Kazanırken müteahhide kaybederken hepimize
Müteahhitlerin özgüvenlerine bayılıyorum. Birlik başkanı çıktı; “Şu an satılmayan konut stoku 800 bin ile 1 milyon arasında… Fon alırsa sorun çözülmüş olacak. Konut stoku müteahhitten fona geçmeli…” dedi. Enteresan fikirdi!
Meali; satılamayan inşaatları devlet alsın. Alırken de bizim ödediğimiz vergileri kullansın. Sektörü kurtarsın. Zarara 80 milyon ortak olsun. Kazanırken müteahhit alacak parayı, kaybederken hepimiz ödeyeceğiz faturayı…
* * *
Bursa'da 1930 yılında kurulan kestane şekerinin marka ismi Kafkas'ın işleri kötü gitti, konkordato ilan etti. İflas anlaşması talebinde bulundu. Neden bütün kestane şekerlerini devlet satın almadı? Hiç değilse ağzımız tatlanırdı! Kestane üvey evlat mı?
Adana'da karpuz, Yozgat'ta şeker pancarı tarlada kaldı. Onları da devlet alsın. Ayıptır söylemesi dün akşam misafir gelecek diye 6 orta boy levrek aldım, 2'si yenmedi kaldı. Elimde patladı. Devlet bana da bir babalık yapar mı?
* * *
Nihayetinde müteahhitler ticaret yapmıyorlar mı? Riskleri hesaplamıyorlar mı? İnşaat yapıp kazanç sağlamayı hedeflemiyorlar mı? Tıpkı mahalledeki kasap, manav, bakkal gibi… Esnaf da ellerinde kalan malları devredebiliyorlar mı fona?
Her sektör kafasına göre üretsin… Elde kalanı kurulacak fona kitlesin. Dünyada yeni bir finansal model oluşturalım. Ekonomi dalında Nobel kazanıp sarayın girişine asalım!
İnşaat işinin göbeği İstanbul'da kayıtlı müteahhit sayısı 60 binin üzerinde… Bütün Avrupa kıtasında bu sayı 25 bin civarında…
Nüfusun Türkiye ile aynı olduğu Almanya'da müteahhit sayısı 3 bini geçmiyor. Ya tüm Türkiye'de kaç müteahhit var? Sıkı durun; 330 bin! Türkiye'deki sayı bütün Avrupa'nın 13 katı…
* * *
Tarlada yetişse, verimli olmaz böylesine… Alıcısı olsa dünyaya ihraç ederiz, paraya para demeyiz. İpini koparan inşaata başlayınca sektör sıkıntıya girdi haliyle… Şimdi kurtarılsın devlet eliyle!
Sahibinden.com internet sitesinde satılık emlak sayısı 1.029.989 adet… Onları da alsın devlet! Belli ki zamanında almışlar, paraya ihtiyaçları var, şimdi satmaya çalışıyorlar. Günahları ne?
* * *
Normal şartlarda gülüp geçilecek bir teklif olmasına karşın eninde sonunda karşılık bulacak! İktidarın beton aşkı nedeniyle Emlak Bankası 16 yıl sonra yeniden faaliyete boşuna mı başladı.
Sadece inşaat sektörünün bankalara borcu 238 milyar lira… Onu da çevirdik mi karşımız çıkan 40 milyar dolarlık fatura…
İnşaat ile kalkınma diye bir model yok dünyada! Parayı betona gömdüğünle kalırsın. İşler rayından çıkar, bugünlere gelir ağlarsın!
Beton gibi zarar!
Yerimiz genişti de, arsası için fabrikayı yıkan ya konut inşa etti, ya müteahhide verdi. İktidar da bu işe kol kanat gerdi. Yapılan konutlar satılmayınca sanayici iflas etti. Çok açık söyleyeyim, Türkiye bunu hak etti! Millet limonu, patatesi, domatesi, biberi bile zor alıyor. Gidip de konut, rezidans falan mı alacak? Hadi bakalım kolay gelsin.
* * *
Şu anda elinde en çok konutu olanlar, bankalar… Batık kredilerini hesaplamaya çalışıyorlar. Müteahhitlerin içine düştüğü inşaat çukurundan çıkması yıllar alacak. Dayanacak gücü olmayan havlu atacak.
Yolda yürürken sağa sola bakın. Satılık ve kiralık ilanlarını bir kenara yazın. Kağıtta yer kalmayınca, ne demek istediğimi tam olarak anlayın!
Hesap makinasını al hesapla
Yabancılar alacak, Araplar uçuracak cinsinden masalları ciddiye almayın. Onların aldığı küsuratlar ile dev sektör ayağa kalkmaz.
Kanun çıkardılar, 250 bin dolarlık ev alanı anında vatandaş yaptılar. Meğer dünyada Türk vatandaşı olmak isteyen bir avuç insan varmış, onu anladılar!
Zira konuta olan yüksek talebin ve fiyatların artışlarının başlıca sebebi sektörün yatırım kalemine dönüşmesiydi.
Faizlerin yükselmesi ile hikâye çift yönlü değişti. Hem sermayenin getirisi arttı hem de konut kredi faizleri ile maliyetler yükseldi.
* * *
Şimdi bir milyona aldığın evden yılda en fazla 60 bin lira kira geliri elde ederken bankadan şu anda alacağın kemiksiz 200 bin lira… Hesabını yapabilen oturmayacaksa, bulaşmıyor konuta, arsaya!
Murat MURATOĞLU, 22 Temmuz 2019
sozcumuratoglu@gmail.com