Kürt, çerkez, süryani, alman, lezbiyen, gay ve üniversite!
Kürt meselesi; gaflet, dalâlet ve hatta hıyanet sebebiyle siyasallaştırıldı ya, artık başına doladığı poşunun ucunu kuyruk sokumuna kadar sarkıtıp, şalvarının şaltağını gizli örgüt flaması gibi dalgalandırarak dolaşan kırolarla pek ilgilenmiyorlar.
İlk bakışta da son bakışta da saçlarını mandaya yalattıklarına dair derin bir izlenim uyandıran PKK generalleriyle (!) de pek ilgilenmiyorlar artık.
Sadece kürt meselesi değil, Avrupa Birliği’ne başeğilmesi sebebiyle her türlü etnik mesele siyasallaştırıldığı için artık elin ecnebisi eğitimli insanlarla ilgileniyor!
‘Elin ecnebisinden’ kastım bugün alman Körber Vakfı’dır.
Divan’da belâlârına sık sık dikkat çektiğimiz alman vakıflarının Necip Hablemitoğlu’nun şehadetinden sonra bile takibe alınmadığı anlaşılıyor.
Necip, Türkiye aleyhinde faaliyet gösteren alman vakıflarıyla mücadele ederken öldürülmüştü!
Kimbilir, belki de onlarla mücadele ettiği için öldürülmüştü!
Bugün alman vakıflarından ziyade, alman vakıflarıyla işbirliği hâlinde çalışan bir üniversiteye dikkatinizi çekmek istiyorum.
Şayet sözünüzden dönmediyseniz, yemininizi bozmadıysanız Türk Milleti’ni bir kez daha satmadıysanız, yani Türk Devleti’ne ve Türk Milleti’ne ihanet etmediyseniz lütfen şu isimlere dikkat buyurunuz:
Enternasyonel Kürt Araştırmaları Merkezi
Çerkez Demokratik Platformu.
Mezopotamya Süryani Kültür Derneği.
Ermeni Agos Gazetesi.
Mazlum - Der.
Lozan Rum Mübadilleri Vakfı.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu.
Pir Sultan Abdal Derneği.
Berlin Lezbiyen ve Gay’lar Organizasyonu.
Çingene Kültürünü Yaşatma Demeği.
Radyo Multi Culti. Ve her taşın altından çıkan TESEV!
Mutlaka kaydetmeliyiz ki, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Demeği ve Çingene temsilcileri Türkiye aleyhinde konuşmamalardır.
Ötekiler ne konuşmuşlardır?
Onu günü gelince açıklarız, şimdilik şunu milliyetçi hâfızalarınıza arz etmek isterim ki toplantıda rum Mübadilleri Vakfı’nı temsil eden Çimen Turan, Türkiye’den Yunanistan’a giden rumları AB’nin verdiği paralarla Türkiye’ye geri getirdiklerinden, Trabzon, Hatay ve Göreme çevresinde yoğun çalışmalarda bulunduklarından bahsetmiştir.
Türk ismi taşımasına rağmen kendisinin aslında bir rum olduğunu söylemiştir.
Siyasi polis, Millî istihbarat ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğinden sorumlu herhangi bir haberalma teşkilatı, eğer Türk Milliyetçi’lerini takipten vakit bulup da alman Körber Vakfı’nın Bilgi Üniversitesi’ndeki bu toplantısına gidemediyse orada kimin ne halt ettiğini sevgili Ramazan Bakkal’dan öğrenebilirler.
Merak edenler için söylüyorum Ramazan Bakkal, Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri’dir.
Sevgili Ramazan bir Türk evlâdı olarak “durumdan vazife çıkarmış” ve o toplantıyı dağıtmıştır!
Sağolsun.
Şimdi polis, MİT, Askerî İstihbarat ve diğer bütün kuruluşlar; temsilcisi Oya Abalı’nın ağzından “katılımcılara para verdiğini yol ve otel masraflarını karşıladığını” açıklayan alman Körber Vakfı’nın bu toplantıyı neden Bilgi Üniversitesi’nde yaptığını ve bu üniversitenin gerçek misyonunun ne olduğunu araştırmak durumundadır.
Elin ecnebisi Almanya’dan gelip, vatandaşlarımızı baştan çıkarmak için toplantılar düzenliyor ve Türk evlâdına karşı ittifaklar kurmaya çalışıyorsa herhalde yapılacak çok şey vardır.
Necdet SEVİNÇ, Yeniçağ, 18 Kasım 2004