Kılavuzu ABD olanın…

Kılavuzu ABD olanın…

İletigönderen |Cansu| » Pzt Kas 12, 2007 10:47

İktidar yanlısı medya kuruluşları Erdoğan-Bush görüşmesini öylesine abartılı bir şekilde yansıtıyor ki, anlatamam. Sanki bütün mesele halledilmiş terörü kökü kazınmış gibi bir hava esiyor iktidar yanlısı medyada.

Hele hele bu görüşmede en somut sonuç diye aktarılan anında ABD"den istihbarat alınacak haberini allayıp bulayıp kamuoyuna sunuyorlar. Peki, Amerika"nın istihbaratına ne derece güvenilebilir. Şimdiye kadar Amerika"nın hangi istihbaratları doğru çıkmıştır. Amerika"nın istihbaratı bu kadar gelişmiş ise niye 11 Eylül saldırılarını önleyemedi… Ayrıca Amerika istihbarat birimlerine göre Irak"ta nükleer silahlar ve tesisler vardı. Amerika, Irak"ı onun için işgal etti. Ama şu ortaya çıktı ki, Irak"ta nükleer silahta tesiste yok. Bir milyona yakın insan Amerika"nın yanlış istihbaratı sonucu ölmedi mi?

Amerika"nın yanlış istihbaratları sadece bununla mı kaldı. Hayır, ABD"nin işgal kuvvetleri yanlış istihbaratlar yüzünden hem Irak"ta, hem de Afganistan"da düğün evlerini bombalayıp yüzlerce insanı öldürmedi mi? Peki Türkiye"ye böyle yanlış bir istihbarat verilirse bunun vebalini kim üstlenecek. Veya kasıtlı olarak yanlış istihbarat verirse ne olacak ondan sonra bütün dünya Türkleri katliamcı olarak tanımayacak mı? Kaldı ki, Amerika"nın zaten PKK ile ilgili doğru istihbarat vereceği nereden biliniyor. Buna inanmak saflıktan başka bir şey değildir.

Amerika istihbaratı verecek, Irak"ın konu hakkında bilgisi olacak, Irak derken tabiî ki Talabani"nin ve Barzani"nin haberi olacak. Eee o zaman anında PKK"nın da haberi olacak…

Yani başarı diye sunulan anlaşma bu işte… Türkiye"nin istihbaratı bölgede zayıf mı peki… Zayıfsa, Amerika"ya PKK"nın faaliyetleriyle ilgili raporlarını Türk istihbaratı hazırlamadı mı? Bunları da Amerika"ya başbakan sunmadı mı? Türk istihbaratı zayıfsa bu raporları nasıl elde etti? Yok Amerikan istihbaratı çok güçlüyse PKK"nın bu faaliyetlerini zaten biliyordur. O zaman müttefikimiz dediği Türkiye"ye bu kadar zarar verilmesine niye göz yumdu? Amerikan istihbaratına güvenen Türkiye Cumhuriyeti başbakanının bu raporları ABD"ye sunmasının bir manası var mıdır? Yok eğer bizim istihbarat raporlarımızda gösterdiğimiz gerçekleri o hızlı ABD istihbaratçıları bilmiyorlarsa biz onlardan ne bilgisi alacağız. Demek ki bizim istihbaratımız çok daha güçlü…

Bakın bölgede kimin istihbaratının güçlü olduğunu bizzat çete başı Barzani açıklıyor. Ne diyor Barzani: Coğrafyamızda zannedilenin aksine istihbaratta en iyi olan ABD değil, Türklerdir. ABD, Türklerden sonra gelir. ABD teknolojik istihbaratta çok çok iyidir ama bu tür istihbaratla yani gözleme ile yeterli sonuçlara ulaşmak zordur. Oysa Türkler, bazı Kürt aşiretlerini, Türkmenler ve diğer azınlıklarda birebirde çok etkilidir. Türklerin istihbaratı teknolojiden ziyade, eski usule dayanıyor, lakin bölgemizde en iyi bilgi de öyle alınıyor.”

Peşmergeler bile bölgedeki Türk istihbaratının bu kadar güçlü olduğunu söylerken, acaba bizim başbakanımız kendi istihbaratçılarımıza mı güvenmiyor. Bu anlaşmayı gerçekten anlamış değiliz.

Ben açıkça buradan ifade ediyorum, Amerika"nın vereceği hiçbir istihbarata güvenmiyorum. Güvenmeyeceğim de…

Eğer biz bu tür operasyonlarda bilgiyi Amerika"dan alacaksak bizim istihbarat birimimize ne gerek var kaldıralım gitsin…

Valla bu tür konular için güzel Türkçemizde binlerce yıllık tecrübelerden kaynaklanan atasözlerimiz var. Ben bir ikisini hatırlatacağım.

“Dökme suyla değirmen dönmez”

“El atına binen tez iner”

Kılavuzu karga olanın burnu b….. çıkmaz.



Daha ilginçleri de var ama onları burada yazmama terbiyem müsaade etmez… Amerikan istihbaratına güvenenlere ithaf olunur.


Kaynak


*Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.
--Bu konuda abededen yardım beklersek kendilerini iyice bir ... sanacaklar öyle düşünüyolar zatende.

*Abdalın dostluğu köy görünceye kadar.
--Çıkarı için yakınlık gösterip dostluk kuran kimse, beklediği yararı elde ettikten, işini yürütecek başka yollar bulduktan sonra sizinle olan ilişkisini keser.
*Düşman düşmana rahmet (gazel, yasîn) okumaz.
--Hiçbir zaman düşmandan bir yakınlık, yumuşama ve bir iyilik umulup beklenmemelidir. O, eline fırsat geçse kötülüklerin en beteriyle üstünüze yürür.
bunlarda benden olsun .
Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.”
“We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible.”
By Recep Tayyip Erdogan
The Wall Street Journal
March 31st, 2003
Kullanıcı küçük betizi
|Cansu|
Üye
Üye
 
İletiler: 2689
Kayıt: Cmt Nis 21, 2007 16:43

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x