Son zamanlarda ‘Lozan 2023’te bitecek’ diye söylemler yayılmaktadır. Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir. Kan ile imzalanmış bu antlaşmanın süresi olamaz, oldurulamaz!

Lozan bu topraklarda var oluş sebebimizdir. Lozan-ı inkar etmek; gelmiş, geçmiş, geleceğimizi inkar etmek demektir.
Sevr-i yol haritası edinen, gerçekleri saptıran, genç kuşakları kandırmaya yönelik uydurulan yalanlara inanmamamız asıl görevimizdir.

Lozan-ı unutanlara, unutturanlara hatırlatmak isterim.

İngiltere temsilcisi ve Konferans Başkanı Lord Curzon, ABD temsilcisi Mr. Child ile birlikte İsmet Paşa’ya, üstüne basa basa şunları söyler:
“Burada reddettiğiniz her şeyi ileride önünüze koyacağım! Ne reddederseniz, her birini cebimize atıyoruz. Ülkeniz haraptır, imar etmek için paraya ihtiyacınız olacaktır. Parayı nereden bulacaksınız? Para bugün dünyada bir bende bir de şu yanımdakinde vardır. Yarın para istemek için karşımıza gelip diz çöktüğünüz zaman, bugün reddettiklerinizi cebimizden çıkarıp, önünüze koyacağız. Savaşta kaybettiklerimizi ileride masa başında alacağız.”

Evet, söylenenler bunlar idi. Şu an ki Türkiye’ye baktığımızda Lord Curzon pek de haksız sayılmazdı!

Nasıl mı?

Yabancıya toprak satışı ile başlayan bu ihanet süreci, ekonomimizi dışa bağımlı kılan IMF’ye girişimiz, askeri gücümüzün elini kolunu bağlayan NATO üyeliğimiz, eğitimimize darbe vuran Fulbright anlaşmamız, ABD’nin uşağı eden Truman Doktrini, hiçbir şey üretemeyen ama her şeyi satın almaya zorlanan Gümrük Birliği anlaşması, kültürümüzü hiçe sayan Avrupa Birliği

Uyum Yasaları, bölünmemizi sağlayan İkiz Yasalar Sözleşmesi ve nice bildiğimiz ya da bilmediğimiz birçok anlaşmalar sayesinde tam da Lord Curzon’ın dediği gibi, savaşarak kazandığınız ne varsa, masada birer birer geri veren bir Türkiye karşımızda.

M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşları kurtuluş mücadelesi vererek, 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı sağlanmıştır.

Eğer bu ülke topraklarında bağımsız yaşamak istiyorsak Lozan’a sahip çıkmalıyız.

Ayrılmayalım, ayrıştırılmayalım!

Saygılar,
Gamze Köse

Bu olağanüstü güncel ve güzel yazının yazarı sayın Gamze Köse' ye ben Gönül Pınar Atacı'dan tebrikler, teşekkürler, sevgiler ve en iyi dileklerle naçizane bir ithaf

LOZAN'A TEKRAR KİN VE NEFRET KUSMAYA BAŞLIYORLAR

O eski ve yeni SEVR tapıcıları,
Ve BOP' cu melanet yapıcıları,
FETÖ'lü hayinler ve PKK'lı canilerle birlikte
Ve Atatürk ve Türkiye düşmanlarıyla elele,
Lozan'a tekrar kin ve neftet kusmaya başlıyorlar
Ve Türkiye'nin kutsal tapusunu imhayı taslıyorlar.

Bunların bu açık ve gizli heveslerini kursaklarına tıkmak,
Bunlara cephesel ve kitlesel bir tepki göstermek
Ve hepsini birden tarihin o çöplüğüne göndermek
Acil ve ulvi bir ulusal ve toplumsal görev oldu ve olacak.

Şan ve şeref bu göreve el vermeye gelene
Yani Lozan'ı ve Atatürk'ü seven ve sayana
Yani Türkiye'nin beka tapusunu savunana
Yani Atatürk gibi Ne Mutlu Türküm Diyene.

Gönül Pınar Atacı, 30.Eylül.2016, 11.48

Çok teşekkür ederim, yazmış olduğunuz güzel yazınızda çok beğendim. Umarım birlik beraberliğimizle bu zorlu günleri el elle atlatacağız...