Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

Banu AVAR haftalık yazıları ile yaşanan gelişmelere, gündeme ışık tutuyor.

Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Tem 14, 2010 6:38

Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!?

‘Halkın sesine kulak vereceklermiş’ Eğer halk ‘Hayır’ derse hemen seçime gideceklermiş.. Halkı etkilemek için, Kandil’e bir kara operasyonu, tam referandum öncesi devreye girebilirmiş…

Millet, ‘Evet’çiler, ‘Hayır’cılar ve ‘Boykotcular’ olarak saflara ayrıldı..

4 C köleliği, işsizlik yoksulluk ve terör pençesindeki büyük çoğunluk, gerçek gündemden uzaklaştırıldı. Tıpkı ‘açılım’ muamması gibi, şimdi de referandum tartışmalarının kucağına atıldı!

Anayasa Profesörü, siyasetçi Mümtaz Soysal, ‘Büyük halk yığınlarını oyalamak ya da aldatmak söz konusu olduğunda, demokratik bir hava vermek için, işin içine bir de halkoylaması sokulur!’ diyor.

Şu referandum bilmecesinin Avrupa örneklerine bir bakalım mı..

1998 İrlanda’da referandum!

Ortalık kan gölü, her yerde İRA terörü... Kuzey İrlanda Güney’le savaşıyor. Teröristler Beyaz saray’da ağırlanıyorlar. Terörün arkasında Amerika var.

1998’de REFERANDUM sözcüğü ortalıkta boy gösteriyor. Amerika ‘İki İrlanda birleşsin!’ diyor. Referandum rüzgarı her yanı sarıyor. ‘Birleşme emrinin' nedenleri var!

Amerika birkaç sene sonra Afganistan ve Irak’da bir cephe açacak, Avrupa’nın giriş kapısı İrlanda, ana üslerden biri olacak. İrlanda terörden arındırılacak, TEK İrlanda ABD’nin hizmetine sokulacak.

2004 Kıbrıs’ını hatırladınız mı?

1998’de, İrlanda’da zoraki bir referandum yapıldı. Birleşme halka onaylatıldı.

Kuzey İrlanda , ve Güney’deki İrlanda Cumhuriyeti, küresel sermayenin dayattığı ‘tek dünya evine’ adım attılar!

Sorunlarının hepsi olduğu yerde duruyordu. Dertlerine yenileri ekleniyordu.

Önce Shanon havaalanı ABD ordusunun hizmetine verildi. Çok uluslu silah şirketleri İrlanda’nın kalbine kuruldu. Getirenler o yıl Nobel ‘barış’ ödülüne layık görüldü

Gazeteci Colm Bryce, Derry’de yaptığım röportajda, ‘Şimdi, havaalanlarımıza da, akarsularımıza da, kıyılarımıza da el konuluyor!’. demişti.

Tek seçenekli ‘demokrasi’

Dünya egemenliği hedefleyen küresel sermaye, Afrika, Asya, ve Avrupa’da, kolay denetlenebilir, kıtasal çapta federatif yapılar istiyordu. ‘Birleşik kıta devletleri’ planına Avrupa’dan başlamıştı. Avrupa Birliği böyle planlandı.

2004 yılında AB’yi federasyona dönüştürme projesi tamamlandı ve bir AB Anayasası ortaya kondu.

AB Anayasası, ulus devletleri tarihe gömüyordu. Tüm iktidar AB organlarının yani küresel sermaye odaklarının eline geçecekti. Tüm Avrupa’da referenduma gidildi. Fransa ve Hollanda halkı, AB ye bağlı eyalet olma fikrini reddetti. ‘HAYIR’ dedi.

Küresel çete 2 yıl bekledi ve 2007’de Lizbon’da ‘hayır’cıları bertaraf etti. Madem ‘hayır!’ diyenler vardı. Referenduma gidilmeyecekti, AB Anayasasına ‘Anlaşma’ adı verildi, ve ‘parlamentoların onayıyla’ yürürlüğe girmesi kararı verildi!

Fransa ve Hollanda’daki halk muhalefeti ‘halledilmişti’.

Geriye İrlanda’nın ‘halli’ kaldı. Anayasası gereği İrlanda, parlamento onayını yeterli bulmuyordu. Referendum’a gidilecekti. İrlanda halkı , AB anayasasına ‘hayır!’ deyince, küresel çete, ‘EVET’ alana kadar oyuna devam etti.

