Kapitalist Batı kültüründe sıkça kullanılan bir değim vardır, " I am protecting my investment" derler. Yani "yatırımımı koruyorum" demektir ve bu yaklaşıma göre bu uğurda her yol mubahtır.
Batı bunca zaman desteklediği, yatırım yaptığı, el verdiği isyancıları koruyor.Güya Libya üzerinde kaddafi ordusunun hava hakimiyetini yok edecek ve çarpışan tarfları dengeye getirecek.

Ancak daha önce K.Irakda yaşanan uçuşa yasak bölgenin ne gitirdiğini çok iyi biliyoruz. Orada, özelikle mısır üzerinden silahlandırılacak bugüne kadar batının el ve destek verdiği aşiretler, ciddi bir kardeş kavgasına girecekler. Üstelik bu sefer batının hava kuvvetleri yerdeki tankları ve zırhlı araçları da isyancılar adına vuracaklar. Cahillik diz boyu olduğu için inanılmaz sivil kayıplar yaşanacak.

Bu operasyonun en önemli özelliği ise, herkesin kabul ettiği petrol savaşı olmasının ÖTESİNDEDİR.

İlk kez bir iç karışıklık için BM ler müdahale kararı alıyor. Libyada yaşanan isyanı emperyalist batının BOP çerçevesinde planladığı ve örgütlediği biliniyordu. Ancak kaddafi nedeni ile istedikleri sonuca ulaşamadılar. Askeri müdahale ile durumu değiştirmeye çalışıyorar demek de olayın ardındaki temel nedeni tam anlamı ile görmek olmayacaktır.

BOP projesi kapitalist batı için çok önemli bir projedir, destekledikleri unsurlara gerektiğinde silahlı olarak da yardım edecekleri mesajı önemlidir, aynı şekilde, bir ülkede kanlı iç karışıklıklar çıktığında BM ler bunu BAHANE olarak kullanıp, Libya operasyonu nu ÖRNEK gösterip, bir müdahale kararı alabilirler çünkü dünya kamuoyu artık bu durumu kabul etmiş durumda olacaktır.

Bizim ülkemizde provakatörlerin marifeti ile Sivas olayları, Çorum olayları, Kahramanmaraş olayları yaşanmıştır. Bugün bakıldığında yıllarca emperyalist batı tarafından desteklenen kürtçüler, yöresel halk içinde halkı devlete karşı harekete geçirecek ciddi bir taban oluşturmuşlardır. Bundan bir süre sonra, olası bir isyan denemesi, kanlı sonuçlar doğurursa, emperyalist batının karar organı BM , hiç sektirmeden, Libya operasyonunu örnek göstererek ülkemize müdahale etme YETKİSİNİ/BAHANESİNİ kendinde bulacaktır.

Yıllarca bu teröristleri besleyen destekleyen kendileridir, verimli topraklar, fırat ve dicle gibi su kaynakları, daha derine inince petrol, ve ham madde kaynaklarını ele geçirmek için, böylesi bir karışıklığı anında değerlendireceklerdir.

Vatan savunması görevini yapacak TSK nın üst düzey komutanlarının % 10 u içerdedir,dünyanın 5. büyük ordusu olan ordumuz sürekli yıpratılmaktadır.

Dünya savaş tarihine libya topraklarında yapılan trablusgarp savaşı tarihte ilk kez hava kuvvetlerinin yerdeki bir orduya karşı kullanıldığı savaş olarak geçmiştir. Malesef yerdeki ordu Osmanlı ordusudur. Bugünkü Libya operasyonu ise, iç karışıklıklara BM lerin operasyon kararını aldığı ilk savaş olarak geçecektir.

Güneydoğumuzda bir çok çıkarı ve yatırımı bulunan Almanyanın bu operasyona destek vermemesi ve uzak durması ibret ile incelenmelidir. Bu operasyona destek verecek bir Türkiye, ilerki dönemde karşılaşacağı provakasyonlar sonrasında BM ler karşısında asla kimseye laf anlatamaz.

Son olarak "Vatan savuması söz konusu olmadıkça bütün savaşlar cinayettir" der M.K.Atatürk.

Bugün yenen hurmaların ilerde dönüp bir tarafımızı tırmalamaması için, bu cinayetten Türkiyenin kesinlikle uzak durması gerekmektedir.

Saygılarımla Kuvvai Milliyeci Torunu

22.03.2011 Tarihli ( Bugün ) Cumhuriyet gazetesinde Prof. Dr. Türkkaya Ataöv ün bir makalesindeki yaklaşım oldukça ilginç ve değerli.

Makalede, BM ler Güvenlik Konseyinin aslında bir yürütme organı olduğunu, ancak son yıllarda yasama ve yargı organı niteliğine büründürüldüğüne işaret ediyor.

Bu nokta bugün BM lerce alınan karar sonrasında yapılan Libya operasyonunun batı medyasınca bol bol gözümüzün içine sokulan meşruluğunu tartışmaya açacak kaldıraç noktası olabilir.

BM ler Güvenlik Konseyi sadece bir yürütme organı ise, ozaman 2005 tarihli "Right to protect" yasası nasıl çıkarıldı sorusu akla geliyor.

Emperyalist batı , allem ediyor kallem ediyor kendi bahanesini kitabına uydurmuş gibi yapıp suyumu bulandırdın bahanesini yaratıyor.

Bu konu bugünlerde açığa kavuşturulmalı ki, yarınlarda "gelin bizi de bu barbarların!!! elinden kurtarın diye ağlayacak ve vatanımıza koalisyon güçlerini davet edecekler karşısında, devletimiz lehine güçlü bir yasal zemin hazır olabilsin"

Gazetenin elektronik versiyonuna ulaşabilen bir arkadaşımız varsa o makaleyi bu konu başlığı altında paylaşabilir mi acaba ?

Saygılarımla

KMT