Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

Tartışma Alanı

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Deli Haydar » Prş May 20, 2010 20:55

Eskopatj yapma artık Allah aşkına!

Lütfen otur, seninle aylar önce yaptığımız tartışmayı sakin kafayla bir kez daha, teker teker oku. Yazarken yaşadığın kopuklukları, gördüğüm kadarı ile okurken de yaşıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarlarına hizmet edecek her türlü düşünceye burada yer olduğunu bilmene karşın, arada ölçüyü kaçırıyorsun!

Bir kez daha yineliyorum:

"Gençliğe Sesleniş"te her bir Türk gencinin omuzlarına yüklenen "kutsal görev", partiler üstüdür!
Ben burada dünün-bugünün CHP'sini değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ülküsünü savunuyorum.
Benim derdim parti değil, devlettir!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Başkomutan » Prş May 20, 2010 22:04

Ilımlı CHP, ılımlı Türkiye

EĞRİ oturup, doğru konuşalım...
İki yıl önce deselerdi ki;
“CHP’nin başına Kemal Kılıçdaroğlu geçecek!”
Herhalde “Gandi”nin kendisi bile buna gülümserdi! Bırakın iki yılı; iki ayın, iki günün, hatta iki saatin bile siyasette ne kadar uzun olduğunu bir kez daha gördük.

Hakkını teslim edelim:
Kılıçdaroğlu’nun, CHP liderliğine yükselmesi “müthiş bir başarı” hikayesidir.
“Karizma”nın yerine “sempati” prim yapmıştır. “Öfke”nin hitabet sanatı olduğu günümüzde “sakin güç” kazanmıştır.
“Kavga”nın ön plana çıktığı süreçte, “uzlaşma” anahtar haline gelmiştir.
“Aristokratlığa” karşı “mütevazılık” ön plana çıkmıştır.

Bu süreç, CHP’nin siyaset jargonu gibi, yapısını da değiştirebilecek bir potansiyele sahip.
“Devletçi”, “devletin sorunları”nı tartışan, “laiklik” ekseninde yapılan siyasetten, “halkçı” ve “yoksulluk-yolsuzluk” çizgisine kayan, “uzlaşma” esnekliğine sahip bir söyleme dönülmesi muhtemel. Medya ve CHP’de değişim isteyen çevrelerin etkisiyle oluşan rüzgar, Kılıçdaroğlu’nu ve partiyi “iktidara ortak yapma” amacı taşıyor. “Rüzgarı oluşturanların hedefinde, sadece CHP mi var?” sorusunun yanıtı ayrıca tartışılmalı.

CHP’deki değişime daha geniş çerçeveden bakacak olursak...
Oluşan tablo, Türkiye ve bölgesindeki değişim rüzgarlarının CHP’ye de yansımasıdır aynı zamanda.
Türkiye’de tüm “sivri hatlar” birer birer törpüleniyor. Yargıdan güvenlik güçlerine, sivil toplum örgütlerinden siyasete kadar görünen tablo bu. “Ilımlı İslam”, “ılımlı Türkiye” derken, bugüne göre “ılımlı bir CHP”nin çıkması sürpriz olmayacaktır.

Derde derman liderler!

TÜRKİYE’NİN en büyük derdi ekonomi.
Zaten halk da devayı doğru adreslerde arıyor.
İşte tablo:

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül ekonomist!
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu...

BAŞBAKAN Erdoğan ekonomist!
Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi mezunu...

MHP Lideri Devlet Bahçeli ekonomist!
Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu.

CHP’nin başına geçmeye hazırlanan Kemal Kılıçdaroğlu ekonomist! O da Bahçeli ile aynı okuldan diploma almış!

SAADET Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ekonomist!
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun. Doçentlik ve profesörlük unvanları İktisat Fakültesi’nden.

TÜRKİYE Partisi Lideri Abdüllatif Şener, Mülkiye mezunu. Ancak Gazi Üniversitesi Bolu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde akademik çalışmalarını yapmış. Doktora da Maliye bölümünden.

Sonuç mu?
Umut hala fakirin ekmeği...

