
Kars, Rus hâkimiyeti altındayken bölgede yaşayan etnik gruplar arasında en dikkat çekici olanlardan biri Malakanlardır. Malakanların hikâyesi 1660lı yıllarda Rus Ortodoks Din ve Dua adlı kutsal kitaptaki yapılacak olan değişiklikleri kabul etmemeleri ile başlar.
1683 yılında Deli Petronun batılılaşma politikaları çerçevesinde giyimlerine karışılarak saç ve sakal kesme mecburiyeti getirilmesinden sonra problemler çoğalarak sürer. 1805 yılında, dinsel anlaşmazlıklar doruğa ulaşır ve Saratof ve Dambug bölgelerinde yaşayan Malakanlar Rus sektisizminden ayrılırlar.
O tarihlerde Rusyada egemen olan inanca göre haftada sadece iki gün süt içilirken Malakanlar bu perhize itiraz ederek, her gün süt içilebileceğini savunurlar. Rusçada Moloko kelimesi süt, Molokan ise süt içen, perhizi bozan anlamına gelir.
Malakanların, 1840lı yıllarda Kafkas bölgelerine gelmeleri izin verilir. 1877-1878 yıllarında Rusların Karsa girmeleriyle, Malakanlar da bu bölgeye sürülür. Genelde yol güzergahı ve dere boyu olmak üzere, Karsın Arpaçay ilçesine bağlı Yalınçayır (Zöhrab) ve Atçılar köyleri ile Kars merkezinin kuzey batısındaki Çakmak Köyüne yoğun olarak yerleşirler.

Malakanlar, Karsta bölge halkına değirmencilik, peynircilik konularında ve tarımsal alanda önemli katkılarda bulunurlar. İnançları gereği savaşa, silaha ve askere gitmeye karşıdırlar. Malakanlar, 1918de Rus hâkimiyeti bittikten sonra da Karstan ayrılmazlar. Ancak 1921de silah altına alınmaya zorlanmaları bu topluluğun kitlesel olarak göç etmesine yol açar. Kalan Malakanlar ise, 1962 yılında çoğunluğu Sovyetler Birliğine olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Kanadaya göç ederler.
Bugün Karsta dürüst, çalışkan ve mütevazı bir topluluk olarak sevgiyle hatırlanan Malakanlardan birkaç aile dışında hepsi göç ettikleri ülkelerde yaşıyor.
Bugün Karsta bölge insanlarıyla evlilik yaparak kalan azımsanmayacak sayıda Malakan yasamakta. Onlardan geriye, dere kenarlarında yıkık değirmenler kaldı. Kocaman Arlov atlarının ve Malakan ineklerinin ise sadece isimleri Şimdi onlardan bize insanlık, sevgi, kardeşlik ve dostluk kaldı. Kan ve barut kokan savaş ortamında, elleri kana bulanmamış tertemiz anılar...
Fotoğraf: Yıldırım Öztürkkan Arşiv
Kaynak
[BBvideo 500,408]http://tr.sevenload.com/pl/Rut2FTb/500x408/swf[/BBvideo]