Libya, Ordusunu Türk Ordusu'nun Emrine Vermiştir.

Libya, Ordusunu Türk Ordusu'nun Emrine Vermiştir.

İletigönderen |Kuralsız| » Prş Kas 22, 2007 16:12

[img]http://www.etikhaber.com/images/stories/arifoktay.jpg[/img]

Arif OKTAY


"Libya Güvenlik Konseyimiz, aldığı bir kararla, Libya ordusunu Türk Genelkurmayının emrine vermiştir. Ayrıca, size ekonomik ambargo uygulanması ve harcamalarınızın artacak olması, sakın sizi telaşa düşürmesin, savaş boyunca Libya her türlü dolar ve petrol ihtiyacınızı karşılayacaktır!"

Korkmayın yukarıda ki satırları okuyup savaşa girdiğimizi falan sanmayın.

Bu metin 1974 Kıbrıs çıkartması yaptığımız günlerde Libya lideri Muammer Kaddafi'den gelen bir telgraf metnidir.

Daha 30 yıl öncesine kadar Ortadoğu coğrafyasında bize bu denli dost olan ülkeler vardı.

Aaah ah nerde eski gönül bağları?

Nerede biliyormusunuz?

Mabutları ceplerinde, mabudeleri de koyunlarında zevata kurban gitti.

Anlayacağınız eski gönül bağları şimdilerde yerini ekonomik bağlara terk etmiş durumda

Gelsin Dubai şeyhi, gitsin Arap kralı!

Dost olarak mı?

Evet...

Nasıl bir dostluk?

Tamamen ekonomik çıkarlar doğrultusunda cukka dostluğu.

Yani yaz aşkı gibi bir şey;

Hakkını yememek lazım kadim dostumuz ve müttefikimiz ABD bütün bu çirkin ilişkilerin dışında.

Neden mi?

Çünkü ABD bize dosttan da öte kene gibi yapıştı kanımızı emiyor. Yani vücudumuzda bir yerlerde ama gönlümüzde mi yoksa midemizde mi henüz anlaşılamadı.

Denilebilir ki devletlerin dostu olmaz menfaatleri olur.

Ancak bunu biz söylüyoruz başkaları bize karşı uyguluyor.

Biz henüz bu ilişkilerden nasıl menfaatler elde ettiğimizi pek anlayamadık.

Tarihi ve kültürel bağlarımız olan yüz yıllarca birlikte ve dostça bizim egemenliğimiz altında yaşamış olan milletlere sırtımızı dönmek bizim âli menfaatlerimiz icabı olsa gerek!

Ortadoğuda haritaların yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı günümüzde ülke yöneticilerimizin özellikle de büyük çoğunlukla mecliste temsil hakkına sahip olan iktidarın şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım.

Biz ne idik? Ne olduk?

Nerede idik? Nereye geldik?

Dışişleri bakanlığında görevli büyükelçi ve konsolosların artık şatafatlı kokteyllerde şarap kadehleri kaldırmaktan daha önemli işleri olduğunu hatırlamaları gerekli.

Hainliğin - demokratlık.

Bölücülüğün - demokratik özerklik.


Olduğu günümüzde herkesin dost düşman tanımını bir kez daha iyice düşünmesi lazım.

Türkiye'nin hammadde bakımından muhtaç ve aciz durumda olan batı ülkelerinden çok Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleriyle sıkı ilişkiler içerisine girmesi kaçınılmazdır.

Hem tarihi ve kültürel bağlar, hem de dil ve inanç bağları bunu zorunlu kılmaktadır.

Bu gün ki manzara hiç hoş olmayan bir manzaradır.

Anadolu sofrasına; yani bizim soframıza hizmet etmesi gereken batı, ne yazık ki sofranın baş aktörü olmuş ve ekmek paylaştıracak kadar da sofra da hak sahibi olduğunu savunmaktadır.

Türk insanı hakkını arayacak ve hak dağıtacak yöneticilerini son 60 yıldır aramaktadır..
''Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin."
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Ruhun Şad, Mekanın Cennet Olsun Türklüğün Yüce Başbuğu ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
|Kuralsız|
Üye
Üye
 
İletiler: 2244
Kayıt: Pzr Şub 25, 2007 13:25
Konum: Gecenin Kıyısından Karanlığın Tam Ortasından |K@yse®ciyes|

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x