Gandi’nin ilginç sırrı
CHP liderliğine hazırlanan Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişi, ilginç anekdotlarla dolu.
İşte onlardan biri:
“Gandi”nin asıl soyadının “Karabulut” olduğunu biliyor muydunuz?
Kılıçdaroğlu, “Yaşadığımız köyde herkesin soyadı Karabulut’tu. Babam, mahkeme kararıyla soyadımızı Kılıçdaroğlu’na çevirdi” diyor.
Peki neden “Kılıçdaroğlu” soyadı?
İddiaya göre, Kemal Bey’in dedesinin dedesi bir “eşkıya”ymış.
“Kılıçdaroğlu” soyadı da dedenin namından miras kalmış.
Eğer soyadı değişmeseydi, Gandi bugün “Kemal Karabulut” olarak CHP liderliğine hazırlanıyor olabilirdi.

Çiller’e “Dön” çağrısı yapacaklar
CHP gibi Demokrat Parti’de (DP) de kurultay tartışması yaşanıyor.
Parti, 12 Haziran’da olağanüstü kongresini toplayacak.
Hüsamettin Cindoruk yine aday.
Karşısına rakip çıkarılması bekleniyor.
En çok merak edilen ise, Tansu Çiller’in dönüp dönmeyeceği.
“DP’nin tek şansı Tansu Hanım’dır. Tansu Hanım’ın tabanın sesine kulak vereceğine inanıyoruz” diyen bir grup partili, bildiri yayınlamaya hazırlanıyor.
Önceki Genel Başkan Süleyman Soylu ve ekibinin de bu çağrıya destek verdiği söyleniyor. DYP Eski Genel Sekreteri Tevfik Diker, “Tansu Hanım’ın dönmesi için elimizden geleni yapacağız” diyor.
Çiller’in ise şimdilik referandum sonucunu bekleme eğiliminde olduğu belirtiliyor.
Bakalım, bu kez “Dön” çağrıları, Tansu Hanım’ı tekrar siyasete dönmeye yetecek mi?...

HAKKI KURBAN
20.05.2010
En son Başkomutan tarafından Prş May 20, 2010 22:06 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş May 20, 2010 22:06

BAYKAL BİR YALAN MIYDI!?

Yaklaşık on gün önce Türkiye’de yer yerinden oynadı… Bu öylesine bir olaydı ki, sonuçları irdelendiğinde Türk siyasi yaşamında kırılma noktası yaratan cinstendi... Malum meseleden söz ediyorum. Deniz Baykal’ın kaset skandalından. Kaset ortaya çıktıktan sonra Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. “İsifa etmeli miydi, etmemeli miydi” kısmı çok tartışıldı. Bundan sonra da tartışılacak. Ama beni işin o kısmı, geldiğimiz nokta itibariyle hiç ilgilendirmiyor.

Konumun dışında.

Daha sonra ise, “Dönmeli mi, dönmemeli mi?” tartışması başladı. Bu tartışma da bitmiş gibi görünüyor. Bu konu da beni ilgilendirmiyor.

Konumun dışında.

Tabi şimdi soruyorsunuz içinizden, ‘O ilgilendirmiyor, bu ilgilendirmiyor. O zaman seni ne ilgilendiriyor?’ diye. Açıklayacağım. Biraz uzun olacak. Şu ana kadar size verilenlerin dışında bir yazı olacak, ezber bozan cinsinden ama beni ilgilendiren, daha doğrusu hepimizi ilgilendiren durumun ne olduğunu anlatacağım.

Biraz sabır lütfen!

Deniz Baykal, sivil toplum örgütlerinin susturulduğu, memleketine sevdalı gazetecilerin, rektörlerin, dünya çapında ünlenmiş doktorların, ordu ve kuvvet komutanlarının Ergenekon masalı ile demir parmaklıkların arkasına atıldığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yürütülen asimetrik psikolojik savaşla kendini savunamaz hale düşürüldüğü, yargının özellikle Anayasa değişikliği ile siyasallaştırılacağı bir süreçte ciddi, hem de çok ciddi bir tehlikeydi!

Kesinlikle bertaraf edilmesi gereken bir unsurdu!

Ve o unsur birkaç dakikalık kaset görüntüsü ile imha edildi!

