Kanal İstanbul ya da kasten şehir cinayeti / Çiğdem TOKER

Kanal İstanbul ya da kasten şehir cinayeti / Çiğdem TOKER

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Ara 02, 2019 11:04

Kanal İstanbul ya da kasten şehir cinayeti

Bugün asgari ücret görüşmeleri başlıyor. Malum 2020 yılı için belirlenecek asgari ücret artışında enflasyon oranları dikkate alınacak. Ama bir yandan TÜİK verileri tartışmalı. Öte yandan ekonomi programı mı yoksa Merkez Bankası raporundaki hedef mi, yoksa neyin temel alınacağı konusunda kafalar karışık olduğu için tahmini seçenekler arasındaki farklar bile epeyi büyük.

Bununla birlikte tarafların neredeyse genel bir ücret haline dönüşen asgari ücret için 10-15 TL'nin dahi pazarlığını yapacağını biliyoruz. 10-15 TL.…

Aynı iktidar diğer taraftan çevresel bir yıkımla sonuçlanacak, coğrafyayı, iklimi, denizleri alt üst edecek ve büyük deprem riski altındaki İstanbul'u mahvedeceği şimdiden belli Kanal İstanbul için ise 75 milyar TL büyüklüğünde bir ihale açmaya hazırlanıyor.

İRİ KIYIM EMLAK PROJESİ

Gazete, tv görünümlü propaganda aygıtları aracılığıyla halka başka masallar anlatsalar da Kanal İstanbul, ekonomide sıkışan iktidarın, küresel sermayeyi ve Arap ülkelerini katacağı, kuşakların gelecek ekonomik refahını rehin alacak iri kıyım bir emlak projesidir.

Ne olacak? 45 kilometre uzunluğunda, 21 metre derinliğinde bir kanal açılacak. Kanal Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek. 7 yılda bitecek kanal için dört yıl kazı yapılacak. 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp hafriyat çıkacak. Çıkan hafriyatla adacıklar yapılacak. Kanalın 18.5 kilometrelik uzunluğunun Sazlıdere ve Küçükçekmece'den geçeceği belirtiliyor.

Evet, susuzluk tehlikesinin kapıda olduğu söylenirken……

Ve kimin parasıyla? Başlangıçta yine “Beş kuruşlar çıkmayacak” lafları uçuşacak olmasına rağmen tabii bizim.

Bakmayın siz Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılacak denilmesine. Bakmayın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun “Kanal İstanbul'a kazmayı vurduğumuz zaman dünyada denizcilik ve ulaşım bakımından tarih değişecek dönüm noktası olacak” dediğine.

DEPREME SÖZÜNÜZ VAR MI

KÖİ, kamu kelimesinin aldatmacadan ibaret olduğu yüzyılın iflas modelidir. Hal böyleyken, İstanbul'u alt üst edecek bir inşaat projesinin KÖİ modeliyle yapılması olsa olsa yıkımın dönüm noktası olacaktır.

Aklımızın alamayacağı kadar çok olumsuzluk üretecek bu proje için Bakan Çavuşoğlu ve savunan bütün çok yetkili insanlar önce şu sorunun cevabını versin?

“Dört yıl boyunca devam edecek kazı sırasında beklenen büyük depreme karşı nasıl bir hazırlık geliştirdiniz?”

Ölüm saçmayı savunmak

Türkiye'deki termik santrallere baca gazı arıtma tesisi kurmaları için 2.5 yıl daha süre tanındı biliyorsunuz. Bu, 2.5 yıl daha havayı, suyu, toprağı kirletme izni anlamına geliyor. Birçoğu eski olan, hatta hurda diye anılan bu santrallere, filtrelerin çoktan, yıllar önce takılmış olması gerekiyordu. Ancak iktidar şirketleri; şirketler de iktidarı çok sevdiği için sık sık anlaşma yoluna gittiler. Çünkü filtre takmak, arıtma tesisi kurmak hem şirket kasasından çıkacak bir yatırım maliyeti demekti. Hem de o tesisi kurarken, santralin üretim faaliyetine bir müddet ara vermesi gerekiyor.

Peki bu ne demekti? Üretilen elektriğe alım garantisi veren devletin ödeyeceği paradan o süre kadar yoksun kalmak demek.

Resim

MEDYAYI KULLANMAYIN

Ama eğer gazetecilik faaliyetlerini, sermaye şirketlerinin çok sevdiği iktidar kontrol ediyorsa, çok izlenen bir tv kanalının sahipliği kamu bankası kredisiyle, talimatla devredilmiş ve iktidar-sermaye egemenliğinde yeni bir level atlanmışsa; şirket olarak kârdan mahrum kalacağınız gerçeğinin çarpıtılmasını sağlayabilirdiniz. Nitekim öyle yapıldı. Biz de halkın sağlığını hiçe sayan bu tutuma karşılık, filtre takmamak için yasa çıkarttırma gücüne sahip görünen şirketler ile santralleri bir daha paylaşıyoruz:

Sivas Kangal, Manisa Soma B: Konya Şeker (Torku'nun da sahibi olan Anadolu Birlik Holding)

Muğla Yeniköy ve Kemerköy:

IC-Limak,

Zonguldak Çatalağzı:

Bereket Enerji,

Afşin-Elbistan A, Kütahya Tunçbilek, Seyitömer: Çelikler Enerji,

Çayırhan: Park Teknik,

Karabük Demir Çelik:

Kardemir, Soma A,

Çanakkale Çan: EÜAŞ.

Bu santrallerden ve işleten şirketlerden, doğrudan sorumluluk alarak halkı aydınlatan açıklamalar yapmalarını bekliyoruz.

“Biz elektrik üretirken halkın sağlığına zarar veren bir faaliyet içinde değiliz” diyemiyorlarsa da medyayı indirekt kullanmaktan vazgeçsinler.

Çiğdem TOKER, 2 Aralık 2019
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Kanal İstanbul ya da kasten şehir cinayeti / Çiğdem TOKER

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Sal Ara 03, 2019 16:16

Tamamen haklısın sevgili Çiğdem. Kalbine ve kalemne sağlık. Sağol varol. Bu BOP'cuların ve Beşinci Kol'cuların ve ölesiye korudukları ve kolladıkları o haram kar ve haksız rant odaklarının yegane ilgi, görüş ve çıkar alanı yoksulluk, deprem, susuzluk, çevre kirliliği ve zehirlenmesi gibi ulusal ve toplumsal sorunlar değil İstanbul'u ve tüm bölgeyi hatta bütün ülkeyi katledip mahvedecek ama kendilerine yeni ve devasa haram kar ve haksız rant türetecek olan o meş'um ve mel'un 'Kanal İstanbul' projesidir.

,
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 2 konuk

cron

x