borabey yazdı:Bir de ortaasyaya uzanalım...
IRI ve Kırgızistan ve USAK(Bu kuruluşa DİKKAT!...)
Kırgızistanda IRInın Kamuoyu Araştırması
USAK, Turgut Demirtepe, 23 / 11 / 2006
Bişkekde faaliyet gösteren Vaşington merkezli International Republican Institute (IRI) Ekim ayı içinde Gallup ile birlikte bir kamuoyu araştırması gerçekleştirdi. Daha önce Nisan 2005 ve Mart 2006da yapılan benzeri araştırmaların devamı mahiyetindeki çalışma ülkedeki politik ve ekonomik konulara kamuoyunun yaklaşımı noktasında çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor.
Bölge ülkelerinde devlete bağlı stratejik araştırma enstitüleri ya da kamuoyu araştırma merkezleri (İçtimoiy Fikr Özbekistan) tarafından yürütülen ve mevcut iktidarların politikalarını meşrulaştırma işlevi yüklenen kamuoyu araştırmalarından farklı olarak IRInın Gallup gibi bu konuda yetkinliğiyle tanınan ciddi bir araştırma şirketi ile birlikte gerçekleştirdiği araştırma devrim sonrası süreçte değişik konular hakkındaki kamuoyu algısını açığa çıkarıyor.
Bu noktada, Cumhuriyetçi eğilimli IRI başta olmak üzere bölgede faaliyet yürüten ABD sivil toplum kuruluşlarının jeopolitik yan hedefleri itibariyle masum olmadığı, bölgeye yönelik açık / gizli ajandaları olduğu, bu ajanda doğrultusunda yönlendirmede bulunduğu, bu tür kamuoyu araştırmalarının da bu ajandanın bir parçası olarak yönlendirme amaçlı olma riski taşıdığı iddia edilebilir. Ancak, Batılı STKların işleyiş sistematiğini göz önüne alırsak, bu tür kurumların yönlendirmelerinin çok daha sofistike bir yönlendirme olduğunu, anketlerin profesyonelliğinin sorguya açılarak inandırıcılığını kaybetme riskini alacak ölçüde açık bir manipülasyonun mümkün olmadığını da gözden uzak tutmamak gerekir. En azından, benzeri bir kaygı taşımaksızın aylık ortalama maaşın 30-40 dolar düzeyinde dolaştığı ülkelerde halkın % 80-85lerinin ekonomik politikalardan memnun olduğunu ortaya koyan yada mevcut lidere % 95lerde destek çıkan kamuoyu araştırmalarından çok daha fazla ciddiye alınmayı hak ettiği de ortadadır.
Bu kısa değiniden sonra IRI / Gallup anketine geçersek; anket "ABD'nin TİKA"sı USAID sponsorluğunda 7-25 Ekim tarihleri arasında 18 yaşının üzerindeki 1500 Kırgızistan vatandaşı arasında yapılmış. Anketin göze çarpan ilk sonucu anket katılımcılarının % 62sinin (%30 karşı oy) ülkenin doğru yolda ilerlediğini düşünmesi; bu sonuç Mart 2006da gerçekleştirilen anket sonuçlarından % 8lik bir artışa karşılık geliyor. Devrim sonrası Nisan 2005de yapılan ilk anket verilerinde aynı soruya % 45 oranında pozitif (% 48 karşı oy) cevap verildiği düşünülecek olursa çalkantılı bir süreç yaşanmış olmasına rağmen ülkenin yönü konusunda iyimserlik havasının arttığı söylenebilir. Ankette çarpıcı bir diğer nokta, Güney-Kuzey ayrımının çok belirgin olarak sonuçlara yansıması. Güneyde ülkenin doğru yolda olduğunu düşünenlerin oranı % 83e çıkarken, Kuzeyde bu oran yalnızca % 43 olarak kalıyor. Güneydeki bu olumlu algının, Akayev dönemine kıyasla başta Cumhurbaşkanı Bakiyev olmak üzere yönetimde daha çok temsil imkanına kavuşulduğu görüşüyle ilgisi olduğu düşünülebilir.