Yukarıdaki saptamayı yaptıktan sonra Baykal’ın istifasını takip eden sürece bir göz atalım. Daha doğrusu önümüze konulan fotoğrafa bakalım.

Baykal istifa ederken, “kurultaya gitmeyeceğim, yenilenin, değişin ve yolunuza devam” edin mesajı verir. Ama bu arada dengeli bir siyasetle, kendisi için başlatılan “Baykal dön” kampanyalarına da üstü örtülü destek verir. Dönecek, dönmeyecek tartışmaları arasında, yerel seçimler sürecinde yıldızı parlayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı genel başkanlık için ortaya atılır. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kamuoyu baskısı her geçen gün artmaktadır. CHP örgütü gibi tüm Türkiye Deniz Baykal’ın iki dudağının arasından çıkacak “adayım şudur” sözüne kilitlenmiştir

Ve nihayet beklenen an gelir, ama beklenen sonuç çıkmaz. Kılıçdaroğlu, Baykal’la bir saat 15 dakika görüşür ve kamuoyunu tatmin edecek bir açıklamada bulunmaz. Baykal sadece “Git parti yöneticileri ile görüş. Onların desteğini al” diyerek, Kılıçdaroğlu’nu yollar.

Bu arada Baykal net bir açıklamaya yapmadan, kendine yakın isimlerle her anlama gelebilecek mesajlar vermektedir.

Baykal, kısa süre içinde öyle bir hava yaratmıştır ki, birçok kesim, Baykal’ın döneceğine, bunun için zemin aradığına inanmaya başlamıştır. Hatta bazı gazeteler ertesi gün, “Dönecek bu” manşeti ile çıkmıştır. Bunu söyleyenler ise, “Bu kurultayda dönemeyebilir, ama iş yatışıncaya kadar kimi işaret ederse onu seçtirecek ve emaneti daha sonra geri alacaktır” tezini işlemeye başlamışlardır.

İşte böyle bir ortamda Baykal, Kılıçdaroğlu’nu, Parti'nin Genel Sekreteri olan, CHP’nin tüm genlerini üzerinde taşıyan, O’nun uğruna siyasette birçok sıkıntıya göğüs gerdiği 50 yıllık kadim dostu Önder Sav’a göndermiştir.

Ama bu arada son 5-6 gündür Baykal ile Önder Sav’ın arasının açık olduğuna ilişkin haberler de servis edilmektedir. Önder Sav’ın, Baykal’dan dönmeyeceği konusunda garanti istediği, buna da Baykal’ın çok sinirlendiğine ilişkin haberler pompalanmaktadır.

Deniz Baykal’ın görüşüp anlaşması için gönderdiği Önder Sav, hangi Önder Sav’dır.

Deniz Baykal’ın 50 yıllık kadim dostu Önder Sav mıdır?

Yoksa kaset sürecinde arasının açık olduğu ileri sürülen Önder Sav mıdır?

Kılıçdaroğlu, hangi Önder Sav’ın karşısına oturmuştur?


Ve Kılıçdaroğlu adaylığını açıklar. İlk destek Önder Sav’dan gelir. Tüm Türkiye şaşkındır… MYK toplanır, Önder Sav’a sözlü saldırıda bulunulur. Sav toplantıyı terk eder. MYK’nın kararını Mustafa Özyürek okur. Bir gün önce “Adayımız Kılıçdaroğlu” diyen Özyürek, şimdi “Baykal’a dön, Sav’a git” demektedir.

Parti genel merkezinde bunlar olurken, 55 milletvekili Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapar. Bazı isimler, ise uzatılan her mikrofona “Kılıçdaroğlu, Baykal’a rağmen aday oldu. Sırtımızdan hançerlendik” mesajı verir.

Roller paylaşılmıştır.

Bu özetten sonra önümüze konulan fotoğrafa ne kadar bakarsanız bakın, göreceğiniz şey “Kılıçdaroğlu’nun, Baykal’a rağmen” adaylığıdır.

Acaba gerçekten böyle mi?

