KARACAOĞLAN DER Kİ
Karacaoğlan Adana/Kadirli yörelerinde bir gūn eșșeği ile birlikte giderken..
Ruhi Su’nun anlatımıyla kușkusuz..
Karșıdan Kadirli ‘kadı’sı ile ‘mūftū’sū gelmekte imiș.
Kadı ile mūftū kendi aralarında, saçı sakalı biribirine karıșmıș, sırtında sazı ile Karacaoğlan için așağılayıcı sözler etmektedirler.
Karacaoğlan onların kendisi hakkında neler dūșūndūğūnū o ozan sezgisi ile bildiği için, biribirlerine yaklaștıklarında bașlar eșșeğini döğmeye.
Kadı ile mūftū ‘ne yapıyorsun be adam’ diye çıkıșılar Karacaoğlan’a.
Karacaoğlan da der ki; ‘ağalar deminden beri tartıșıyoruz. Ben illa kadı ya da mūftū olacağım diye direniyor bu eșșek, onun için dövūyorum’.
‘Sizce bu eșșekten kadı olur mu’?
Karacaoğlan gūnūmūz kadılarını ta o gūnden görmūștūr.
Șimdi Hașim Kılıç’ın Anayasaya Mahkemesi, ‘uzun tutukluluk sūreleri’ ile ilgili, nasıl olmușsa ‘olumlu’ bir karar vermiș diyorlar.
‘Tutuklu milletvekilleri’nin ‘seçildikleri gūn’ tutukluluklarına son verilmesi gerektiğine karar vermiș.
Dr Recep’in ‘kadı’ları hala birbirlerine bakıyorlarmıș.
Milletvekillerini tutuyorlamıș hala.
‘Genel Kurmay Bașkanı’ni tutuyorlarmıș örneğin.
Parti Genel Bașkanı’nı tutuyorlamıș.
Karacaoğlan’ın bir eșșeği mi varmıș yanında bilmiyorum.
Hani dağı tașı nasıl așıyormuș?
Kurdu ayısı boldur oysa Torosların.
Hele Karacaoğlanın yașadığı dönemde..
Bir iti de yok muymuș yanında?
Vah Karacaoğlan’ım vah.
Bir de Yūksek Seçim Kurulu’muz var diyorlar.
Yūksek ‘kadı’lardan olușmuș.
Haktan, hukuktan, dūnyadan bihaber.
Kararları kesin mi kesin.
Bozacak bir ūst mercii (orun) yok.
‘Biz yasa’yı uygularız diyorlarmıș.
Size yasanın ūstūne çıkın diyen yok ki.
Ancak yasanın yetmediği yerler için karar verin a ‘mūftū’ler!
‘Yūksek yargıçlık’ bu değil midir?
Yoksa siz de, Y-Genel Kurmay Bașkanları gibi ‘kamu görevlisi’ misiniz?
‘Memur’ yani.
Atanmıș..
‘Yargıç’lık zor zenaatmiș vessalam.
Her isteyen olamazmıș.
Karacaoğlan eșseğini boșuna döğmemiș o zaman.
Eșșeğini döğmeyen dizini döver mi ne, diye bir sözūmūz de var.
Tam da gūnūmūz için söylenmiș sanki.
Oturup dizimizi dövelim bari.
Bu ūlke bu ‘kadı’lara nasıl kaldı deyi.
Habip Hamza Erdem