'uncu ayet bu)
2/7: "Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve
büyük azap onlar içindir." (Kuran'da Bakara suresi 7'nci ayet bu. Bak onları hem mühürlüyor
hem de onlara iman etmeyi emrediyor)
17/46: "(Kuran'ı) anlarlar diye kalplerine örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk." (Kuran'da İsra suresi 46'ncı ayet bu. Kuran'ı anlamasınlar diye kalplerinin mühürlendiği söyleniyor ya, hem de onlara Kuran'a inanmaları emrediliyor değil mi?)
Resulullah dedi ki: “Hayrı (iyilik) ve şerri (kötülük) ile kadere iman etmeyen kimseyi Allah ateşte yakar." (Ahmed bin Hanbel)
Peygamberimiz dedi ki: "Biriniz kaderin hayrına da, şerrine de iman etmedikçe iman etmiş olmaz. Başına gelecek olanın mutlaka geleceğini, başına gelmemesi mukadder olanın da mutlaka gelmeyeceğini bilmedikçe (iman etmiş sayılmaz)." (Tirmizi)
Peygamberimiz dedi ki: “Allah gökleri ve yeri yaratmadan elli bin yıl önce, arşı su üzerindeyken yaratıkların kaderlerini yazmıştır." (Tirmizi, Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: ”Kul yetmiş sene cennetliğin ameli gibi amel eder. Hatta herkes onun cennetlik olduğunu söyler. Öyle ki aralarında manen bir karış mesafe kalmaz. Sonra mukadderatı galebe çalar da cehennem ehlinin işini yapar ve cehenneme girer." (Buhari, Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: “Said (cennetlik) annesinin karnında said olandır, bedbaht (cehennemlik) da annesinin karnında bedbaht ve şaki olandır”. (Müslim)
Ömer: “Ya Resulullah buna göre şimdi biz olmuş bitmiş, hükmü verilmiş bir şeye göre mi amel ediyoruz (çabalıyoruz), yoksa henüz hükmü verilmemiş bir şeye göre mi amel ediyoruz? Bunun üzerine Hz. Peygamber de, '(Yazılıp) bitirilmiş bir şeye göre ey Ömer, kalemler (onu yazıp) kurumuş, kaderler onunla cereyan etmiş (ona göre meydana gelmiş). Fakat her insana yaratıldığı şey kolaylaştırılır.'" (Müslim)
Peygamberimiz dedi ki: “(Kader) kalemi, kıyamete kadar olacak şeyleri yazıp kurumuştur (bitirmiştir).“ (Buhari)
Peygamberimiz dedi ki: “Allah var iken hiçbir şey yoktu Daha sonra O, 'Levh'i yarattı ve kıyamete kadar gelecek olan bütün mahlukatın hallerini ona kaydetti.” (Buhari)
Müzeyne veya Cüheyne kabilesinden bir adam sordu: “Ey Allah’ın Resulü, hangi işi yapıyoruz, olup bitmiş -levh-i mahfuza kaydı geçmiş 351 bir işi mi yoksa henüz levh-i mahfuza geçmemiş 351 şu anda yeni başlanacak olan- bir işi mi? Resulullah: “Olup biten işi” dedi. Adam -veya cemaatten biri- yine sordu: “Öyleyse niye çalışılsın ki?”
Hz Peygamber şu açıklamada bulundu: ”Cennet ehli olanlara cennetliklerin ameli müyesser (kolaylaştırmak) kılınır, ateş ehli olanlara da cehennemliklerin ameli müyesser kılınır.” (Ebu Davud)
''Resulullah dedi ki: 'Allah’ın dilediği oldu, dilemediği olmadı.'” (Ebu Davud)
Peygamberimiz dedi ki: "Kul, hayrıyla (iyilik), şerriyle (kötülük) kadere inanmadıkça, kendine (hayır ve şerden) isabet edecek şeyi atlatamayacağını, (hayır ve şerden) kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bilmedikçe iman etmiş olmaz." (Tirmizi)
Ayşe anlatıyor: "Bir çocuk ölmüştü. Ben: 'Ne mutlu ona! Cennet kuşlarından bir kuş oldu!' dedim. Peygamber, 'Sen Allah'ın cenneti de cehennemi de yarattığını, beriki için de öteki için de ahali yarattığını bilmiyor musun?' dedi." (Müslim)
Siz bu yazıları okumadan önce Allah bu yazıyı okuyacağınızı biliyor muydu, bilmiyor muydu?
“Biliyordu” derseniz, soruyorum: "Bildiği gibi olmasını mı diledi?"
Yoksa bildiğinin aksine olmasını mı diledi? "Bildiği gibi olmasını diledi" derseniz, sizin bu yazıyı okumanızı Allah’ın irade etmiş olduğunu kabul ettiniz demektir ve siz Allah’ın irade ettiği bir fiili, hareketi engelleyebilir misiniz? "Hayır engelleyemem" derseniz, demek ki siz bu yazıları Allah’ın zorlamasıyla, mecburen, tıpış tıpış okudunuz. Ne dersiniz bu işe?
Tercihleriniz mahluk (yaratılmış) mu, değil mi onu söleyin. Mahluksa onu yaratan Allah mı?
"Allah" ise Allah'ın sizde yaratmış olduğu düşünceyi düşünmüş olmadınız mı? "Evet" derseniz, Allah'ın sizde yarattığı düşüncenin meydana gelmesini engellemeye kadir olabilir misiniz? "Olamam" derseniz, düşünmemeye kadir olamadığınız bir düşünceyi düşünürken. nasıl özgür oldunuzu iddia edersiniz?
Allah ezeli ilminde bir yere, bir zamanda yağacağını bildiği bir yağmuru; isteseydi yağdırmayabilir miydi? "Evet" derseniz, yağmurun yağacağına ilişkin ezeli ilimde, yanılma olmuş oluyor mu, olmuyor mu? "Oluyor" derseniz, derim ki: "Allah'ın ilmi yanlışa döner mi?"
"Dönmez" derseniz: Allah'ın olacağını bildiği bir olayı yaratmamazlık edemeyeceği ortaya çıkmış oluyor. Yani geleceği Allah da değiştiremiyor. "Sonradan karar değiştirir" denirse soru: "Son vereceği kararı ezelde biliyor muydu?
"Evet" derseniz gördüğünüz gibi hiçbir şey değişmiş olmuyor.
Yazdığım kitap budur.
Video konuşmalarıma buradan ulaşabilirsiniz.
[mod=Düzenleyici]İletiniz bir kezliğine düzenlenmiştir.
Lütfen sonraki iletilerinizde yazım kurallarına uyarak belirlenen biçimi kullanınız.[/mod]