Kuşçu!..
Hayvanları sever misiniz? Bizim ailenin her ferdi değişik bakış açılarıyla hayvanları sever. Örneğin büyük kızım sever ama dokunamaz, hatta korkar.
Ama küçük kızım bana çekmiş, sevgisi korkusuzdur. Ankara'dayken çok sayıda muhabbet kuşumuz vardı. Antalya'ya da getirdik onları... Ancak eşimin hastalığı nedeniyle hepsini dağıtmak zorunda kaldık.
O gittikten sonra bizim kuş hastalığımız yeniden nüksetti.Aslında onların varlığı bizim için bir nevi terapi yerine geçiyordu. Özelikle Gökçe (küçük kızım), kuşların ötüşlerinin kendisine bazı şeyleri unutturduğunu söylüyor.
Kısacası son iki senedir bizim ev kuşhaneye döndü. Renk, renk muhabbet kuşları,,, Değişik bir yem aldık. Vitaminli.. Ama bizim Çıtır kız bir türlü yemedi bu yemi. Yemliğin içinde eşeleniyor, daha sonra da melûl, melûl gözümüzün içine bakıyordu. Bir bütün gün aç gezdi zavallım. Halsizleşti, çok üzüldük ne yapacağımızı bilemedik.
Kuşçular çarşısından tanıdığımız birini aradık. Meğer bizim hanım kız sadece anasonlu yem yermiş. Sağ olsun, KUŞÇU bizim hanım kızın sevdiği yemden getirdi de, karnını doyurdu...
****
Kuşçu... Bir fincan kahve ikram ettik kendisine... Oturduğu yerden duvardaki Atatürk fotoğrafına dikkatlice bakıyordu. Birden bana dönerek;
- Abla, Atatürkçü müsün? diye sordu... Evet diye cevapladım kendisini... Gülümsedi... Ve sonra devam etti...
- Atatürk'ün bu millet için yaptıkları unutulamaz, hakkı asla ödenemez dedi. Ben sadece kendisini dinliyordum, bu 1983 doğumlu son derece temiz bir Türkçe ile konuşan Kuşçu'nun düşüncelerini son derece merak ediyordum.
2013 Türkiye'si için ne düşündüğünü sordum ona. Söylediklerini size aktarırken ona KUŞÇU demeye ve adını gizlemeye karar verdim. Yazının devamını okuduğunuz zaman siz de bana hak vereceksiniz.
- Babam Diyarbakırlı, anam ise Mardinli... Kısacası ben Kürt'üm. Ben bayrağımı dalgalandırmak istiyorum bu topraklarda. Bu benim hakkım.
Bayrağını mı? Oturduğum yerde biraz daha dikildim. Sıktım yumruklarımı... Kürt olduğunu söyleyen biri bayrağını dalgalandırmaktan bahsediyordu. O üç renkli bez parçasından hiç kimse benim yanımda "bayrak" diye bahsedemezdi. Yay gibi gerilerek konuşmasının bitmesini bekledim. Cevabım hazırdı. Kuşçu devam etti.
- Ben bayrağımı dağda, taşta, her yerde dalgalandırmak istiyorum. Bu benim hakkım. Ay,yıldızlı al renkli bayrağım şerefiyle, onuruyla özgürce dalgalanmalıdır. Buna hiç kimse mani olamayacaktır.
Derin bir nefes aldım. Bir başka etnik kökenden olduğunu iddia eden Kuşçu hiç olmazsa benimle Türk bayrağı konusunda birleşiyordu. Bu ilk adımdı. Kuşçu devam etti.
-Ben bu devletin vatandaşıyım. Ekmeğini yedim, suyunu içtim bu toprakların. Bir evlat anasına ihanet eder mi? Etmez..Ben de bu topraklara ihanet etmem.Tayyip'i sevmem Figen Abla... Hem de hiç sevmem.Bizim sırtımızdan nemalanıyor.
Masonlara hizmet ediyor. Amerika'nın gölgesinde yürüyor.
Bizim oraları bilir misin Figen Abla? Bilsen bile bilgin yüzeyseldir. Ezilmişiz biz. Ama bizi ezen devlet değil. Toprak ağaları.. Ahmet Türk dedikleri adam. Toprak ağasıdır. Onun emrinde marabalar karın tokluğuna çalışır. Hepsi halkım dediği insanları sömürürler.
Pervin Buldan uyuşturucu ticaretinin içindedir. PKK denilen çıban başı, Amerika'nın zehirli yılanı o bölgenin gelişmesini asla istemez. Onlar Kürt kanıyla karınlarını doyururlar.
