24 Nisan 2010
KEFEN TÜCCARLARI!
İrfan Tuna
Bugün 24 Nisan!
Gözler, kulaklar Vaşington'dan gelecek haberlerde. Obama, ''Türkler, Ermenilere 'Soykırım' yapmıştır'' diyecek mi, demeyecek mi?
Hiç kuşkusuz, her yıl oynanan oyun bir kez daha sahnelenecek.
Ülkemizin üzerinde bir ''Demokles Kılıcı'' gibi sallanan bu emperyalist yalan konusunda, ABD Başkanı'nın, üstü kapalı bir biçimde, doğrudan 'soykırım' kelimesini kullanmadan, o anlama gelen sözler söylemesi... Ermenistan sınırının açılmasına ilişkin ABD dayatmalarını üstü kapalı biçimde dile getirmesi... Ermenistan'la imzalattırılan protokollerin uygulanmasına ilişkin beklentilerini, süreci yakından izlediklerini ifade etmesi... Ülkemizdeki işbirlikçileri zevkten dört köşe yapacak...
ABD Başkanı 'Soykırım' kelimesini kullanmadan soykırım dediği için, 'büyük müttefikimizle' gurur duyulacak...
Bugüne kadar yazılanlar, söylenenler ortada, bugün ve bugünden sonra da aynı nakaratlar kırık plak gibi tekrarlanacak. Aslında, tarihimizle yüzleşmemizin kötü bir şey olmadığı, geçmişte Ermenilere acılar yaşattığımızı kabul etmemizin, bizi küçültmeyeceği, yücelteceği... En yoğun biçimde yazılmaya, söylenmeye devam edilecek. Soykırım yalanını ülkemize kabul etirmek için ''Kefen Tüccarlığı''nın, duygu sömürüsünün her türlü inceliği kullanılacak.
* * *
Evet, bu konudaki yalan ticaretinin tek bir karşılığı var, Kefen tüccarlığı.
En çok sattığı söylenen gazetelerin köşelerinde, en çok izlendiği söylenen televizyonların ekranlarında yalan ticareti yapanların çok iyi kullandıkları bir malzemedir Kefen.
Kefen tüccarlarının bir ellerinde mendil vardır göz yaşlarını siler, duygu sömürüsü yaparlar; diğer ellerinde sopa vardır, yalanlarına boyun eğmezseniz, aba altından gösterirler...
Kefen tüccarlarının işleri, güçleri, emperyalistlerin yalanlarına bu halkı inandırmaya çalışmaktır... İşleri güçleri, emperyalistlerin isteklerini bu ülkeye kabul ettirmektir...
Mandacıdırlar, kişiliksizdirler, omurgasızdırlar, vicdansızdırlar, gözünüzün içine baka baka, yüzleri hiç kızarmadan yalan söylerler...
Kendilerine aitmiş gibi yazdıkları, söyledikleri her cilalı yalanın cilasını biraz kazıdığınızda, altından ya Vaşington çıkar, ya da Brüksel çıkar...
Ko-medyamızın en nadide köşelerinde, ''Yağ satarım, bal satarım, ustam emretmiş yalan satarım'' şarkılarıyla yalan satarlar, Kefen ticareti yaparlar...
* * *
Hasan Cemal, bugünkü Milliyet'teki yazısına, ''Ermenilerin 24 Nisan acısını paylaşıyorum!'' başlığını atmış...
Şöyle diyor, Ittıhat Terakki'ci Cemal Paşa'nın torunu:
''Bugün 24 Nisan. 95 yıl önce, 1915 yılının 24 Nisan günü Osmanlı devletinin kepaze sayfalarından biri, iktidar partisi İttihat Terakki tarafından yazılmaya başladı. Osmanlı Ermenileri yüzyıllardır yaşadıkları, doğup büyüdükleri Anadolu’da, kendi topraklarında ve kendi devletlerinin elinde büyük acılar yaşamaya, köklerinden koparılmaya, kıyıma uğratılmaya, izleri silinmeye başladı.''
