MARX’TA PARA (11)
Basit yeniden üretim, finansman aracı olarak A nın elde tutulmasını gerektirir.
Yani kapitalist m=a dan fazlasını tüketemez. Öte yandan, (a) nın gerçek tüketim nesnesi olarak harcanma payı, yeniden üretim çevriminin dışındaki ‘kaçak’, üretilen malların fazlası olan (m) tarafından emilir: yani onun rolü tamamen basit yeniden-üretim çevrimi içindeki işlevi tarafından belirlenmektedir.
Aynı şekilde, kapitalist tarafından tüketilen fazla mallar (m), sadece yatırılmayan paraya denk gelen üretken-olmayan mallardır.
Marx, henüz toplumsal ürünün bileşiminin analizine girmemiş ve tüketim nesnelerini üretim araçlarından, yani (M’)nü değişik bileşenlerine ayırmamıştır.
Buraya kadar çizilmiş olan basit yeniden üretimin finansmanı çerçevesinde (m)’in tüketiminin sadece [A- M... M'-A'] ilişkilerini sürdüren bağ olmaktan başka bir anlamı yoktur.
Finansman sorunun çözümü, demek ki, sosyal ürünün paylaşım sorunu çözülmeden önce çözülmüş olmaktadır. Gerçekte Marx için, bu aşamada finansman bir finans sorunu olmayıp, kapitalistin, sermaye dolanım sürecinin başında ‘para’sının olduğunu varsaymaktadır.
Ve ‘para’sını isterse üretken mallar için harcayabilir, yani yatırım yapabilir; isterse toparlayıp yeniden yatırabilir, vb.
Marx, sosyal ürünün köklü bir çözümlemesine girmeden önce, kapitalist tarafından artı-değerin tüketimini, tam da bu nedenle basit yeniden üretim olarak adlandırmaktadır.
O arada, kapitalistleri tek tek ele almak ile kapitalist sınıfı bir bütün olarak düşünmek arasında da fark yoktur, denilebilir.
Kapitalistin tüm artı-değeri tükettiği ya da tüm kapitalistlerin üretilen tüm artı-değeri tüketmeleri halinde, çevrim kapanmaktadır. Tüketim, yatırım ve finansmanla ilgili kararların ortaklaşalığı, eşdeğer malların değişimiyle ilgili kararların ortaklaşılığı ile aynı içeriktedir: mal olarak artı-değer (m), zorunlu bir biçimde, para olarak artı-değer (a) ile gerçekleştirilmektedir.
Bu eşdeğerler değişimi, bireysel ya da toplam sermaye çevriminin korunmasının nedeni ve sonucu olmaktadır. Yani bu aşamada, üretilen mallar ve ekonomik ajanların farklılığına dayanan sosyal tamamlayıcılık varsayılmış olmaktadır (abstraction).
Genişletilmiş yeniden-üretimin finansmanının çözümlemesinde ise, basit yeniden-üretiminkine oranla yeni ögeler eklenmesine gerek yoktur. Ne var ki, sermayenin form-para olarak özgün etkisi bu aşamada daha da belirginleşecektir.
Burada tüm artı-değerin tüketilmesi yerine, kapitalist, onun beli bir kesimini (ya da tamamını) yatırıma ayıracak ve böylece daha geniş bir ölçekte (ya da değişik sektörlerde) üretime yönelecektir.
Eğer kapitalistin ‘kâr’ı yani ‘artı-değer’, fazladan üretken mallara doğrudan harcanmamışsa, harcanmayan kesim ‘tasarruf’ edilebilecek ama ‘birikim’e ayrılmış olmayacaktır. Demek ki, genişletilmiş yeniden-üretimin finansmanı, Marx’ın Malthus’a gönderme yaparak ‘iyi tasarruf’ dediği kesimle yapılmaktadır (1).
Yani ‘birikim’ (accumulation), zorunlu olarak artı-değerin biriktirilmiş olmasıyla (thésuarisation) gerçekleşmektedir: ama biriktirilen artı-değerin miktarı “ya varolan işin genişletilmesi ya da yeni işler açmak gerekliliğini doğuracak aşamaya gelmişse” (2) başlayabilecektir.
Ne var ki, yapılması tasarlanan yatırım için önceden ‘tasarruf’ değil ama yatırım için birikim (thésaurisation) yapılmış olması gerekmektedir.
Kapitalist için birikim (thésaurisation) yapmak demek, ‘tasarruf’ değil ama ileride yatırım yapmak amacı taşıyor olmak demektir. Ancak ikisi arasındaki ayırım ‘geçici’ ya da ‘göreli’ olabilir.
Yani bir ‘hazırlık’ yapmış olmak ya da sanayi sermayesinin birikim (accumulation) işlevi tarafından ‘belirlenmiş’ olmayı gerektirmektedir (3). Bununla birlikte, genel olarak (thésaurisation) anlamındaki birikimin değişim sürecinde yaptığı kesintiden daha az bir kesinti yapacağı da beklenmemelidir.
Çünkü, bu ‘tutum’ (thésaurisation) sürdüğü müddetçe, diyor Marx, kapitalistin talebi artmayacak, para devinimsiz kalacaktır; mal piyasasından, piyasaya yeni sürülen mallardan değişim yoluyla çektiği parasal eşdeğer metaların mal karşılığını çekemeyecek demektir.
Ancak yukarıda verilen [A- M... M'-A'] formülü yerine, [P...M’-A’-M*-P*] formülü (4) ele alınacak olursa, üretken sermaye dolanımı ya da değerin birikim süreci ya da ritmine geçilmiş olacaktır, ki, buna üretken sermayenin büyümesi de denilmektedir.
Çünkü üretken sermaye, (emek gücü dahil) üretim araçlarının değerinden daha büyük bir değere yani artı-değeri de içeren bir değere dönüşmüş olmaktadır.
(Sürecek)
(1) Le Capital, ouv. cité, livre premier tome III,p . 29.
(2) Le Capital, ouv. cité, livre deuxième, tome I, p. 111.
(3) Ibid., t ome I, p. 78 .
(4) Buradaki M* işreti, kimi yayınlarda M’’ biçiminde ya da M’(’) biçiminde gösterilmektedir, ki aynı zamanda genişletilmiş yeniden-üretim sürecine işaret etmekte olup, aynı anlama gelmek üzere, artı-değerin yeni yaratılan artı-değerin parçası olduğunu göstermektedir: (M’ > M*)