İrlanda halkı , 2 yıl boyunca tüm tv kanalları ve basından yayılan siyasi ve ekonomik tehdit ve şantajla beyni yıkandı. İrlanda’nın tüm medya kuruluşları birkaç yıl içinde küresel sermayenin eline geçmişti. Psikolojik harekatta, ‘EVET’ denilmezse İrlanda iflas eder’ söylemi kullanıldı.

İki yıl aradan sonra yapılan referendumda ‘EVET’ söke söke alındı.

Halk oylamaları ve baskının örtüsü

İrlanda, Hollanda, Fransa Referandumlarından sonra Avrupa’da ‘referandum’ oyunu sorgulanmaya başladı. Avrupalı aydınlar referendumlarda, seçmenin ‘bilerek’ değil, medya dedikodularıyla ‘yönlendirilerek oy verdiğini tartıştılar. Referandumlarda, oy kullananların, konuyla ilgili, ne teknik bilgisi vardı, ne de önüne konan aldatmacaları çözebilecek durumdalardı.

Avrupalı aydınlar, ‘Hitler ve Mussolini gibi liderlerin halk oylamalarına giderek, baskıcı politikalarını populizmle örttüklerini, halkı okşayarak, giyotine götürdüklerini’ yazıp çizdiler.

Oyuna bir daha bakalım: Yukarı tükürsen… diye başlayan halk deyişini hatırlayalım.

ABD ve AB bastırıyor: ‘Evet de!’

‘Evet’çiler, ABD ve AB ekseninde Türkiye’yi bölecek sürece destek verecekler!

Duymuşsunuzdur, ABD büyükelçisi ve AB organları, ‘Türkiye ‘EVET’ demeli!’ reklamı yaparak şehir şehir gezmekteler!

Boykotçular, BDP ve bölücüler.. Bence referandumun gerçekten ‘boykot’ edilme ihtimaline karşı, Batıdan aldıkları ‘taktik’ gereği, bu kararla ortaya çıktılar!

‘Hayır’ diyenler, bu ülkede, ne iktidarda ne muhalefette halkın yanında bir lider olmadığını gören, ama Türkiye’nin boğazına geçirilmiş yağlı ipin, yılansı kayganlığını bedeninde hissedenler..

Herşeyin farkında olanlar, biliyorlar ki, bu referandumdan ‘Evet’ çıkarsa Türkiye’nin önüne zifiri bir dehliz daha çıkar. ‘Hayır’ çıkarsa, başbakanın işaret ettiği gibi bir ‘erken seçim’ olasılığı var.

Bir ‘erken seçim’, Türk halkına derlenip toparlanmak, dayatılanlar dışında başka seçeneklere yoğunlaşmak, kendine güvenmek, biraraya gelmek, güneydoğuda oynanan büyük oyuna ‘DUR’ demek için bir ZAMAN sunacak.

Küresel sermaye, ihtimal hesaplarını çoktan yaptı. CHP’yi, Saadet partisini –muhtemelen yakında MHP’yi-- AKP’ye baston yapacak şekilde yapısal değişikliklere zorluyor. Buna rağmen, AKP ile yola devamın, mümkün olamayacağı ihtimali karşısında, koalisyon haritalarını da masaya koyuyor.

Erdoğan’ı ‘siyasi açılım’a itiyor, muhtemel ortaklarla şimdiden tokalaşma ‘tavsiyesinde bulunuyor. .

Bakalım, Türk halkı mucizevi sağduyusu ve zamanlamasıyla, tüm bu oyunların hakkından bir kez daha gelecek mi?

Ben tarihin Türk halkından yana olduğunu biliyorum… Hatırlayın, 1919’da, umutsuz, çöken bir imparatorlukta, yazar Refik Halit Karay, direnen güçlere ve Mustafa Kemal’e hitaben ne demişti:

    ‘Anadolu’da bir patırtı bir gürültü, kongreler, beyannameler filan..

    Sanki birşey yapabilecekler…Blöf yapmanın sırası mı şimdi?

    Hangi teşkilatın ne gücün var!… Bu ne hayal!!

    Kuzum Mustafa sen deli misin!’


