Emperyalizm, bir ülkeyi deli gömleğine sokunca, gırtlağını sıkana kadar, nefessiz bırakana kadar uğraşır.
Batının deli gömleğindeki ülkelere bakın!..
- Hepsi komşularıyla çatışmalıdır.
- Hepsinde etnik ve mezhepsel çatışma merkezleri vardır.
- Ekonomileri yamyassıdır.
- Sahte bir din baskısı altında uyuyan ya da aşırı yozlaşmış, batıya özenti girdabında yüzen halkları vardır.
Türkiye, Gazi Paşa’nın dış politikasını bırakalı çok oldu. O dış politika 3 ayak üzerine oturmuştu. Sovyetlerle dostluk anlaşması, Doğuda Sadabad Paktı (İran, Irak, Afganistan ve Türkiye) ve Batıda Balkan Paktı...
Atatürk’ün ölümüyle Batı ile müttefik, komşularımızla ‘papaz’ olmaya başladık.
Son 1 yılda ise tüm komşularımızla ‘sıfır barış’ pozisyonuna geldik. Son olarak Rusya ile de ‘papaz’ olmaktayız.
Son olay uçak olayıdır. Türkiye, Rusya’dan gelen ve içinde Rus yolcuların da olduğu Suriye uçağına havada müdahale etmiş, 8 saat boyunca yolcuları Ankara havalananında bekletmiş, sonuç olarak uçakta askeri malzeme olduğunu söyleyerek Suriye’ye bir ‘nota’ daha vermiştir.
Rusya Dış işleri yetkilisi yaptığı açıklamada: ‘Sıra şimdi de Rusya Türkiye ilişkilerinin bozulmasında…’demiştir.
Rusya Türkiye’nin en önemli komşusudur. Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığı vardır. Türkiye’nin hatırı sayılır sayıda iş adamı Rusya ile büyük çaplı iş yapmaktadır. Rusya’nın iki numaralı ticaret ortağı Türkiye'dir.
Şimdi özellikle Putin’in 14 ekim tarihinde yapacağı ziyareti de ertelemesiyle ilişkiler dönülmez bir yola girmek üzeredir ve zararlı çıkacak olan Türkiye’dir. İşte Batının ‘deli gömleği’ böyle bir şeydir!..
Suriye’ye karşı batının jandarmalığını ve katiller ordusunun hamiliği üstlenen Türkiye‘nin, Irak’la İran’la ilişkileri had safhada bozuktur. Rusya ile olan ilişkileriyse gerginlikten çıkmaza doğru uzamaktadır.
Rus dışişleri sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, bugün yaptığı yazılı açıklamada, zorla yere indirilen Suriye uçağındaki Rus yolcuların, diplomatlarıyla görüşmelerine izin verilmediğini, hava alanı salonlarına kabul edilmediklerini, yolculara 8 saat boyunca yemek verilmediğini, Türkiye’nin bu tavrından ‘rahatsız’ olduklarını belirtmiştir.
New York Times bugünkü haberinde, bir Rus silah şirketinin açıklamasına yer vermiştir:
Yetkili, açıklamada, Rusya’nın Suriye ile olan askeri işbirliğini hiç bir zaman kesmediği, bunu yasal yollardan yaptığını, bu nedenle askeri malzemeyi bir yolcu uçağıyla gizlice taşımaya ihtiyaçları olmadığını söylemiştir:
Dışişleri sözcüsü Lukaşeviç, yaptığı son açıklamada ‘Suriye krizinin ortasına bulaşan Türkiye’nin, Rusya ile ilişkilerinin zedeleneceğini’ belirtmiştir..
‘Başlangıçta Suriye krizi, Rusya- Türkiye ilişkilerini etkilemez diye düşünülüyordu. Ama şimdi durum değişti. Türkiye, Suriye’nin iç işlerine bodoslama dalıyor…’
Sözcü, Suriye uçağının zorla yere indirilmesi durumunun Türkiye açısından ‘büyük risk’ taşıdığını da belirtti.
Türkiye küresel çetenin üstüne geçirdiği deli gömleği içinde dönüşü olmayan bir yola itiliyor!..
Batının aldığı gazla ‘3 saatte Şam’a konmak’ hayalleri görüyor (!) Yıllardır Türkiye’nin altını oyan ve terör örgütleri hamisi NATO, ‘Türkiye’yi korumak ve savunmaktan’ söz ediyor!..
İşin aslı, NATO/ CİA terör örgütleri ve küresel sermaye odakları Suriye’ye konuşlandırdıkları terör çeteleriyle Türkiye’yi de vuruyor.
Prison Planet’den Paul Joseph Watson 5 Ekimde yazdı: ‘Türkiye, Suriye sınırından gelen saldırıdan sonra Suriye , Birleşmiş Milletler’e, Suriye’nin kendisinden özür dilediğini ve saldırıyı üstlendiğini bildirerek yalan söyledi. Oysa Suriye sadece başsağlığı dilemiş ve olayı araştıracağını bildirmişti.. Ve Türkiye’ye , Suriye’yi, de hedef alan ‘Hür’ Suriye Ordusu’na bağlı birlikler tarafından ateş edilmişti...
***
Türkiye hızla bir uçuruma sürükleniyor!.. AKP yönetimi ve aldattığı insanlar Suriye’ye ‘girerse’ Türkiye’nin ‘büyük devlet’ olacağını sanıyor.
Batının deli gömleği içinde, batının maşalığını yapanlar, birçok bölgesel ve dünya savaşında görüldüğü üzere, sadece kendi evlatlarından ve topraklarından olurlar!
Durumu hala göremeyenler, ordusu terhis edilmiş subayları sürgüne gönderilmiş Osmanlı ordusunun 1911-12 de, tam 100 sene önce, bir yandan Libya’da bir yandan Yemen’de darmadağınık kaldığını ve 6 milyon nüfuslu, 168 bin kilometre kare vatan toprağını kaybettiğini iyi hatırlasınlar.
Osmanlı ordusu yabancı subayların Alman komutanların, İngiliz uzmanların denetimindeydi 100 yıl önce. Bugün ABD NATO güdümünde!
Kılavuzunuz Batıysa, burnunuz pislikte kalır , dizleriniz yerde!
Banu AVAR, 11 Ekim 2012
banuavar@superonline.com