NATO'ya selam Avrasya'ya devam
Suudi Arabistan Katara emir ile saldırıdı noktada bu kadar direnç göstereceğine hiç kimse inanmıyordu.
Peki ne oldu da oldu Katar sümsük zengin çocuğundan delikanlıya dönüştü? İlk önce hemen İran destek çıktı. Malum ,Körfez'de bulunan dünyanın en zengin doğal gaz yatağı Katar ile İran arasında paylaşılıyor. Sulh şart. Barış olmayınca ne olduğunu en iyi Tahran yönetimi bilir zira 8 yıl Irak la savaştıktan sonra ölü sayısı milyonlara yükselmişti. Hem Bağdat hem Tahran ABD'nin oyununa gelmişti. Aynı hatayı bir daha yapmaya niyetinde olmadığı görülüyor. Ardından Türkiye destek mesajları yayınlayıp Katar askeri işbirliği yasa tasarısını 102 nci sıradan tepeye taşıyıp oylayıp kabul etti. Bugün bu önemli adıma Katar Emiri Tamim Bin Hamad Al Tani'den Tweeter üzerinden yanıt geldi. Türk bayrağı önünde bir Türk askerin resmini tweeleyen Emir Türkçe olarak da ''Hoşgeldin Türkiye'' yazdı.
Aynı zaman Rusya Katara arka çıkınca orta doğu tam karışma eğilimine girdi.
Katar hemen yolla gelir diye düşünen Riad'ta oturan ve Washington'dan emir alanlar gelişmelerin bu yöne kayacağını hiç beklemiyordu. Arkasında bu gücü hisseden Katar Donald Trump'ın beyaz saray davetini reddetti. Gelişmeler sadece Katar ve İranı bir yerlere taşımıyor, aynı zaman Ankara tercih yapma durumuna geliyor. Katara destek çıkıp İran düşmanlığı yapmak olasılığı yok en başta.
Çin Şangay işbirliği örgütü adına tekrar Türkiye'ye davet söyleminde bulundu ve Moskova bunu desteklediğini bildirdi.
Türkiye OHAL durumuna tutunarak küresel güçlere karşı çıkma yoluna girmiş olsa bile sonraki adımı atmakta zorlanıyor. Ufak ufak yaklaşma emareleri mevcut ama yerli değil. İdeolojik olarak bazı dogmaları terk etmek kolay olmasa dahi Emperyalizme karşı bu mücadelede İran ile yol arkadaşlığı yapmak şart. İran, Rusya, çaktırmadan Çin ile Türkiye orta doğu'yu amerikan emperyalizminden ve Avrupa sömürgeciliğinden çok rahat temizler.
İsmet İnönü söylemişti ,Yeni bir dünya kurulacak ve Türkiye yerini bu yeni dünyada alacak diye. 1945'ten sonra kurulan iki bloklu dünya düzeni yok oldu ve yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Türkiye bir İsviçre değil tarafsızlık ilan edebilsin. Ne konum nede strateji açısından bu mümkün değil. Ama iktidarın yapması gereken bazı tercihler kendi tabanında tepkiye yol açacaktır. İdeolojik olarak Laik düzene çok ama çok daha yaklaşmak zorunda olacak. Mustafa Kemal Atatürk'ü bir daha ve bir daha okumak zorundalar. İçinde bulundukları inanç ikilemi üzerilerinden atmak zaruretti kabul ettikten sonra Türkiye üzerinden ne NATO ne batı etki kuramayacaktır. Yavuz Sultan Selim'in hatasını ülke olarak halen çekiyoruz, silkelenip atmak lazım. Din karşıtlığı değil Anadolu İslam'ın önemini kavramış bir anlayış çerçevesinde siyaset güdülmesi gerekliğine işarettir bu. Miili değerler ve ülkenin bekası dinden önce gelmeli ki din diye bir şey kalabilsin. Avrasya fikrine yukarıda adı geçen ülkeler içerisinde en çok Türkiye sarılması gerekiyor. Sadece Anadolu Türklerin ,tüm Türk coğrafyasına umut olacak bir yön olacaktır çünkü. En azından şu tarafından bakmalı iktidar. Şii düşmanlığı yaparak Azerbaycan ile kardeşlik bağını zayıflatmış olunmayacak mı? Eninde sonunda Azerbaycan ile aşılmaz sorunlar yaratılacak. Azerbaycan ile Türkiye arasına set çekmek isteyen güçler bu uğruna orta doğu'da milyonlara varacak ölümleri pek umursamayacak. Türk dünyası için Avrasya seçenekten öte bir mecburiyettir. Böylece bazı çevrelerin kendi tarihileri ile barışmaları için önü de açılmış olacaktır. Türklük geri geri gitmeyi pek beceremez onun için tekrar ediyorum...NATO'ya selam Avrasya'ya devam