Kürt Bölücüler İçin Küresel Strateji
‘Kürtler, Arap baharı’na giden yolu döşeyecek!’
Bloomberg köşe yazarı, Harvard öğretim üyesi , Meghan L. O’Sullivan’ın yazısı 16 Haziran’da kendi köşesinde, daha sonra da CFR Dış İlişkiler Konseyi sitesi http://www.cfr.org da yayınlandı. Başlığı ‘Kürtler Arap baharına giden yolu döşeyecektir!’ .
Yazı, seçimlerin hemen ardından, Cengiz Çandar’ın ‘Kürt Raporu’ ve Hasan Cemal’in Karayılan röportajının ortalığa döküldüğü, BDP’nin ‘Amed’e meclis kurduğu’ zaman aralığında yayınlandı…
Bugüne kadar benzer çok yazı yayınlanmıştı ama bu kadar net ifadeler belki de ilk kez bu yazıda yeraldı…
Harvard’lı profesör yazısında ‘Batı yanlısı Kürtlerin bölgede güç kazanması için elden gelen yapılmalı ama olası karşıt gelişmeler de provoke edilmemeli!’ diyor.
Ilık suya atılan kurbağanın az ateşte kaynama noktasına gelmesinin önemine dikkat çekiyor.
Ve ABD AB güç odaklarının herhangi bir acemiliğe karşı Kürt bölücüleri net bir yol haritası çizmesi gereğinden bahsediyor.
Kürtler’in onlarca yıldır ilk kez tarihin en umut verici anını yaşadıklarını belirten yazı, ‘ufukta görünen yeni anayasa sayesinde istediklerine kavuşabileceklerinin’ altını çiziyor.
Ve Ortadoğu’da Kürtlerin değişim dalgasından yararlanarak yeni bir devlet için harekete geçebileceklerini yazıyor.
Küresel strateji
O’Sullivan yazısında ‘Kürtlerin ‘yaygara koparmadan’ küresel strateji çerçevesinde hareket etmeleri halinde başarının yakın olduğuna dikkat çekiyor.
Nedir o ‘Küresel Strateji’?
Bir Kürdistan Devletinin oluşumuna gidilirken ‘ulus devletlerin sınırlarının önemsizleşmesi ülkeler arası kültürel ve ekonomik ilişkilerin artması, bölge ülkelerindeki çeşitli kurum ve siyasi yapılarda ortak çalışmalara odaklanılması..’
‘Bu şekilde, dönüşen Ortadoğu’nun Kürtleri, bölge güçlerinin öfkesini çekmeden birçok hayallerini gerçekleştirebileceklerdir.’
Ve O’Sullivan devam ediyor: ‘ABD ve müttefikleri, bu yol haritasını sadece Kürtlerin iyiliği için değil, kendi çıkarları için de çizmektedirler’
Kürtlerin, Irak’ın, Türkiye’nin ve Suriye’nin politikalarında oynadıkları rol ve bulundukları bölgenin ekonomik ağırlığı göz önüne alındığında, Amerikan çıkarları için vazgeçilmez önemde olduklarının altı çizilmektedir.
Ve tüm açıklığıyla Irak Türkiye Suriye’ nin Kürtlerinin Iran’daki Kürtleri de rejime karşı ayaklandırabilecekleri gerçeği dile getirilmektedir…
O’Sullivan, yazısında, ‘ABD, Türkiyedeki yeni hükümeti Kürt azınlığa cömert davranma konusunda cesaretlendirmelidir.’ diyor.
‘Türkiye başbakanı RTE, geçmişte Kürt sorununu dile getirme ihtiyacını anlamıştı.
ABD, Türkiye’nin Kürt bölgesinde özerklik, ana dilde eğitim ve Kürt militanların affı için kabul edilebilir bir yol bulunmasını desteklemelidir.’ diye ilave ediyor…
‘Kabuledilebilir yol’ yeni Anayasa’dan geçecektir… MHP ve CHP kendilerinden beklenen ‘ipi’ bir kez daha iktidara uzattıkları takdirde olası gelişmelerin vebali omuzlarında olacaktır… Ilık suyun rehavetinde yüzerken ansızın haşlanmak da olasıdır!
Kurbağa ılık suda gevrerken, sonunda pişmeye başladığını anlamış, ama tencereden dışarı sıçrayacak gücü kendinde bulamamıştır.
Allahtan biz kurbağa değiliz… Bu işin sonunu ‘kurbağalar’ düşünsün…
Banu AVAR, 4 Temmuz 2011
Elmek: banuavar@superonline.com