Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, değiştirilemez ilkeleri tartışmaya açacak.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler" konusunu, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde konu olarak tespit etmeyi düşündüğünü söyledi. AKP kapatma ve türban davalarında Anayasa Mahkemesi raportörlüğünü yapan Osman Can da, yüksek mahkemenin demokratik meşruiyet sorunu olduğunu öne sürdü. Bilkent Üniversitesi ve Alman Uluslararası Hukuki İşbirliği Vakfı'nca düzenlenen "Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler" konulu sempozyum Bilkent Otel'de başladı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, sempozyumun "Anayasalardaki değiştirilemez ilkeler" konusunu, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde konu olarak tespit etmeyi düşündüğünü söyledi. Kılıç, "Ancak bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim. Ama görüyorum ki hem vakfın hem de Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin cesaretle tespit ettikleri konunun ne kadar önemli ve Türkiye açısından ne kadar hayati bir değere sahip olduğunu anlamak mümkündür" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümlerinde düzenlenen panellerde belirlenen konular tartışılıyor.
Anayasaya göre, anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm, 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesindeki devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkentine ilişkin hükümleri değiştirilemiyor, değiştirilmesi teklif dahi edilemiyor.
Sempozyumda konuşan eski Federal Alman Anayasa Mahkemesi Başkan Yardımcısı Prof. Winfried Hassemer, "Anayasalarda değiştirilemez hükümler olması demokrasi açısından kabul edilemez. Bu hükümler yasaların uyum sağlayabilirliğini yok eder ve sosyal uyum gerçekleşemez" dedi.
"Anayasa değişirse dokunulur"
Aynı oturumda sunum yapan Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Can, Türkiye'de yüzyılı aşkın süredir, 1924 Anayasası hariç, "ferman anayasalarının" yürürlükte olduğunu savundu. Can, Türk anayasasındaki değiştirilemez ilkelerin diğer anayasalardaki değiştirilemez ilkelerden, argümanlar açısından oldukça uzak olduğunu savundu. Anayasanın değiştirilemez maddeleri ile diğer maddeler arasında hiyerarşi kurulamayacağını ileri süren Can, bu nedenle bir anayasa değiştirildiği zaman değiştirilemez maddelerine dokunmanın kaçınılmaz olacağını savundu.
"Demokratik meşruiyet sorunu var"
Anayasa Mahkemesi'nin kaynağını anayasadan almadığı yetkiyi kullanamayacağını anlatan Can, mahkemenin yasama organı karşısında yasanın koruyucusu olduğunu kaydetti. "Türkiye'de yargı mekanizmasının demokratik meşruiyet sorunu vardır' diyen Can, Anayasa Mahkemesi'nin kurucu iktidar karşısındaki konumunun 'anayasa bekçiliği' olduğunu savundu. Can, yalnızca değiştirilemez ilkelerin esas alınmasının, demokratik talepler ile siyasal unsurlar arasında çatışmalara yol açabileceğini söyledi.