Çocukluğumda Atatürk’ü dinlediğim isimlerin şimdilerde Atatürk düşmanı olduğunu görüyorum. Nasıl bu hale geldiklerini sorguladığımda da geleneksel medyanın bireyler üzerindeki etkisiyle karşılaşıyorum. Televizyon izleyen kitlelerin nasıl hoyratça yalanlarla kuşatıldığını görüyorum.
Çok üzücü...
Medya bireylerin tepkisini çekmeyecek şekilde ‘gizli kontrol yöntemleri’ kullanmaktadır. Cam çerçevenin içinde yayınlanan yayınları izleyen bireyler doğruyu yanlışı görememektedir. Verilmek istenen doğru İle verilmek istenen yanlış medyayı elinde tutan patronların elindedir. Patron, M. Kemal Atatürk’ü karalayan bir tarih dizisinin yayınlanmasını istiyorsa yalanla kurgular, beyinlere enjekte eder. Ekran karşısındaki de inanır.
Peki, Türk medyasını elinde tutan o patronların göbeği kimlere veya nerelere bağlı biliyor musunuz?
Hayır!
Ekran karşısında hipnotize edilmiş izleyici, açıkçası o kısımla pek bir ilgilenmez!
Yalanla kavrulan beyinler tarihine, kültürüne, diline, dinine sövmekle yetinir.
Sonuç: Tarihini ve bugününü özgürce yaşabilmesini sağlayan kişiye saygısızca davranan kuşaklara saygı öğretmeye çalışacak yeni kuşaklar yetişir.
Gamze Köse