Hatırlıyor musunuz; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilip kabine açıklandığında Ziya Selçuk hakkında yapılan yorumları?

Herkes şoktaydı!

İktidar, hem eğitim sistemini hem de akademiyi çok iyi bilen bir ismi Millî Eğitim'in başına geçirmişti güya...

En azılı AKP muhalifleri bile kendinden geçmiş, eğitimciler sevince günlerce doymamıştı. Eğitimde ilerici görüşleri, çok başarılı kariyeri vs... Az mı dinledik bu güzellemeleri?

Sonra cümle alem gördü ki, ilerici görüşlere sahip Millî Eğitim Bakanı'nın en ilerici icraatı Danıştay'ın Andımız kararını temyize götürmek oldu...

Hakkını yemeyelim! Millî Eğitim'in tarikatlara teslim edilmesini de ileri seviyeye taşıdı...

Oysa hiç kimse farkında değildi daha en başından işin... O çok ilerici Selçuk, Tek adam rejiminin bakanı olarak girmişti kabineye!

Yeni yetişen nesillerin fikri hür değil, fikri tutsak olması, tek adam rejimlerinin fıtratının gereğiydi halbuki... Genç nesillerin beyinlerini formatlamadan nasıl yaşayabilir ki böyle bir rejim?

Ne kadar birikimli olursa olsun... Bir tek adam rejiminde Millî Eğitim Bakanı çizilen sınırlarının dışına ne kadar çıkabilir ki zaten?

Şişirildi, şişirildi, sonra patladı...

Korona belası, kabineden bir başka isme de benzer yaklaşımların gösterilmesine neden oldu ahalimiz tarafından.

Tabii yine işin başında...

"Süreci iyi yönetiyordu, başarılıydı, ciddiydi, şeffaftı, güven veriyordu" Sayın Koca...

Korona virüsle mücadelede gelişmiş birçok ülkeye göre daha iyi durumdaydık ya hani, işte onun mimarlarından da biriydi hatta!

Sadece iktidara yakınlığı ile bilinen medya ve cenahta değil, yine en sert AKP muhaliflerinde bile vardı bu düşünceler...

Geldiğimiz nokta? Aylardır vaka sayılarının çok daha fazla olduğunu bas bas bağıranları reddeden 'şeffaf' Sağlık Bakanımız, sonunda gerçek vaka sayılarını itiraf etti...

Aylardır 'Koca' bir balon uçurmuşlar! 18 yıllık iktidarlarında bir defa olsun şaşırtmamışlardı, yine şaşırtmadılar...

Derseniz ki hiç mi gerçek işleri yok? Var elbet...

TÜİK işsizlik ve enflasyon oranlarını, AFAD depremin büyüklüğünü, Anadolu Ajansı seçim sonuçlarını, Göç İdaresi Suriyeli sayısını, Sağlık Bakanı vaka sayılarını gizliyor...

Her işlerinde bir şaibe olduğu gerçeği var...

Ne diyelim; Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın dediği gibi; gerçek vaka sayılarından sonra darısı işsizlik ve enflasyon oranlarının başına...