Masonlar ve Ermeni soykırım iftirası
Geçtiğimiz hafta Fransa Büyük Doğu Mason Locası Üstadı Jean Michel Quillardet Ermenilerin Pariste düzenlediği bir törene konuşmacı olarak katıldı ve bakınız neler dedi:
- Türkiye Ermeni soykırımını kabul etmelidir. Türk biraderlerden Ermeni soykırımının tanınması için görev üstlenmelerini istedik!
Biz o gün bugündür Türk masonların Fransa Büyük Doğu Mason Locası Üstadına, Sana ne ulan! demesini, bunu diyemiyorsa bile en azından, Bu işi tarihe bırakalım diyerek kenara çekilmelerini bekledik. Tabii boşuna bekledik. Zaten Türkiyede Ermeni iddialarına sahip çıkanların çoğunun mason olduğunu bilmeyen yok. Peki masonlar niye Türk tezinin değil de Ermeni iddialarının yanında yer alıyor? Ermeniler haklı olduğu için mi? Tabii ki değil, çünkü artık bizzat Ermeni belgeleri de gösteriyor ki, Türk milleti Ermenilere bir soykırım uygulamamıştır. O zaman masonların bir iftiradan ibaret soykırımı desteklemeleri ahlakî değil, siyasî bir duruş ve bu siyasi duruşun arkasında tabii ki, İsrail var.
Artık masonluğun Kabala ile, Kabalanın Siyonizm ve İsraille ilişkisi olmadığını iddia edebilmek için cahil olmak yetmez, cüretkar olmak da gerekir. Bu konuda yazılmış yerli ve yabancı yüzlerce kitap, o kitaplarda binlerce belge mevcuttur. Siyonizmin Arz-ı Mevudda gözü olmadığını da kimse söyleyemez. Bu amaca ulaşmak için Siyonizmin Türkiyenin belli bir bölgesini de içine alan Büyük Ermenistan peşinde ufak adımlar attığını da az buçuk tarih bilgi ve gelecek okuması olanlar çok kolay fark eder. Irakın kuzeyindeki oluşumlar ve Türkiyeden ikinci, üçüncü eller vasıtasıyla toprak satın almalar, Türk Yahudi üstat Mason Nesim Levinin on küsur yıl önce, Türkiyenin güneydoğusuna yerleşiyoruz itirafı ile zaten ortaya çıkmış bir gerçek. Bütün bu oluşumların içerisinde masonlar mevcut. Avrupa Birliğinin GAP sularının kullanımında İsrailin de söz hakkı olmasını Türkiyeden talep etmesinin arkasında ABdeki masonların olmadığını kim söyleyebilir?
Fransa Mason Locasının Ermeni soykırımının kabul için Türk biraderlerinden destek istediği günlerde İsrail Parlamentosu Knessette de soykırım gündeme gelmek üzereydi ancak Türkiye, Aman yapmayın, bu çok kötü olur uyarısında bulundu da, vazgeçildi. Ama bu vazgeçiş elbette ki ebedi bir vazgeçiş değil, sadece, şartlar olgunlaşana kadar erteleme dir. Şimon Perez Dışişleri Bakanı iken(2001), Ermenilerin katledilmesi ile Yahudilerin katledilmesi aynı şey değildir dememiş miydi? Adam bir yandan Aynı şey değil diyor amma diğer yandan da, Ermeniler katledilmiştir diyordu.
Dahası var.
2007 Temmuzunda İsrail Baş Hahamı Yona Metzger Ermenistanı ziyaret etti ve Erivandaki Soykırım anıtı önünde, Yahudi dini topluluğu Ermeni soykırımını tanımaktadır dedi, kucağındaki çiçekleri Ermeni Soykırım anıtına koyduktan sonra da, ekledi:
- İsrail dini topluluğu Ermeni soykırımının masum kurbanları için Ermeni halkı ile birlikte yas tutmaktadır!
İsrail Baş Hahamı böyle diyecek de, dalları dünyanın neresinde olursa olsun kökleri İsrailde biten mason locaları aksini söyleyecek, bu mümkün mü?
2000 yılında ise İsrail Eğitim Bakanı Yossi Sarid, İsraildeki Ermeni cemaati tarafından 24 Nisanda düzenlenen Ermeni Soykırımını anma gününe katılmış, Ermeni soykırımının İsraildeki ders kitaplarına konulacağı yönünde bir konuşma yapmış, İsrail Adalet Bakanı Beilin de Milli Eğitim Bakanı Saridi destekler yönde sözler söylemişti.
Demek ki Fransa Büyük Doğu Mason Locası üstadı Jean Michel Quillardet, Türkler Ermeni soykırımını kabul etmelidir, bu konuda Türk biraderlerden görev üstlenmelerini istedik derken aslında o vicdani ve ahlakî bir görevi yerine getirmiyor, ya ne yapıyor? Ne yapacak, elbette İsrail için çalışıyor ve bu konuda Türk masonları da, Köklerimize hizmeti sürdürelim diye gayrete getirmek istiyor.
Velhasıl...
Ermeni iftiraları bahsinde de gözler İsrail ve masonların üzerinde olacak.
Kaynak
..