Devam ediyor:
''Tarihin bu sayfalarına kimi tehcir, kimi trajedi, kimi kıyım, kimi soykırım, kimi büyük felaket diyebilir. Ama inkar edemez. Osmanlı devletinin 1915’den başlayarak yüzbinlerce Ermeniye karşı işlediği ‘insanlık suçu’nu inkar etmek de, böylesine korkunç bir suça hâlâ kulp takmaya kalkışmak da ‘suça iştirak’tır.''
Yazısının sonunda da, bir nasihatte bulunuyor.
''Hem birey olarak, hem devlet olarak Ermenilerin 24 Nisan acısını artık paylaşmalıyız.
Ben paylaşıyorum Hrant kardeşim, seni gerçekten özledim, rahat uyu.'' diyor.
Biz de, Hasan Cemal'e, çok özlediğini belirttiği Hrant Dink'le ilgili, kendi gazetesi Milliyet'te yayımlanan bir haberi, noktasına, virgülüne dokunmadan armağan ediyoruz. Umarız bu haber, Hrant Dink'e olan özlemini biraz giderir.
Haber, 18 Nisan 2006 tarihli Milliyet gazetesinden.
http://www.milliyet.com.tr/2006/04/18/g ... gun01.html
Haber aynen şöyle:
''Kürtlere ilginç hatırlatma
İSTANBUL Milliyet
'Ermenilerin düştüğü oyuna şimdi Kürtler düşüyor' diyen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, "ABD'nin Kürt devleti vaadine Kürtler inanmasın" diye konuştu
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, "Geçmişte Ermenilerin düştüğü oyuna bu kez bazı Kürtler düşüyor" dedi.
Zaman gazetesinde dün yayımlanan habere göre Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) 3. Fikir Platformu toplantısında konuşan Dink, "Ermeniler, geçmişte İngiliz, Alman, Fransız ve Ruslara güvenmekle hata yaptı. ABD'nin Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurma vaadine Kürtler inanmasın" görüşünü dile getirdi.
'Oyun tekrarlanıyor'
"Ermeniler, Osmanlı'dan kurtulmak için oyuna geldi" diyen Dink, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İngiliz, Fransız, Rus ve Almanlar geçmişte bu topraklarda oynadıkları oyunları bugün de tekrarlıyor. Geçmişte Ermeni halkı, onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı'nın zulmünden kurtaracak zannetti. Ama yanıldılar, çünkü onlar kendi işlerini, hesaplarını yapıp gittiler. Bu topraklarda da kardeşi kardeşe kan içinde bıraktılar."
"Bugün Kürtlerin aynı oyuna alet olduğunu" iddia eden Dink, "ABD, Kürtleri Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurmak bahanesiyle kullanıyor" dedi.
'İşi biter, gider'
Geçmişteki oyunun aynen bugün de oynandığını savunan Dink, "Siyasi hesaplar, parti farklılıkları bir kenara itilmeli. ABD bu. Gelir, kendi işine bakar, işi bittiğinde de çeker gider. Sonra da buradaki insanlar kendi aralarında didişir" diye konuştu.
'Bölgeye ilgi çok'
Dink, açıklamalarıyla ilgili olarak Milliyet'e yaptığı değerlendirmede de şunları söyledi:
"Bu bölgede biz yaşıyoruz. Ancak bölgeye ilgi sadece bizle sınırlı değil. Dışımızdaki dünyanın bu bölgeye ilgisi çok açık.
Bu ilgi değişik dönemlerde değişik kimliklere bürünebiliyor. Bu dönemde de 'demokrasi götürme' adında yapılıyor."
Evet, büyük üstad Hasan Cemal, doğrusu, çok özlediğin Hrant Dink'in, emperyalistlerin yalanlarıyla ve oyunlarıyla ilgili bu çok doğru saptamaları hakkındaki özgün düşüncelerini öğrenmek isterdik.
Tabi, eğer varsa...