KOLTUK DEĞNEĞİNDEN HAYAT ÖPÜCÜKLERİ…
Dr. Noyan UMRUK
Hafıza- beşer maalesef, nisyan ile malum… Hele balık hafızalı toplumlarda… Biz yine de hatırlatalım dedik şu hayat öpücüklerini… Belki tosuncuklara bundan sonrası için bir yararı olur diye…
Hadi gelin birlikte sayalım şu hayat öpücüklerini…
*Bu gün ölüm yıldönümünü derin bir tazimle andığımız Rahmetli Ecevit’i satışa getirerek, daha iki sene ömrü olan ve de bu süreçte içirdiği acı ilacı telafi etme olasılığı olan 57. hükümeti devirecek olan süreci, MHP lideri Devlet Bahçeli başlattı. Bahçeli, 7 Temmuz 2002’de “11. Kocayayla Türkmen Kurultayı”nda, 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını istedi. Yapılan o seçim, Erdoğan AKP’sinin zaferiyle sonuçlandı.
*Siyasi yasaklı Erdoğan’a dokunulmazlık zırhı ve başbakanlık koltuğunun armağan edilmesi de bu Bahçeli ve Demokrat Baykal’ın desteğiyle oldu ( Sn. Baykal’la bir görüşmemde kendileri “Bunun demokrasinin gereği olduğunu” söylemişlerdi. Sonra kuyudan çıkardıkları o adam, kendilerine demokrasiden ne anladığını yakından ve şahsen izlemek fırsatını bol bol sunmuş oldu!) Abdullah Gül’ün başbakanlığında kurulan 58. hükümet döneminde Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için TBMM’den yasa çıkarıldı. CHP’nin o günkü yönetimi, Erdoğan’ın ülkeyi yönetemeyecek olmasını “demokrasi ayıbı” olarak niteledi ve sürece destek verdi. Yasa kabul edildi, Siirt’te yenileme seçimi yapıldı ve Erdoğan milletvekili dokunulmazlığına ve Başbakanlık koltuğuna adeta gökten zembille indirilerek oturduldu.
*AKP iktidarı, “Anayasa Mahkemesi’nin 367 Kararı” altında boğulmaktan, Devlet Bahçeli’nin o günlerde uzattığı can simidiyle kurtarıldı. Erken seçim kararıyla barajı aşıp Meclis’e giren MHP, Abdullah Gül’ü Çankaya’ya çıkarma planına ortak edildi. Gül’ün seçilebilmesi için toplantı yeter sayısı olan 367’nin sağlanması gerekiyordu. Bahçeli Genel Kurul’daki oylamaya katılacaklarını açıklayınca AKP ve MHP’lilerin toplam sayısı 440’ı aştı ve Gül Köşk’e güle oynaya çıkarıldı.
*Bahçeli’nin katkısı 2007 cumhurbaşkanlığı seçimiyle de sınırlı kalmadı. Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin “laiklik karşıtı eylemlere odak olmak”tan mahkum ettiği Erdoğan’ın savunuculuğuna soyundu. Aynı günlerde başlatılan Ergenekon tertibi için “adil yargılamayı etkilemeyelim, sonucunu görelim” diyen Bahçeli, 6’a 5 sonuçlanan kapatma davası konusunda tam tersi bir tutum sergiledi. Bahçeli, 18 Mart 2008’deki grup konuşmasında, “MHP, başka partilerin siyasetten men edilmesi için sandık dışındaki bir yöntemi asla benimsemeyen, rekabet ve yarışı demokrasinin kuralları içinde yapmayı kabullenmiş bir harekettir” ifadelerini kullandı. Bahçeli, AKP’nin kapatılmasını önleyecek formülü de üretti. Bahçeli’nin formülü, Anayasa’nın 69. Maddesinin değiştirilip, işlenen suçtan partinin değil kişilerin sorumlu tutulmasını öngörüyordu.
*AKP, 4+4+4 düzenlemesiyle eğitim sisteminin içine ederek, türbanı ilköğretime sokarken, bir koltuğunun altına MHP’yi diğerinin altına da o dönemin HDP’si, BDP’yi aldı…
*Ve 7 hazirandan sonra gerek meclis başkanlığı seçiminde tavrı ile gerek mecliste terör araştırma komisyonunu kurulmasını önleyerek, meclisin süresiz tatile çıkmasına yol açması ile gerekse 5 aydır kapıldığı “hayır nöbeti” ile “Nuh deyip, peygamber demeyerek” 1 Kasım’da kendinden başka kimsenin anlayamadığı Pirus zaferini kucaklamış oldu..Kendisine kutlu ve ziyadesiyle hayırlı olsun…
Sonuç:
Ama, yetti artık bu rezilane tek kişilik oyun… Hemmen bin, kendin gibi antika arabalarından birine, çek git cehennemin dibine… Necip Türk milletine hayatındaki en büyük kıyağın bu olacak…