Nitekim, demokrasinin gelişimi konusunda memnun olup olmadıkları sorusuna verilen cevaplar da Güney-Kuzey ayrımının altını çiziyor. Katılımcıların % 56sı memnun olduğunu belirtirken (Mart 2006daki anket sonuçlarından % 4lük bir artış) bu oran Güneyde % 74, Kuzeyde ise % 39. 2-8 Kasım tarihleri arasında Bakiyevi anayasa değişikliğine zorlamak için ve parlamenter sistem temelinde daha çok demokrasi talebiyle gösteriler düzenleyen muhalefetin Kuzey kökenli olması bu verilerin sonuçlarıyla örtüşüyor.
Anket verileri ülkenin en önemli sorunlarının işsizlik (%51), ekonomik problemler (%26) ve yolsuzluk (%21) olduğunu ortaya çıkarıyor. Öte yandan, özellikle dışardan yapılan yorumlarda önemli problemler olarak görülen politik istikrarsızlık ve suç oranlardaki artış gibi konuların Kırgız kamuoyunda çok önemli sorunlar olarak görülmediğini (%6 ve % 4lük oranlar) söyleyebilmek mümkün.
Sosyal protesto formu olarak yasal gösteri (% 76), dilekçe verme (% 70) ve grevin (% 67) kabul edilir olduğu, boykot (% 34), izinsiz gösteri (% 13)ve kamu binalarının işgali (% 8 ) gibi metotların sempati ile karşılanmadığı görülüyor.
Ankette katılımcılara sosyal ya da ekonomik sorun olarak en çok neden korktukları sorulduğunda iç savaş (% 42) ve istikrarsızlık (% 28 ) seçeneklerinin diğer seçeneklerin yanında açık ara önde olduğu ve Mart 2006daki anket ile kıyaslandığında net bir artış eğilimi gösterdiği görülüyor (% 39dan % 42ye - % 17den % 28e). İstikrarsızlık daha önceki sorularda ülkenin halihazırdaki en önemli sorunu olarak görülmezken, yüksek oranda korku faktörü olarak değerlendirilmesi ülkedeki potansiyel tehdit algısını ortaya çıkarıyor.
Yine anket verilerinde terörizmin korku faktörü olarak % 2den % 15e yükselmiş olması son derece anlamlı. Bu durum, Kırgız yönetiminin Özbekistanın baskıları sonucu Güney Kırgızistanda bazen Özbek yetkililerle ortak bazen de kendi görevlileri yoluyla Hizb-üt Tahrir ve benzeri İslamcı örgütlere yönelik gerçekleştirdiği ve yer yer ölümle sonuçlanan operasyonların ve bu operasyonlar sonucu bölgede doğan tehdit algısının bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özbekistandaki uygulamaların ve radikal örgütlerle mücadele yönteminin terörizmi besleyerek Özbekistan İslami Hareketini doğurduğu ve bu hareketin 1999-2001 sürecinde bölgede ciddi bir tehdit içerdiği düşünülecek olursa benzeri sürecin yaşanabileceği endişesinin Kırgızistanda gelişmeye başladığı anlaşılıyor.
Bakiyev hükümetinin en önemli başarısı okul hizmetlerinin bedava olması (% 32) ve maaşlarda artış (% 28 ) olarak değerlendiriliyor. Mart 2006 anketinde herhangi olumlu bir değişiklik yok görüşünü seslendirenler % 33 iken Ekim 2006 anketinde bu oranın % 18de kalması dikkat çekici. Hükümetin en büyük hatası olarak politik iç mücadele (% 24), yolsuzluk (% 12) ve belli klan tercihine dayanan yanlış kadro politikası (% 8 ) görülüyor. Mart 2006 anketinde aynı soruya verilen cevabın politik iç mücadele (% 15), verilen sözlerin tutulmaması (% 9) ve ülkede otorite boşluğu (% 8 ) olduğu düşünülürse 6 aylık dilimde yolsuzluk ve Bakiyev yanlısı kadrolaşma konusunda rahatsızlığın arttığı açık. Özellikle Bakiyevin personel politikası konusunda pozitif düşünenlerin oranının Güneyde % 60 iken Kuzeyde % 33 düzeyinde kalması, Bakiyevin kadrolaşmasının Güney-Kuzey ayrışmasını artırıcı yönde sonuç doğurduğunu göstermektedir.