O MUSTAFA, AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA, NE ‘DELİ’ NE ‘ÇILGIN’ OLMADIĞINI, HALKIYLA İSPATLAMIŞTI!


Banu AVAR, 14 Temmuz 2010

http://www.banuavar.com.tr/?pg=articles&id=52

Elmek: banuavar@superonline.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

İletigönderen kemalkeles » Çrş Tem 14, 2010 8:46

Türk-Kan yazdı:Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!?

‘Halkın sesine kulak vereceklermiş’ Eğer halk ‘Hayır’ derse hemen seçime gideceklermiş.. Halkı etkilemek için, Kandil’e bir kara operasyonu, tam referandum öncesi devreye girebilirmiş…

Millet, ‘Evet’çiler, ‘Hayır’cılar ve ‘Boykotcular’ olarak saflara ayrıldı..

4 C köleliği, işsizlik yoksulluk ve terör pençesindeki büyük çoğunluk, gerçek gündemden uzaklaştırıldı. Tıpkı ‘açılım’ muamması gibi, şimdi de referandum tartışmalarının kucağına atıldı!

Anayasa Profesörü, siyasetçi Mümtaz Soysal, ‘Büyük halk yığınlarını oyalamak ya da aldatmak söz konusu olduğunda, demokratik bir hava vermek için, işin içine bir de halkoylaması sokulur!’ diyor.

Şu referandum bilmecesinin Avrupa örneklerine bir bakalım mı..

1998 İrlanda’da referandum!

Ortalık kan gölü, her yerde İRA terörü... Kuzey İrlanda Güney’le savaşıyor. Teröristler Beyaz saray’da ağırlanıyorlar. Terörün arkasında Amerika var.

1998’de REFERANDUM sözcüğü ortalıkta boy gösteriyor. Amerika ‘İki İrlanda birleşsin!’ diyor. Referandum rüzgarı her yanı sarıyor. ‘Birleşme emrinin' nedenleri var!

Amerika birkaç sene sonra Afganistan ve Irak’da bir cephe açacak, Avrupa’nın giriş kapısı İrlanda, ana üslerden biri olacak. İrlanda terörden arındırılacak, TEK İrlanda ABD’nin hizmetine sokulacak.

2004 Kıbrıs’ını hatırladınız mı?

1998’de, İrlanda’da zoraki bir referandum yapıldı. Birleşme halka onaylatıldı.

Kuzey İrlanda , ve Güney’deki İrlanda Cumhuriyeti, küresel sermayenin dayattığı ‘tek dünya evine’ adım attılar!

Sorunlarının hepsi olduğu yerde duruyordu. Dertlerine yenileri ekleniyordu.

Önce Shanon havaalanı ABD ordusunun hizmetine verildi. Çok uluslu silah şirketleri İrlanda’nın kalbine kuruldu. Getirenler o yıl Nobel ‘barış’ ödülüne layık görüldü

Gazeteci Colm Bryce, Derry’de yaptığım röportajda, ‘Şimdi, havaalanlarımıza da, akarsularımıza da, kıyılarımıza da el konuluyor!’. demişti.

Tek seçenekli ‘demokrasi’

Dünya egemenliği hedefleyen küresel sermaye, Afrika, Asya, ve Avrupa’da, kolay denetlenebilir, kıtasal çapta federatif yapılar istiyordu. ‘Birleşik kıta devletleri’ planına Avrupa’dan başlamıştı. Avrupa Birliği böyle planlandı.

2004 yılında AB’yi federasyona dönüştürme projesi tamamlandı ve bir AB Anayasası ortaya kondu.

AB Anayasası, ulus devletleri tarihe gömüyordu. Tüm iktidar AB organlarının yani küresel sermaye odaklarının eline geçecekti. Tüm Avrupa’da referenduma gidildi. Fransa ve Hollanda halkı, AB ye bağlı eyalet olma fikrini reddetti. ‘HAYIR’ dedi.

Küresel çete 2 yıl bekledi ve 2007’de Lizbon’da ‘hayır’cıları bertaraf etti. Madem ‘hayır!’ diyenler vardı. Referenduma gidilmeyecekti, AB Anayasasına ‘Anlaşma’ adı verildi, ve ‘parlamentoların onayıyla’ yürürlüğe girmesi kararı verildi!

