Kalabalık içinde yalnız bir adam...
"Yaşlı bu, dizleri ağrıyor, günah" diyerek,
1 trilyon lirayı buhar ettiği mahkeme kararıyla tescillendiği için hapse mahkûm olan Erbakanı, önce
"romatizma olur, yaşı da var, günah" diyerek, Altınoluktaki havuzlu tripleks yazlığına göndereceksin, sonra
"yaşlı zaten, cumaya gidemediği için morali bozuk, günah" diyerek, Cumhurbaşkanı marifetiyle affedeceksin; buna mukabil, 67 yaşındaki Şener Eruyguru sabahın kör karanlığında polis baskınıyla pijama terlik gözaltına alıp, tansiyon hastası olduğu için sorgusunda bayılıp hastaneye kaldırıldığı halde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmayıp, içeri tıkacaksın, henüz iddianamesi bile olmadığı halde yandaş medyanın manşetlerinde hunharca linç edeceksin, hırsızlar dolandırıcılar hainler pişmiş kelle gibi sırıtarak aramızda dolaşırken, her namuslu onurlu insan gibi, içine ata ata, kendini yiye yiye, kendine zarar verecek, beyin kanaması geçirecek, koma halinde hastaneye kaldırılacak, ölümle yaşam arasında çizgi o kadar yakın ki, GATAya bile götüremeyeceksin... Ve, gık çıkarmayacaksın.
*
Birine öyle.
Birine böyle.
*
Belki izlemişsinizdir...
Beyin tomografisi çekildi.
Paravanla getirdiler.
Kameralarla arasına perde çektiler.
Niye biliyor musunuz?
Görmeyelim de...
Utancımız katlanmasın diye.
*
Hadise hepimizin ülkesinde yaşandığına göre... Sadece yandaş medya değil; siyasiler, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, polis, asker, laik olduğunu iddia eden, Atatürkçü ama mütedeyyin olduğunu iddia eden vatandaşlar, hepimiz, hiç yüzünü çevirme başka tarafa, bu ayıpla yaşayacağız bundan sonra.
Yılmaz Özdil, 21.09.08