Kudüs için Papa'dan veya Suudi'den medet ummak!
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararı üzerine dünya bu konuya kilitlendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İslâm İşbirliği Teşkilâtı dönem başkanı olarak liderler zirvesi için çağrıda bulundu. Trump'ın kararının ne anlama geldiği üzerinde biri Filistin'den diğerleri Türkiye'den önemli tespitler var.
Filistin'in İngiltere temsilcisi Manuel Hasan, "Trump Ortadoğu'da Kudüs'ün İsrail kontrolü altında olmasını kabul etmeyecek Müslüman ve Hristiyanlara karşı savaş açtı" dedi.
* * *
Bu bakış açısında, Trump'ın şahsında ABD'nin, İsrail için çalışan bir Yahudi devleti olduğu kabulü var. Manuel Hasan, herhalde "ABD'nin ekonomisine, siyasetine ve medyasına Yahudiler hâkimdir." gerekçesiyle "Üç din için de kutsal sayılan bir kentin, İsrail'in başkenti olarak tanınması, Hristiyanların egemen olduğu bir devletin işi değil" diye düşünüyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ise Papa'dan medet umuyor!
Oysa ABD güdümündeki NATO'yu yöneten generaller de Vatikan'ı yöneten kardinaller de mason!
Böyle bir kadronun Müslümanlara veya Hristiyanlara bir yardımları dokunabilir mi?
* * *
Türkiye'de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, karar için "Orta Doğu'yu mahvedecek zaman ayarlı bomba" tespiti yaptı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise egemen güçlerin kendi çıkarlarına uygun olarak, Orta Doğu'da ateşin, kanın, silahın üzerinden kendi ekonomilerini var etmeye çalıştığını söyledi.
Yalnız Özkoç'un Türkiye'nin politikalarına da itirazı var:
"Bir gün bakıyorsunuz ABD ile birlikte, onun müttefikiymişiz gibi, NATO'nun müttefikiymişiz gibi hareket ediyoruz. Bir gün bakıyoruz düşürdüğümüz Rus uçağının diyetini ödemek için Ruslarla beraber oturup, konuşuyoruz. Artık Türkiye'nin ne yaptığı, yapacağı hiç bilinmiyor. Artık Türkiye belirli egemen güçler tarafından istediği gibi kullanılan ülke haline getirildi.
Onların kendi hesapları var… Hem Ortadoğu'da hem de Türkiye ile ilgili hesapları var. İşte o yüzden Kemal Kılıçdaroğlu, canla başla şunu söylemeye çalışıyor: Siz bunların eline bu kozları neden veriyorsunuz? Hem MİT uyarıyor sizi hem biz uyarıyoruz. Fakat siz bu konuda onların çıkarlarına uygun davrandınız. Rıza Sarraf'ın Türkiye'de yargılanması gerekiyordu. Türkiye, kendi eliyle bir suçluyu onlara teslim etti. O suçlu şimdi Amerika'da istediği gibi at koşturuyor. Biz sanki onu koruyan, kollayan bir devletmişiz gibi 'Nerede bizim vatandaşımız?' diye soruyoruz. Türkiye bu hükümetten bir an önce kurtulmalıdır."
* * *
İyi Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Aytun Çıray ise "Sayın Erdoğan, 2019'da seçim yenilgisine yol açacak olguları örtbas etmek için sosyal ve ekonomik istikrarımızı tehdit eden çok tehlikeli bir gerilim stratejisini hayata geçirmeye çalışıyor." dedi.
Parti bildirisini okuyan Çıray, "Kudüs için İslâm İşbirliği Liderler Zirvesi toplanmalı, fakat burada Sayın Erdoğan'ın dış politikayı iç politikaya bir kez daha alet ettiğini görüyoruz. Kararı alan Trump'a lâf etmezken, 'İsrail ile ilişkileri keseriz' demesi dış politika üzerinden iç politikayı manipüle ettiğinin delilidir." diye farklı bir uyarıda bulundu.
* * *
İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın en aktif üyesi ve sermayedarı olan Suudi Arabistan, İsrail ile işbirliği içinde, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olması için diğer ülkelere baskı yapıyor! Zaten, Suriye'deki iç savaşın arkasında da onlar vardı, IŞİD'in arkasında da…
Kısacası, Kudüs konusunda hassasiyet doğrudur ama olayların arka planında neler olup bittiğini, kimden destek geleceğini veya gelmeyeceğini görmek gerekiyor!
Arslan BULUT, 7 Aralık 2017
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr