Kuru Gürültü ve Ağız Kalabalığına Karnımız Tok Bizim…
Hep laf kalabalığı… Kuru gürültü…
Sabah kalkıyoruz konuşma, akşam konuşma… Gece konuşma, gündüz konuşma…
19 yıldır yapılan bu. Eylem yok. İcraat yok. Üretim yok… Yapacağız, edeceğiz… Dedim, dedi… İktidar durmadan konuşuyor ve sadece(!) o gerçekleri(!) dile getiriyor.
Onlara göre, muhalefet yalan(!) söylüyor… Durmadan yalan söylüyor. Muhalefet yalancı…(!)
Bay Kemaalll…(!) Bay kemaalll sen ne anlarsın ekonomiden…(!) Ekonomi benden sorulur… Ben ekonomistim!
Günün 24 saati bu lafları dinliyoruz.
Peynir gemisini lafla yürütmeye çalışıyorlar. Oysa gemi ağzına kadar dolu. Peynir gemisi lafla yürür mü? Peynir koktu, kokacak…
Millet aç. İnsanlar aç.
İşsiz. Yoksul. Perişan.
Böyle giderse işsizlik, yoksulluk daha da artacak. Çünkü KOBİ'lerin kullandığı doğalgaza son bir yılda yapılan zam yüzde 115'i buldu.
Ama 5’li çete tok. Hem de burnunun ucuna kadar… Fazla paraları, malları yurt dışına kaçırıyorlar.
Durmadan “Kamu ihalesi” alıyorlar. Hem de dünyadaki istatistiklere göre bunlar, (en çok kamu ihalesi alan) yeryüzündeki 15 holdingin içerisinde bulunmakta…
Köprülerden insanlarımız geçse de geçmese de hava limanlarımız kullanılsa da kullanılmasa da halkın vergisi yine bu kuruluşlara akacak… Bu borçlar millet kesesinden yıllarca ödenecek…
248 bin nüfuslu Kütahya’ya Türkiye’nin dördüncü büyük havalimanını yaptılar ve müteahhide yılda 1 milyon yolcu garantisi verdiler. Limanı sadece 170 bin kişi kullandı. Üstünü devlet ödedi.
Yaptıkları inşaatlar ödeme garantili çünkü…
Bir taraftan da açıklarımızı kapatmak için durmadan satıyoruz. Yani milletin mallarını satıyoruz… Toprak satıyoruz. Orman satıyoruz. Dere – tepe satıyoruz… İşletme satıyoruz…
Geçen yaz ormanlarımız yanmıştı. Yangın söndürme sistemimiz yetersiz olduğu için güzelim ağaçların, hayvanların yanışını yaşlı gözlerle aylarca seyretmiştik. Hemen söndürememiştik.
Onların kılı bile kıpırdamadı. Meğer hedef başkaymış…
Tarım Orman - İş Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Antalya, Muğla, Denizli, Aydın ve Isparta’daki yangınlardan zarar görmüş ağaçların kesim işinin, anayasaya göre, orman köylüleri ve onların kurduğu kooperatiflerce yapılması gerekirken, özel şirketlere verildiğini belirtti.
Çok uluslu bir firma, dikili satış fiyatıyla metreküpü 155 TL’den aldığı tomrukları, sadece kabuklarını soyarak yurtdışına 1 metreküpünü 730 Avrodan satmış ve 70 milyar lirayı aşkın bir gelir elde etmiş...
Bir zamanlar tarım ülkesiydik. Meyvemiz, sebzemiz bize yeterdi. Dışarıya hayvan bile ihraç ederdik. Şimdi iğneden ipliğe her şeyi dışarıdan alıyoruz.
Ondan sonra da başları sıkışınca, halk ve muhalefet onları eleştirince; konuşmaya, lafa sığınıyorlar.
Televizyonlara çıkıyorlar. Muhalefeti suçluyorlar…
Bir zamanlar din – iman konuşmaları yaparak, halkı yanlarına çekebiliyorlardı. Şimdi aç insan, dinci propagandaya da kanmıyor. Bu güçlerini de yitirdiler. Bu yöntemi de kullanamıyorlar artık. İşleri zorlaştı…
Yoksulluğun, işsizliğin nedenini halka anlatmaya, onları inandırmaya çalışsalar da başaramıyorlar.
Şimdi başka yöntemler kullanmaya başladılar. Yeryüzünde uygar toplumların arasında, ülkemizin mutlu bir yaşam sürdüğünü ve ABD’nin, AB’nin bile bizi kıskandığını söylüyorlar…
Perişan(!!!), çaresiz(!!!) mal bulamayan(!!!) Batı ülkelerini yurdumuzun aç insanlarına örnek gösteriyorlar. Onları hayal dünyasında, pembe âlemlerde yaşatmaya çalışıyorlar…
Avrupa ülkelerinin raflarının boş olduğunu, gıda ve kullanım maddeleri sıkıntısı çektiklerini söyleyerek, halkı hallerine şükretmeye çağırıyorlar.
“Sevinin, gülün, oynayın; mutlu olun” diyorlar.
Ama “Bizim bu kuru gürültülere ve ağız kalabalığına karnımız tok…”
Çünkü yokluğu, yoksulluğu, işsizliği canlı canlı yaşayarak öğrendik…
Bütün bu sıkıntılar, açlık ve işsizlik yetmiyormuş gibi bir taraftan da ilkel, kaçak mülteciler ülkemizi istila ettiler.
İpini koparan geliyor.
Yurdumuzu “Yolgeçen Hanına” çevirdiler. Sayılarının 5 – 6 milyonu aştığı söyleniyor. Vatandaşlarımıza yapılmayan yardım, destek onlara yapılıyor; vatandaşlarımıza bağlanmayan maaş onlara bağlanıyor.
Yurdumuzdaki yabancıların nüfusu küçük bir Avrupa ülkesinin nüfusuna ulaştı neredeyse…
Bir tarafta sayıları milyonlara varan perişan, işsiz halkımız; öte tarafta maaşlı Arap göçmenler…
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, iktidarın ekonomi politikalarını bakın nasıl eleştiriyor:
“Erdoğan milletin halini görmemektedir. Hayal âleminde yaşamaktadır. En ‘son yatırım, üretim ve istihdam hedefiyle yolumuza devam ediyoruz. Bu kararlı gidişimiz sayesinde Avrupa şaşkın, dünya şaşkın. Bu gidişi görünce şok oldular’ deyiverdi.
Biz de şok olduk bu lafları duyunca. Şu saraylarında içtikleri neyse o efulilerden millete de ikram etsinler, bari milletçe o kafaya gelelim…”
(alieralp37@gmail.com)