KURULTAYA DOĞRU BAZI SAMİMİ SORULAR…
Dr. Noyan UMRUK
Ana muhalefet partisinin kurultayına 40-45 gün kaldı… Anlamsız bir sessizlik izleniyor dışarıdan bakılınca… Kemal Bey de sessiz, çaresiz ve gergin bir portre çiziyor… Başkanlık adayları, kadroları, programları, neyi getirip, neyi götürecekleri henüz belirsiz… Ancak kişiliklerinden açığa vuran flu ipuçları var… Ama heyecan yok…
Biz de bu ölü toprağını biraz olsun eşelemek için bazı sorular soralım dedik, henüz daha 40-45 gün varken…
*Mesela geçenlerde “barikat kuran arkadaşlarına” seslenmekte beis görmeyen Kemal Bey, dürüst ve soğukkanlı kişiliği, yetenek ve birikimleri ile keşke mesela MASAK ya da Sayıştay başkanı filan olsaydı çok daha başarılı ve yararlı olmaz mı idi? Neyse…Geçmişe mazi,,,
*Artık 1970’lerde olduğu gibi dağa taşa adını yazdıramayacağı, yeni heyecanlar ve dip dalgaları yaratamayacağı anlaşıldığına göre bundan sonra 4x400 bayrak yarışında olduğu gibi bayrağı daha hızlı ve güçlü yarışçılara bırakıp, kendi istek ve iradesiyle terfi edeceği bir onursal başkanlık yakışmaz mı kendilerine?
*Bürokrat, akademisyen ağırlıklı, yönetim deneyimi tartışılır ciddi adamlardan oluşan kadrosu ise partiyi aslında keyfi yerinde kentli orta sınıf partisi olarak yorumlamaları ile mesela Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine transfer olsalar, daha iyi olmaz mı?
*Lider ve kadrosu, Kocasakal’ın “"Cumhuriyet Halk Partisi’ne, temel kodlarına aykırı, genetiğini bozan "küresel", "yabancı" bir yazılım yüklenmiştir."tesbiti ile partinin tarihsel sınırlarını da oy uğruna zorlayarak, 1970’lerdeki aynı kökten gelen ittifaklarından uzak bırakarak CHP’i %25’lik “bir akşamın ufkuna” getirerek, şanslarını kullanıp işlevlerini “Milli Muhalefet” olarak tamamlamış görünmüyorlar mı?
*Bu durağnlaşmış durumun yeni bir sinerjiyle aşılması gerekmiyor mu?
*Sadık delegelerle bu son’un bir süre ertelenmesi ise hem ülkenin, hem partinin, hem de Kemal Bey’in iyice yıpranmasından, başka bir sonuç verir mi?
*Tabanla iç içe olan, ağzı laf yapan, 2015 önseçiminin galibi çalışkan gençler bu kadronun, en azından dışarıdan bakılınca kusura bakmasınlar ama bir tür aksesuarı görünümü vermiyorlar mı?
*Ülkenin ve toplumun umutla bakmak ihtiyacının iyice yükseldiği bir konjonktürde ana muhalefetin dinamik, karizmatik, toplumu heyecanlandıracak, ayağa kaldıracak, sürükleyebilecek, bilimsel ve teknolojik gelişmeyi içselleştirme çabasında üretim ekonomisini, adil yargı ve gelir dağılımını haykırabilecek, dikta ve saltanat heveslileri ve bunun için akıllar ziyan her yola başvuranlarla başa çıkabilecek bir kadro ile kabuk değiştirmesi Türkiye için hayati önemde değil mi?
*Yenilenmeyen, genç, heyecan veren, dinamik bir kadro hareketiyle bu kurultaydan çıkmayan bir CHP’nin, büyük olasılıkla 2019’da bu çizginin de altında kalarak karşı devrimin 2023’üne davetiye çıkaracağı açık değil mi?
* Bu sorumluluk ve vebalin altından nasıl kalkılabilir ki…
*Kurultayda başkanlık için yarışa gireceklerin ise, kusura bakmasınlar ama sözüm meclisten dışarı “ben bu adamdan daha iyisini yaparım yavşaklığını” bir kemara bırakıp, “Müdafa-i Hukuk” geleneğine uygun, ülke ve partinin gelecek hayalleri üzerinde uzlaşan ve birleşen bir program ve de kadro hareketi ile müstakbel liderliklerini oluşturmaları gerekmez mi?
*Ne dersiniz bu satırlar sağduyunun çığlıklarını betimlemiyor mu?
*Diğer partilerin durumuna bakılınca ülke için tünelin ucunda başka ışık gözüküyor mu? Umut bağlanacak başka bir şey kaldı mı?
Dost acı söylese de bizden söylemesi…