Koruculuktan nemalanıp koruculuğa saldırmak!

Eşkıya kampanyası malum, koruculuk sistemi... Koro halinde saldırıyorlar ya!..
Bu konuda da çok marifetlidirler..
Bu marifetleri öğrenmekte de fayda vardır!. .Öğrenelim ki, ne filmler döndüğünü anlayalım...
Mesela misal bir hikaye..
Adam korucu.. Aile cümbür cemaat korucu...
Hayatlarını bu işten gelirle idame ediyorlar.. Mesela adam, koruculuktan sağladığı gelirle oğlunu okutuyor.. Hukuk eğitimi yaptırıyor... Korucunun oğlu avukat oluyor.. Eh burası da hukuk devleti, korucunun avukat oğlu gidiyor Abdullah Öcalan’a avukat oluyor...
Koruculuktan gelen para ile okuyup avukat oluyor ve Apo’ya avukat oluyor ya,
yetmiyor!..
O şimdi Başkan!.. Ne başkanı?!. Van Belediye Başkanı.. Hani şu PKK’nın “kazandık!” diye halay çektirdiği belediyenin başkanı.. Kim?.. Korucunun oğlu.. Peki bu ve ailesi nasıl tanınıyor?.. “Koruculuğa karşı!” olarak yaygaralarıyla!..
Eee peki kim söylüyor bütün bunları?.. Burhan Yenigün ile Vesim Yeviç, yani Van’lı iki siyasetçi..
Haber şöyleydi; “Seçime
2 gün kala Van’ın o zamanki Belediye Başkanı ve AKP adayı Burhan Yenigün ile İl Başkanı Vesim Yaviç basın mensupları ile bir araya geldi.
Burhan Yenigün, DTP’nin Van Belediye Başkan adayı Bekir Kaya’nın babası ve
2 ağabeyinin korucu olduğuna dair haberlerle ilgili değerlendirmede bulundu.
Yenigün, korucuların hain değil, bu memleketin evlatları olduğu ve terörün en sık yaşandığı dönemlerde terörle mücadele ettiğini anımsatarak, bunların köylerini ve çocuklarını teröre karşı koruduklarını vurguladı.
DTP’nin Van Belediye Başkan adayı Avukat Bekir Kaya’nın babasının koruculuktan emekli ve iki ağabeyinin korucubaşı olduğunu anımsatan Yenigün, “Bu durum sadece Bekir Kaya için geçerli değildir. Birçok kişinin ailesinde en az iki üç kişi koruculuk yapıyor. Ama bunlar hem bu sisteme karşı çıkıyorlar hem de tüm geçimlerini oradan sağlıyorlar. Devletin verdiği parayla okuyorlar, üniversite mezunu oluyorlar, devletin verdiği imkanlardan yararlanıyorlar. Diğer taraftan siyasi düşünceye gelindiğinde devletin, korucuların aleyhinde konuşuyorlar. Bu etik bir şey değil. Çıkıp dese ki, ‘evet babam, kardeşim korucudur’ ama bunu saklamanın manası yok” dedi.
DTP’nin kendisiyle çelişen bir siyasi anlayışla hareket ettiğini savunan Yaviç, şunları söyledi: “Düne kadar ‘korucu eşittir vatan haini’ diyorlardı. Kendi adaylarının ailesinin korucu olduğu ortaya çıkınca da, ‘Yüzde 50’si doğru, yüzde 50’si yanlıştır’ diyorlar. Ya hepsi doğrudur ya da yanlıştır. Bu koruculuk sistemi toplumumuzun bir gerçeğidir.”


Dahası da vardır!..
Bendeniz bu şekilde çok ilginç korucu hikayeleri nakledebilirim, yeter ki siz anlat deyin!..
Mesela bir kalemde, uyuştucu kaçakçısı korucuların kendilerine karşı çıkan köylüleri, nasıl katlettiklerini, bunların mahkemelerde DTP’liler tarafından savunulduğunu isim isim anlatabilirim..
Yani, uyuşturucu kaçakçısı korucunun DTP’li avukatlarca nasıl savunulduğunu bilmek isterseniz!!?.
Başkası mesela, “Kürdistan sınırlarını çizdik!” diye nara atan kadının mensup olduğu ailenin, nasıl yıllarca kontrgerilla üssü olduğunu, bu ailenin bölgedeki derin faaliyetlerini falan da anlatabilirim.. Ve hatta bu kadının kocasının uyuştucu baronu olarak iş görürken, yanında boy gösteren emekli zabitlerin kerametini, derinliklerini de kurcalayabiliriz hep beraber!..
Bu işler ince işlerdir..
Öyle pantolon üstü göründüğü gibi değildir mesele!..


Apo kolayını buldu!
Zaten Bekaa’daki mağarasında, Batılı sosyologları okuya okuya kafayı yeterince kırmıştı.. Apo beyin İmralı’da iyice arşa çıktığı, gökleri falan aşıp erdiği kesinleşmiş bulunuyor.. Yaptığı açıklamalardan bu belli.. Kendisini ünlü düşünce insanları ile kıyaslayıp “Bana yakındır, ben onu aştım!..” yorumları yapıp müritlerine gaz veriyor!.. Yakında peygamberliği müjdelerine başlayacağı işaretleri bile var!..
Şu sıra bir başka uyanıklığı ise, çetesinin yaptığı toplu katliamları “faili meçhuldür” diye derin devlete yıkmaya başladı!.. Apo’ya göre Şemdin Sakık gibi şimdi kendisi ile kavgalı çete üyeleri, derin devletin adamlarıydı ve katliamlar onların işiydi..
Geçiniz, hepiniz aynı otun soyuydunuz Apo bey!.. Dahası asıl zatınızın “derin” ilişkileri şurup gibidir!..

KAYNAK

Koruculuk neden kalkmamalı?
Sorunun cevabını Sayın Bakan Cemil Çiçek vermiş zaten, “DTP’lilerin ısrarı kalkmaması için yeterli sebep” mealinde meseleyi açıklamış...
MHP lideri Bahçeli de altını çizdi...
“Eli kanlı, geçmişi kanlı terör örgütünün mezalimlerini hatırlamadan, son olaydan koruculuğun kaldırılması için fırsat arayanlara ve bu acı hadiseyi geçmişi hatırlamadan şaşkınlıkla karşılayanlara sözüm şu olacaktır.
Unutulduğu sanılmasın, acıları anılarımızda ve hafızalarımızda sıcaklığını korumaktadır.
Aralarında bebeklerin de bulunduğu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere PKK terör örgütü saldırılarında;
20 Haziran 1987’de Mardin ili, Ömerli ilçesi Pınarcık Köyünde otuz kardeşimizin,
10 Haziran 1990’da Şırnak’ın Güçlükonak ilçesi Çevrimli Köyünde yirmiyedi vatandaşımızın,
1 Ekim 1992’de Bitlis’in Cevizdalı köyünde otuz insanımızın,
5 Temmuz 1993’de Erzincan’ın Kemaliye ilçesi Başbağlar köyünde otuzüç evladımızın,
24 Ekim 1993’de Erzurum’un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine otuzüç masum hayatın söndürüldüğünü unutmadık...”

Kaynak