Fransa ve Hollanda’daki halk muhalefeti ‘halledilmişti’.

Geriye İrlanda’nın ‘halli’ kaldı. Anayasası gereği İrlanda, parlamento onayını yeterli bulmuyordu. Referendum’a gidilecekti. İrlanda halkı , AB anayasasına ‘hayır!’ deyince, küresel çete, ‘EVET’ alana kadar oyuna devam etti.

İrlanda halkı , 2 yıl boyunca tüm tv kanalları ve basından yayılan siyasi ve ekonomik tehdit ve şantajla beyni yıkandı. İrlanda’nın tüm medya kuruluşları birkaç yıl içinde küresel sermayenin eline geçmişti. Psikolojik harekatta, ‘EVET’ denilmezse İrlanda iflas eder’ söylemi kullanıldı.

İki yıl aradan sonra yapılan referendumda ‘EVET’ söke söke alındı.

Halk oylamaları ve baskının örtüsü

İrlanda, Hollanda, Fransa Referandumlarından sonra Avrupa’da ‘referandum’ oyunu sorgulanmaya başladı. Avrupalı aydınlar referendumlarda, seçmenin ‘bilerek’ değil, medya dedikodularıyla ‘yönlendirilerek oy verdiğini tartıştılar. Referandumlarda, oy kullananların, konuyla ilgili, ne teknik bilgisi vardı, ne de önüne konan aldatmacaları çözebilecek durumdalardı.

Avrupalı aydınlar, ‘Hitler ve Mussolini gibi liderlerin halk oylamalarına giderek, baskıcı politikalarını populizmle örttüklerini, halkı okşayarak, giyotine götürdüklerini’ yazıp çizdiler.

Oyuna bir daha bakalım: Yukarı tükürsen… diye başlayan halk deyişini hatırlayalım.

ABD ve AB bastırıyor: ‘Evet de!’

‘Evet’çiler, ABD ve AB ekseninde Türkiye’yi bölecek sürece destek verecekler!

Duymuşsunuzdur, ABD büyükelçisi ve AB organları, ‘Türkiye ‘EVET’ demeli!’ reklamı yaparak şehir şehir gezmekteler!

Boykotçular, BDP ve bölücüler.. Bence referandumun gerçekten ‘boykot’ edilme ihtimaline karşı, Batıdan aldıkları ‘taktik’ gereği, bu kararla ortaya çıktılar!

‘Hayır’ diyenler, bu ülkede, ne iktidarda ne muhalefette halkın yanında bir lider olmadığını gören, ama Türkiye’nin boğazına geçirilmiş yağlı ipin, yılansı kayganlığını bedeninde hissedenler..

Herşeyin farkında olanlar, biliyorlar ki, bu referandumdan ‘Evet’ çıkarsa Türkiye’nin önüne zifiri bir dehliz daha çıkar. ‘Hayır’ çıkarsa, başbakanın işaret ettiği gibi bir ‘erken seçim’ olasılığı var.

Bir ‘erken seçim’, Türk halkına derlenip toparlanmak, dayatılanlar dışında başka seçeneklere yoğunlaşmak, kendine güvenmek, biraraya gelmek, güneydoğuda oynanan büyük oyuna ‘DUR’ demek için bir ZAMAN sunacak.

Küresel sermaye, ihtimal hesaplarını çoktan yaptı. CHP’yi, Saadet partisini –muhtemelen yakında MHP’yi-- AKP’ye baston yapacak şekilde yapısal değişikliklere zorluyor. Buna rağmen, AKP ile yola devamın, mümkün olamayacağı ihtimali karşısında, koalisyon haritalarını da masaya koyuyor.

Erdoğan’ı ‘siyasi açılım’a itiyor, muhtemel ortaklarla şimdiden tokalaşma ‘tavsiyesinde bulunuyor. .

Bakalım, Türk halkı mucizevi sağduyusu ve zamanlamasıyla, tüm bu oyunların hakkından bir kez daha gelecek mi?

Ben tarihin Türk halkından yana olduğunu biliyorum… Hatırlayın, 1919’da, umutsuz, çöken bir imparatorlukta, yazar Refik Halit Karay, direnen güçlere ve Mustafa Kemal’e hitaben ne demişti:

    ‘Anadolu’da bir patırtı bir gürültü, kongreler, beyannameler filan..