Şimdi başka bir pencere açalım ve fotoğrafa oradan bakalım. Bize verilenleri bırakalım, daha analitik düşünelim. Sorular soralım, cevaplar arayalım, bakalım nereye doğru yol alacağız, ya da fotoğrafı nasıl okuyacağız.

Baykal bu kadar zayıf bir lider miydi ki, 50 yıllık dost Önder Sav tek kalemde, 24 saatte Baykal’ı sildi!?

Baykal bu kadar zayıf bir lider miydi ki, kendi eliyle milletvekili yaptığı bir çok isim ki aralarında 40 yıllık avukatı Manisa Milletvekili Şahin Mengü de dahil beş saatte saf değiştirdi!?

Baykal bu kadar zayıf bir lider miydi ki, 81 il başkanından 77’si Baykal’ı arkadan hançerledi!?

Baykal bu kadar zayıf bir lider miydi ki, Grup Başkanvekilleri bir anda Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı!?


Ya da CHP milletvekilleri, il başkanları, delegeler, o dostlar, yıllarca süren mücadelenin içinden süzülerek geçen ilişkiler bu kadar mı sahteydi, yok muydu milletvekillerinin içinden 20 kişi Baykal’ın yanında yer alacak, yok muydu 81 il başkanından 30 kişi her şeye rağmen Baykal diyecek. Bunlar bu kadar mı vefasızdı, bu kadar sahte miydi ilişkiler, her şey yalan mıydı..

Yoksa Deniz Baykal mı yalandı!?

Bunca bilgi kirliliğinin, farklı bilgi pompalamanın yanında elbette ki bu soruları sormak, bunlara cevap aramak belki kimsenin aklına gelmedi. Aklına getirenler ise yaratılan Baykal-Kılıçdaroğlu gerginliğinin! algısından kurtulamadı. O rüzgara kapıldı, soruları unuttu.

Bana göre bu, Baykal’ın muhteşem bir operasyonudur. İçine düştüğü durumu, lehine çevirme operasyonudur.

Bu, Tunceli’li Kemali, Gandhi Kemal yapma operasyonudur.


Kim ne derse desin, Kılıçdaroğlu Baykal’a rağmen değil, Baykal’ın büyük operasyonel desteği ile oturacak o koltuğa.

Niye mi?

Yukarıdaki satırlarda da bunun ipuçlarını verdim. Kılıçdaroğlu’nun yıldızı çok parlak olabilir, kendisi kitleleri peşine takıp sürükleyebilir. Oy oranını yüzde 30’ların üstüne çıkarabilir. Bunlar sadece olasılıktır.

Ama ne olursa olsun, “Baykal’ın işaret ettiği genel başkan” etiketinden kurtulamaz, bir mücadele sonucu değil, destekle, arkadan ittirilerek o koltuğa oturduğu imajı silinemez. İktidar ile gireceği mücadelede, “seks kaseti çıkmış Genel Başkan’dan icazetli lider!” propagandasını engelleyemez.

Bunlar ağır prangalardır. Bu prangalarla iktidar koşusuna çıkamaz.


Baykal gibi yıllarını siyasete vermiş, siyasi taktik ustası bir kişinin bunları düşünememesi akıllara bile getirilmemelidir.

Deniz Baykal belki de hayatının en büyük siyasi oyununu kurmuştur, en büyük taktiksel operasyonunu yürütmektedir.

Bu teze, “İyi de yılların Baykal’ı kendisini niye bu kadar ezdirsin, neden satılan, hançerlenen, ezilen bir lider konumuna getirsin?” biçiminde itiraz edilebilir.

Unutulmamalıdır ki, Deniz Baykal, bırakın bir lideri, herhangi bir insanın başına gelebilecek en aşağılık komploya kurban edilmiştir. İçine düştüğü durum gerçekten üzüntü verici olmasının çok ötesindedir. Yani bundan daha öte bir ezilme, daha öte bir hançerlenme, daha öte bir satılma yoktur. O nedenle yukarıdaki itirazın ayakları yere basan bir yanı da yoktur.

Baykal bu operasyonla, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Deniz Baykal gibi bir siyaset ustasıyla girdiği kongre mücadelesini kazanan lider durumuna getirmiştir.