Ülkedeki ekonomik duruma ilişkin sorulan sorularda, katılımcıların % 48i ekonomide son bir yılda iyileşme olduğunu düşünüyor. Bu oran Mart 2006 anketine göre % 18lik bir artış anlamına geliyor. Bu soruda da Güney-Kuzey ayrımı net olarak ortaya çıkıyor. Güneyde ekonomik gidişatı olumlu görenler % 68 iken, Kuzeyde bu oran yalnızca % 29.
Kırgız politik yaşamında demokrasinin içselleştirilip içselleştirilmediğini ölçebilmeyi sağlayacak sorulardan bir diğeri ise aktif bir muhalefetin ülke için yararlı bulunup bulunmadığı sorusu. Katılımcıların % 70i tarafından aktif bir muhalefetin gerekliliğine olan destek çoğulcu demokrasiye olan güveni imliyor. Öte yandan, bu desteğin Mart 2006da % 74, Nisan 2005de de % 79 olduğu göz önüne alınırsa devrim sonrası süreçte kısmen bir düşüş olduğu ortaya çıkıyor.
Anket verilerinin ortaya koyduğu diğer çarpıcı bir sonuç da, ülkede en çok medya (% 90), ordu (% 80) ve eğitim sistemine (% 73) güven duyulduğu yönünde. Yargı sistemi (% 43), dini kurumlar (% 49) ve polis teşkilatı (% 53) ise en az güven duyulan kurumlar olarak sıralanıyor. Bu sonuçlarda medyanın bağımsız tavrı ve devrim sürecinde ordunun yönetsel erke aktif destek vermek ve muhaliflere yönelik şiddet kullanmak gibi bir tavır yerine sivil iradenin belirleyeceğini kabul ederek nötr kalmasının etkili olduğu görülmektedir.
Ankette Türkiye açısından önemli sonuçlar çıkarılması gereken bir soru ise, uluslararası ilişkilerde hangi ülkeye öncelik verilmesi gerektiği sorusu. Rusyanın (% 91) açık ara önde olduğu sonuçlarda, Türkiye % 6lık oranla Kazakistan (% 51), Özbekistanın (% 17) ve ABDnin (% 9) arkasından beşinci olabiliyor. Bu sonuçları, Rusya, Kazakistan ve Özbekistanın bölge ülkeleri olması ve özellikle Rusya ve Kazakistanın Kırgızistandan ekonomik nitelikli göç alması nedeniyle ilişkilerin geliştirilmesinin ciddi işsizlik ve ekonomik sorunlar yaşayan Kırgızistan halkı için bu nedenle olumlu bulunduğu şeklinde okumak mümkün. Ancak Türkiye ile ilişkilere öncelik verilmesi gerektiğini dillendirenlerin ABDden daha az, Almanya (% 6) ile aynı oranda olması, Türkiye açısından ilişkilerin duygusal temelli olmaktan ziyade ekonomi faktörünü de göz önüne alarak yürütmek gerektiği görüşünü bir kez daha teyit ediyor.
Not: International Republican Institutenin 7-25 tarihleri arasında yaptığı ve 22 Kasımda açıklanan ankete
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.iri.org/eurasia/kyrgyzstan/2006-11-22-kyrgyzRep.asp
Kaynak:
- İm (Kod): Tümünü seç
http://www.usakgundem.com/yazarlar.php?type=4&id=499