    Sanki birşey yapabilecekler…Blöf yapmanın sırası mı şimdi?

    Hangi teşkilatın ne gücün var!… Bu ne hayal!!

    Kuzum Mustafa sen deli misin!’


O MUSTAFA, AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA, NE ‘DELİ’ NE ‘ÇILGIN’ OLMADIĞINI, HALKIYLA İSPATLAMIŞTI!


Banu AVAR, 14 Temmuz 2010

http://www.banuavar.com.tr/?pg=articles&id=52

Elmek: banuavar@superonline.com


[mod="Forum Kuralları"]Gereksiz alıntı yapmayınız.[/mod]
Kullanıcı küçük betizi
kemalkeles
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Çrş Tem 14, 2010 8:30

Re: Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

İletigönderen Onur Paksoy » Prş Tem 15, 2010 1:10

Dediğiniz doğru fakat bu tehlikeleri görecek kadar gözü açılmış bir halkmıyız?o bir ayrı soru işareti?Cehalet,bilgisizlik,zavallılık ve dinci siyasetle çevrilmişken bu bulanık ortamda nasıl doğru yolu görebilecek türk halkı.Eğer gerçekten Eğitim seviyesi yüksek bir toplum olsaydık şu anda başımızda dinci siyasetle ramazanda fakir-fukara ile oruç açan,oy zamanı un-çay-pirinç dağıtarak milletten söke söke oy alan bir partinin yönetimi altında olmazdık.Tabiki kendi çıkarları için anayasa yapıp bu anayasayı halka dayatan bir partiyi çoktan oradan indirirdik ama maalesef o göz ve zeka bizde yok.Olanların sayısıda maalesef çok az.Biz ancak başımız çok büyük acı geldikten sonra uyanırız.Yoksa bu böyle gelmiş böyle gider.Herkes hakettiğini yaşıyor bunun yanındada kurunu yanında yaşda yanıyor...
Kullanıcı küçük betizi
Onur Paksoy
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Prş Tem 15, 2010 0:57

Re: Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

İletigönderen nazli HiLAL » Pzr Tem 18, 2010 11:14

Arkadaşım dinci siyasetle yönetilen tabirini kullanmışsınız..Şuan ki mevcut iktidarın dinimizle uzaktan yakından bağlantısı bulunmamaktadır...Dinimiz adaleti,vatanperverliği,dürüstlüğü,helal lokma yı,kardeşliği emreder.
Dinci siyasetle yönetilmiyoruz kukla yönetimle yönetiliyoruz.
Ben dinimizin emirlerini yerine getirme noktasında hassas ve aşırı milliyetçi,Türklük şuuru ve şerefine nail,Türk kızıyım...Başımızdaki basiretsizler sizi dinimize karşı cephe aldırmasın...
Kullanıcı küçük betizi
nazli HiLAL
Üye
Üye
 
İletiler: 1
Kayıt: Pzr Tem 18, 2010 11:04

Re: Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!? / Banu AVAR

İletigönderen Ram » Pzr Tem 18, 2010 11:44

nazli HiLAL yazdı:Arkadaşım dinci siyasetle yönetilen tabirini kullanmışsınız..Şuan ki mevcut iktidarın dinimizle uzaktan yakından bağlantısı bulunmamaktadır...Dinimiz adaleti,vatanperverliği,dürüstlüğü,helal lokma yı,kardeşliği emreder.
Dinci siyasetle yönetilmiyoruz kukla yönetimle yönetiliyoruz.
Ben dinimizin emirlerini yerine getirme noktasında hassas ve aşırı milliyetçi,Türklük şuuru ve şerefine nail,Türk kızıyım...Başımızdaki basiretsizler sizi dinimize karşı cephe aldırmasın...

"Dinci" veya "İslâmcı" dindar demek değildir; tersine, -nasıl simit satana simitçi deniyorsa- din satana da dinci denir.

"Aşırı milliyetçi" olduğunuzu belirtmişsiniz. Ulusalcılığınızdan (milliyetçiliğinizden), "vatanı çok sevdiğinizi" anlatmak istediğinizi varsayarak, "aşırı" sözcüğünün orada ne işi olduğunu sorabilir miyim¿? Çünkü bundan değişik anlamlar çıkarılabilir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Banu AVAR

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x