Baykal bu operasyonla, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Baykal karşıtlarının sevgilisi haline getirmiştir.

Baykal bu operasyonla, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Recep Tayip Erdoğan’ın karşısında çok güçlü bir konuma yükseltmiştir.

Ve Baykal bu operasyonla partisinin iktidar yolunu açarken, kendisinin Cumhurbaşkanlığına giden yolu döşemeye başlamıştır.

Bu hem CHP için, Hem Deniz Baykal için yeni bir dönemdir. Yıllar önce İsmet İnönü’nün söylediği gibi;

“Ben her devre yeni bir hayat gibi başladım”



İsmail DÜKEL, 20 Mayıs 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Türk-Kan » Prş May 20, 2010 22:08

Offtopic :
HAKKI KURBAN yazdı:BAŞBAKAN Erdoğan ekonomist!
Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi mezunu...

Emin misiniz?
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Başkomutan » Prş May 20, 2010 22:10

Kriz teğet geçti dedi ya :D
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Bağımsız » Prş May 20, 2010 22:11

Kılıçdaroğlu iktidara yürüyor...-Ne ben ne yakınlarım zenginleşecek ilk işim siyasi ahlak yasası çıkarmak olacak...
Ampüller aydınlansın biraz...
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Bağımsız
Üye
Üye
 
İletiler: 33
Kayıt: Prş Ara 18, 2008 21:27

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş May 20, 2010 23:14

Son zamanlarda CHP içinde yaşanan garipliklere baktığımda şu yazı bana mantıklı geliyor: baykal-a-ragmen-aday-t25400-90.html#p137321 Sizlerin fikri nedir?
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Başkomutan » Prş May 20, 2010 23:58

Psikolojik İstihbarat Gözüyle Kılıçdaroğlu

Her vakanüvist gibi , Şıh Şamil Tayyar'ın dili tehditkardır. Onu besleyen padişah ve adamlarına güvenerek , vakanüvistliğini yaptığı "Ergenekon" sürecinde üstlendiği dezenformasyon, yalan ve iftira misyonu sırasında bu dili iyice keskinleştirdiğini de not etmek gerekir.

Kılıçdaroğlu ile ilgili yazdığı yazıda, "şunu yapmazsan şöyle olur" tarzı ifadelerle ahkam kestiği paragrafın sonunu bakın nasıl bitiriyor :

"kısaca Baykal gibi olursa, siyasi ömrü dili kadar uzun olmaz. Baykal’a reva gördükleri sonu bile mumla arar"


Yazıları ve kitapları ile "Ergenekon" sürecinin sahiplerinin dezenformasyon kampanyalarına kovalar dolusu su taşıyan ve bunun karşılığında zenginleşen Şıh Şamil, Kılıçdaroğlu'nun dilini kendi diline doluyor ve bir de üstü kapalı tehdi ediyor.

Daha önce de "benim ailem geniş, üstüme gelmeyin kan çıkar" mealinde laflarını bildiğimiz için Şıh Şamil'in bu tehditkar üslubu yadırganacak veya ciddiye alınacak bir üslup değil. Yetersiz zeka ve karakterlere aşırı yükleme yapıldığında tezahür eden bir karakter özelliği olarak not edip geçmek lazım.

Şıh Şamil'in yazısında bizi asıl şaşırtan şu kısım :

"Kılıçdaroğlu Gandi Kemal mi olacak, Ergenekon’un avukatı mı? Operasyon Ergenekon kitabımdan dolayı 20 ay hapis cezası aldığımda beni arayıp “Şamil Bey çok önemli işler yapıyorsunuz” diyen adam mı olacak, Ergenekoncuların başı sıkıştığında aradığı Şahin Mengü’yü kılavuz mu edinecek?"

Eğer Şamil'in yazdıkları doğru ise ; "Ergenekon" sürecinde sayfalar dolusu dezenformasyon yapan, insanların özel hayatlarını deşifre eden ve bundan dolayı da ceza yiyip bir de bunu "demokrasi kahramanlığı" olarak pazarlayan bir zatı Kılıçdaroğlu'nun arayıp,

"çok önemli işler yapıyorsunuz"


dediğini anlıyoruz.

