Leyla Zana'yı Protesto Ediyoruz, Ettiği Yemin Geçersizdir
LEYLA ZANA'YI PROTESTO EDİYORUZ, YEMİNİ GEÇERSİZDİR ÇÜNKÜ BİZ TÜRKİYELİ DEĞİL, TÜRK'ÜZ...
Leyla Zana isimli bir vekil, TBMM kürsüsüne çıkıyor ve Anayasa ile belirlenmiş olan yemini, “Türk Milleti önünde” diyerek yapması gerekirken, “Türkiye Milleti önünde” diye yemin ediliyor ve kimseden ses yok çıkmıyor… TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten ses yok ve kabul ediliyor bu şekil bir yemin…
İŞTE HABERİ: TIKLAYINIZ
Olmaz, böyle yemin olmaz çünkü Anayasa’ya aykırıdır bu... Anayasa “TÜRK MİLLETİ” der ve anayasanın hiç hükminde “Türkiye Milleti” diye bir millet yoktur. Derhal Meclis Başkanı’nın buna müdahale etmesi ve doğru olanı yaptırması gerek, ama sesi çıkmıyor… Olsun, uyumuş değiliz, sesi çıkmasın ama neden, neden yaptılar bunu ve neden göz yumdular?
Bu bir sinsi projedir, İmralı’da yatan hainin yıllar önce dillendirdiği bir sinsi proje: “Türkiyeli olmak”, “Türkiye vatandaşı” olmak… Aynı lafı birkaç yıl önce Başbakan Erdoğan da dillendirmişti: Türkiyeli…
“Türk olmak” ile “Türkiyeli olmak” arasında büyük fark vardır, çok büyük, ihmal edilmemesi gereken önemli bir fark; “Türk; milletin adıdır”, “Türkiye ise; coğrafyanın adı”… Burada bahsedilen bir ulustur, bir millet ve bu milletin adı Türk’tür… Tarihi vardır, uygarlığı vardır, dili vardır, kültürü vardır… Coğrafyaların adı değişebilir; eski Babil bugün Irak’tır, eski Pers bugün İran’dır, eski Bizans bugün Türkiye’dir, “bir coğrafyanın adı her zaman için değişebilir ama bir ulusun adı asla!”
Siz “Türk yerine Türkiyeli dediğiniz anda” Türk ulusunu yok sayıyorsunuz demektir, Türk tarihini yok etmiş oluyorsunuz, zaten planları da bu… Siz “Türk yerine Türkiyeli derseniz”, en aşağı yedi binyıllık Türk tarihi yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda dünyaya yayılmış olan Türk varlığını, Anadolu coğrafyasına hapsetmiş oluyorsunuz, zaten ve gerçekten plan ve projeleri bu…
Siz “Türk yerine Türkiyeli dediğiniz andan itibaren”, sadece Türk tarihini değil Türk uygarlık ve kültürünü de yok etmiş, belli bir coğrafyaya bağlı, tıpkı kuzular ya da koyunlar gibi, kimliksiz bir sürüye dönüştürmüş oluyorsunuz, buna izin vermeyiz, buna asla izin vermeyiniz!
Bizim kimliğimiz vardır, adı “Türk”, bizim bir milletimiz vardır, adı “Türk” ve bizim tarihimiz, uygarlığımız, dilimiz vardır, adı “Türk”tür, Türkiyeli değil…
Bunların sinsi plan ve projeleri bununla da kalmıyor: Biz Türkler için, şimdi adı Türkiye ama ilerde Bizans mı olur bilinmez, şimdi adı Türkiyeli ilerde Anadolu mu olur bilinmez, çok kimlikli aslında kimliksiz bir toplum, bir nesil yaratmak istiyor bunlar… Kimliği olmayan toplumların tarihi de olmayacağına göre, tarihsiz ve kültürsüz bir sürüye dönüştürmek istiyorlar Türk toplumunu, Türk Milleti’ni…
Ardından ileri demokrasi deyip “çok dilli aslında dilsiz”, “çok bayraklı ama aslında bayraksız”, dinler arası diyalog deyip “çok dinli ama aslında dinsiz”, her şeyin serbest olduğu bir serbest Anadolu yapmak istiyorlar… Sürülerin yaşadığı bir Anadolu ama çobanlar yabancının, köpekler yabancının… Biz sürü değiliz!
Her şey serbest olsun diyorlar, serbest ama bizde para yok, o halde tüm kaynaklar yabancıya… Her şey serbest, kulağa hoş geliyor ama biz de çocuğumuzu okutacak para yok, o zaman tüm akıllı ve zeki çocuklarımız yabancıya… Kaynak ve nesil yönetimi yabancıya geçtiği andan itibaren, zaten anayasa yalan, demokrasi yalan, bağımsızlık ve özgürlük hepten yalan olacak…
Türkiye Milleti, Türkiyeli, gibi laflar bu plan ve projenin ilk adımı; Türk tarihini yok etmek, silmek, unutturmak daha ilk adım, ardından bu saydıklarım da gelecek, dikkat ediniz!
Bu yüzden gözlerimizi kör ediyor bunlar güzel laflarla; yepyeni bir anayasa, ileri demokrasi, insan hakları, özgürlük anayasası, sivil anayasa, Arap baharı, açılımlar… Laf bunlar laf, şimdi de bir anayasa var, bu anayasaya göre “yaşam hakkı” var ama ülkede can güvenliği yok, görmüyor muyuz bu gerçeği… Siz lafa değil fiili duruma bakın!
Yapılacak olan anayasa değişikliği kapsamında “TÜRK, ATATÜRK VE TÜRK MİLLETİ” kavram ve değerlerinin anayasadan çıkarılmasına asla izin vermeyiniz!
Bu Leyla Zana’nın Yüce Meclis kürsüsüne çıkarak “TÜRK MİLLETİ” diyerek yemin etmesi için kampanya başlatınız, “TÜRKİYE MİLLETİ” lafını asla kabul etmeyiniz!
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e protesto metinleri gönderip bu konuda kesin kararlı olduğunuzu gösteriniz!
Bir söz vardır; kurbağayı kızgın suya atarsanız, can hayliyle sıçrar ve kurtulur ama yavaş ateşte pişirirseniz, farkına varmaz, ölür gider. Biz kurbağa değiliz ama onlar bunu bilmiyor ve bizi kurbağa sanıyor ve yavaş ateşte pişirip bizi yok etmeye çalışıyor bunlar. İşte bu yavaş ateşin ilk kıvılcımı budur; Türkiye Milleti… Bu lafa, bu tarihsel ve anayasal dayanaktan yoksun bu lafa alışmayınız, sizi alıştırmalarına izin vermeyiniz!
En azından kurbağa olmadığımızı, bu sinsi plan ve projeleri yapanlara göstermenin zamanıdır şimdi; bu Leyla Zana’yı kınayalım, protesto edelim, şu Cemil Çiçek’e de vazifesini ve yeminini bir hatırlatalım ve bu Zana’nın anayasaya uygun yemin etmesini sağlayalım.
Bunu yapabiliriz değil mi?
Erdal SARIZEYBEK, 1 Ekim 2011
erdalsarizeybek@gmail.com