Bak abla, biz kimiz? Birileri gelir bize "Siz Turan soyundansınız." der... İnanırız. Başkaları ise "Hayır, siz Kürt soyundansınız." der. Ona da inanırız. Biz kimiz? Ben bilirim, bizim oralarda bir çok Türkmen aşireti vardır ama hepsi ya Zazaki ya da Kurmançe konuşur.
Döner, bakarım tarihe hiç kurulmuş Kürt Devleti var mı diye? Yok, bulamam.
Kurmançe'yi su gibi konuşurum. Ama biri gelip de bana Kurmançe bir şeyler söyler ise, "Ne söylüyorsun?Anlamıyorum."derim. Türkçe konuşurum, Türkçe..
Bak Figen Abla, Kurmançe'de Farsça, Arapça ve hatta Ermenice var. Türkçe kelimeler desen gırla...
Dayanamayıp, araya girdim. Kuşçu dedim. Kürtçe dediğiniz dilin tüm lehçelerinin ana kaynağı Oğuz Türkçe'sidir.
- O kadarını bilmem dedi Kuşçu ve devam etti.
- Bizim rakamlarımız yok, Farsça sayarız. Yek, dü, se diye...İnternette okudum. Alfabemizi de Lenin vermiş bize... Bizim insanlarımızın anlaştığı tek dil Türkçe'dir. Zira bir Zazaki, Kurmançe'yi anlamaz. Kurmançe konuşan biri de Soranice'yi bilmez.
Dört yaşında yetim kalmışım ben. Anamız Emine Hatun büyütmüş bizi. Tam altı kardeşiz. Yokluğu, varlık etmiş, sade suya tirit yapmış ama muhannete muhtaç etmemiş bizi. İzmir Polis Akademisi'ni kazandım. Anamın bir geliri yok.Belgeler için onun imzasını kabul etmediler.
Gittim, amcama yalvardım. Amcam dedim, çorak tarlana ağaç olayım, bereketlendireyim orayı, ne olur şu belgeleri imzala. Kızgın, kızgın baktı gözlerimin içine. İmzalamam dedi, Niçin dedim. Polis olacaksın da bana kurşun mu sıkacaksın diye cevapladı beni. TC'nin her gücüne, askerine, polisine kin duyuyordu amcam. Adam Kurmançe konuşmadığım için beni aşağılıyordu sen ne biçim Kürt'sün diye..
Her Kürt PKK'lı değildir Figen Abla. Bunu bilin. Bak ben Kürt'üm dediğim zaman gözlerinin içine baktım.Kin ve nefret yoktu onlarda. Sevgiyle bakıyordun gözlerimin içine...
Dayanamadım araya girdim.
- Niye nefret edeyim ki senden Kuşçu? Benim aynı sofraya oturduğum, aynı tabağa kaşık salladığım çok sayıda Kürt kökenli yarenim vardır. Onlar da en az senin kadar severler bu vatanı. Bölücü değillerdir. Ben PKK yandaşı, bölücüleri kökeni ne olursa olsun sevmem. Düşman bilirim onları.
Ellerimi avuçlarının arasına aldı, öptü başına götürdü. Sonra gene konuşmaya devam etti.
- Bak "En iyi Kürt ölü Kürt'tür." diyenlere söyle, biz bu vatanın evlatlarıyız.Bizi dışlamasınlar, eksiğimiz, yanlışımız varsa düzeltsinler. Yoksa kayboluruz, yok olur gideriz. Sahip çıkın bize. Siz sahip çıkmazsanız PKK, Mossad, CIA, Barzani sahiplenir bizi.. Biz bir bütünüz. Türk milletiyiz. Yahudilerin oyununa gelmeyin. Tayyip gibi Siyonist efendilere hizmet etmeyin.
Bizim oralar maden zengini. Mesela Dıyarbakır'da çok büyük altın madeni var, petrol ve bakır, demir var. İşte İsrail'in amacı toprağın üstündekiler değil, bu madenler.
Kuçşu'nun söyleyeceği çok şey vardı. Kızım ve ben merakla dinliyorduk onu. Belli ki çok doluydu. Apo'yu PKK'yı, BDP'yi anlattı. Apo için CIA'nın kölesi diyebilecek kadar cesurdu. Artık sazın bam teline basıyordu. Anlattıkları oldukça uzun. Kafasının karışık olduğu bazı noktalar elbette vardı.
KUŞÇU-2'de onun anlattıklarını size aktarmaya devam edeceğim. Çünkü aramızdaki her türlü ayrılıkları öteleyerek bir araya gelmek artık şart.
Ne demişti Atatürk? "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk illeti denir." Biz Türk milletiyiz.
Figen ÖZEN, 23 Ağustos 2013