"Ergenekon" sürecinin savaş odasında yeralıp da Şıh Şamil'i bu tarz kutlayabilecek onlarca "adam/kadın" var ama Kemal Kılıçdaroğlu bunlardan biri değil. Olmamalı.

Kameralar önünde "Ergenekon" sürecini eleştirip, ondan bu sürecin en misyoner kalemlerinden birini arayıp, "çok önemli işler yapıyorsunuz" diye tebrik etmek hangi mantığa, hangi ahlaka sığar.

Şıh Şamil'in her zamanki gibi kamuoyunu yanıltıp, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başka bir maksatla söylediği sözleri kendi hanesine yazmaya çalıştığını varsaymak isteriz.

Lakin bu vesile ile , Kılıçdaroğlu'nun uzun ince bir yola çıkmadan baştan uyarmak da şart oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu'nda , psikolojik istihbarat yapanların çok rahat tespit edebilecekleri bir özellik görüyoruz ve CHP gibi bir partinin liderlik koltuğunu ve başbakanlığı hedefleyen birinin acilen bu psikolojik zaafını kapatması gerekiyor.

Karizma"'nın ölçütlerinden biri; bir kişiye kendini beğendirmeye çalışanların sayısı ve ağırlığının, o kişinin kendini beğendirmeye çalıştıklarının sayısı ve ağırlığına oranıdır.

Karizmatik lider kendini beğendirmeye çalışmaz; ama çevresindeki bir çok insan ona kendisini beğendirmeye , ilgisini çekmeye çalışır.

Bu yönleri ile karizmatik liderler bir tür psikolojik ve enformatif kara deliklerdir. Herkesin çözmeye çalışırken çözüldüğü çekim noktaları.

Kılıçdaroğlu'nun bütün artıları yanında bir zaafı var ki ; farklı bir lider olmayı "dürüst , namuslu ve yolsuzlukla mücadele edecek adam" çizgisinin ötesine taşıyıp, zamanında benzer özelliklere sahip Ecevit'in son günlerindeki gibi bir pozisyona düşmek istemiyorsa , bu zaafı gidermesi gerekiyor.

En son Habertürk'te Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında da bu zaafı gözlemledik.

Kılıçdaroğlu ; Fatih Altaylı'ya övgüler dizme ve onun yazılarının ne kadar etkili olduğundan dem vurma ihtiyacı hisseti konuşmasının başlarında.

Kılıçdaroğlu'nun kendisini Fatih Altaylı gibi bir isme sevdirme, beğendirme ihtiyacı yok.

Fatih Altaylı'nın ise Kılıçdaroğlu'nu çözme ve anlama gibi bir ihtiyacı var.

Fatih Altaylı'ya karşı bu gereksiz övgülere şahit olduktan sonra, Kılıçdaroğlu'nun Şıh Şamil gibi bir ismi arayıp övgüler düzmüş olma ihtimali çok da uzak gelmiyor. "Ergenekon" vakanüvisti Şıh Şamil'e düzülen övgüler, Kılıçdaroğlu'nun kameralar önünde sergilediği duruşu ile yanyana konulunca en hafif tabirle kafaları karıştırıyor.

Kılıçdaroğlu'nu; Türkiye gibi bir coğrafyada liderliği ciddiye alıyorsa, acil bir şekilde "karizma" kavramını bütün psikolojik boyutları ile gündemine alması şart.

Aksi takdirde ; korkumuz , Kılıçdaroğlu'nun psikolojik istihbaratını çok iyi yapmış güçlerin elinde , başlangıcının değil ama sonunun Ecevit'e benzemesi.

Türkiye'de siyasetin "sol"da ciddi bir lidere ihtiyacı olduğuna inananların , bir hayal kırıklığına da tahammülü yok Kemal Bey.

Omuzlarınızdaki yükü taşırken ; bugün soluduğumuz havanın vantilatörlerinden Şıh Şamil gibilere lütfen tenezzül etmeyin.

Açık İstihbarat
açıkistihbarat.com
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen 1652 » Cum May 21, 2010 0:10

Başkomutan isimli üye bu kopyala-yapıştır ile varmak istediğin nokta nedir?

birkaç da kendi cümleni söylesen ama öyle ona buna terörist demeden,ya da akpli,bdpli filan.

hani bize biraz sen açıklasan kılıçdaroğlu şudur diye,baykal şöyle idi diye...

açıkistihbarat ile varılacak yer,memleket elden gitti boşaltın heryeridir.

ondan önceki kopyala-yapıştır ile de varılacak yer Baykal değil sanki Mustafa Kemal'i serbest fırka iktidardan etti de bizim habarımız yok.

Baykal ve onun chp'sinin mucizeleri vardı da biz mi göremedik ya da kılıçdaroğlu ile bu düzen değişecekte biz mi anlayamıyoruz?Muhalefetin bir partisinin başkanı değişiyor sanırsınız ülke işgal ediliyor ya da bolşevik devrimi oluyor!..
Kullanıcı küçük betizi
1652
Üye
Üye
 
İletiler: 98
Kayıt: Sal Kas 13, 2007 1:42

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Türk-Kan » Cum May 21, 2010 0:26

1652 yazdı:Başkomutan isimli üye bu kopyala-yapıştır ile varmak istediğin nokta nedir

Başkomutan Salık Yönetmeni'dir. Anlamakta zorlanıyorsanız anlatayım; konu ile ilgili tüm haberleri OKUYUN, BİLGILENİN diye paylaşır, zırvalayın diye değil!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen 1652 » Cum May 21, 2010 0:30

Türk-Kan yazdı:
1652 yazdı:Başkomutan isimli üye bu kopyala-yapıştır ile varmak istediğin nokta nedir

Başkomutan Salık Yönetmeni'dir. Anlamakta zorlanıyorsanız anlatayım; konu ile ilgili tüm haberleri OKUYUN, BİLGILENİN diye paylaşır, zırvalayın diye değil!


Zırvalamak...

İnsanlara fikir ve amaçlarını sormak zırvalık ise siz böyle eş-dost yöntemi ile zırvalamadan bilgilenin!..

Zerreciii diye bir başlık açarak bizi çok bilgilendirdi,sağolsun ve bu konu çöpe gitmeden siliniyorsa zırvalama nerede biraz tartışmak gerek.
Kullanıcı küçük betizi
1652
Üye
Üye
 
İletiler: 98
Kayıt: Sal Kas 13, 2007 1:42

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Türk-Kan » Cum May 21, 2010 0:33

1652 yazdı:
Türk-Kan yazdı:
1652 yazdı:Başkomutan isimli üye bu kopyala-yapıştır ile varmak istediğin nokta nedir

Başkomutan Salık Yönetmeni'dir. Anlamakta zorlanıyorsanız anlatayım; konu ile ilgili tüm haberleri OKUYUN, BİLGILENİN diye paylaşır, zırvalayın diye değil!


Zırvalamak...

İnsanlara fikir ve amaçlarını sormak zırvalık ise siz böyle eş-dost yöntemi ile zırvalamadan bilgilenin!..

Adab, usul bilmeyene böyle! Selametle!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen 1652 » Cum May 21, 2010 0:36

1- yazılanları silmek de adaptan mıdır?

2- başlıklar nerededir?
Kullanıcı küçük betizi
1652
Üye
Üye
 
İletiler: 98
Kayıt: Sal Kas 13, 2007 1:42

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen Türk-Kan » Cum May 21, 2010 0:46

1652 yazdı:1- yazılanları silmek de adaptan mıdır?

2- başlıklar nerededir?

[mod="Forum Kuralları"]19. Tüm site yöneticileri uygun olmayan iletileri silme, düzenleme, (konuları yahut iletileri) taşıma, konuları kilitleme ve ileti sahibi üyeyi uyarma yetkisine sahiptir; itiraz edilemez.[/mod]
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Kılıçdaroğlu Baykal'a Rağmen Aday

İletigönderen 1652 » Cum May 21, 2010 0:52

[mod="Türk-Kan"]Şovunuzu başka yerde yapın![/mod]
Kullanıcı küçük betizi
1652
Üye
Üye
 
İletiler: 98
Kayıt: Sal Kas 13, 2007 1:42

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x