MECLİSİN MEȘRUİYETİ

Bu meclis Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi midir?
Ünlü "˜mayın yasası"ndan sonra bu meclisin Recep Erdoğan Meclisi olmadığını kim söyleyebilecektir?

Recep Erdoğan"ın trenden atarım diye korkuttuğu bu üyelerin Milletvekili olduğunu söylemenin olanağı kalmıș mıdır?

Bunların 255 tanesi biraraya gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nin sınırlarına ˜mayın" döșmiș midirler döșememısler midirler?
İște bir tartıșma konusu.
Ne ki, her kim ki Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi"nin ˜meșruiyeti"ni tartıșmaya açar ise ‘devlet düșmanlığı’ ya da ‘vatan hainliği’ ile kolayca suçlanabilir.
O nedenle böyle bir suçu bilerek ișlemek değil niyetim.
Salt "˜mayın yasası" çerçevesinde kalarak "˜meșruiyet" kavramını deșmek.
Meșruiyet, yani ‘șeriat’a uygunluk.
Hacı ya da hocaya sorulduğunda bu ˜mayın yasası" meșrudur. Çünkü İmam Recep ve arkadașları böyle uygun görmüșlerdir.
Pekiyi bu yasa için CHP ve MHP Milletvekilleri ˜bu yasa vatana ihanet ile eșdeğerdir" diye bağırmadılar mı?
Șeriata göre bunlar ˜zındık" mıdırlar?
Bu yasa için "˜dut yemiș bülbül" gibi susan DTP"li vekillerine ne demeli?
Bu yasa en çok onların seçildikleri bölgeleri ilgilendirmiyor mu?
ABD ve AB, Talabani ve Barzani, Öcalan ve Karayılan konusunda bülbül kesilip, savcı ve yargıçlara kafa tutan bunlar değil miydiler?
Bunları geçiyorum, bunlar milletin vekilleri olmadılar ve olamayacaklar gibi görünmektedirler.
Son tümceden hareketle, bu meclisin Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi olup olmadığı, yani ˜meșruiyeti" kolayca tartıșılabilecektir.
Çünkü bu vekillerin üyesi oldukları parti, büyük olasılıkla, yakında kapatılacaktır.
Bu kez, Șeriat değil ama Anayasa Mahkemesi kararı ˜böyle buyuracaktır".
Demek ki Anayasa ve onun mahkemesi daha yüksek bir meșruiyet kaynağıdır.
Ve de bildiğimiz Șeriatın doğrudan karșısında yeralmaktadır. Yani hem en meșru ve hem de șeraita en çok karșı bir mahkeme.
Pekiyi Anayasa ve mahkemesinin meșruiyeti tartıșılabilir mi?
Evet o da tartıșılmaktadır. En azından son iki yıldır ˜yeni anayasa", ˜sivil anayasa" türü tartıșmalarının yanısıra, Anayasa Mahkemesi"nin bașkanı ve yapısı hemen hergün tartıșılagelmektedir.
Ve yine ˜meșru" Anayasa, Mahkemesi ve bașkanı ile birlikte değișebilecektir.
O helde "˜tartıșılmayacak" herhangi bir "˜meșruiyet" konusu yoktur.
Salt bir "˜meșruiyet" kavramı da yok demektir.
Sorun meșruiyetin kaynağı sorunudur.
Değiștirilmesi olanaksıza yakın bu kaynak, sözkonusu ülkeyi olușturan halkın ˜ulus bilinci"dir.
Türkiye Cumhuriyeti"ni kuran halkın, o kurma bilinci vekili de değıștirir, șeriatı da yasaklar, Anayasa"yı da değistirir ve Anayasa Mahkemesi Bașkanını da yargılar.
˜Mayın Yasası"na dönülecek olursa; bu yasayı tasarlayanlar ve onu oylayarak Türkiye Cumhuriyeti Halkına "˜yasa" diye dayatanların ˜meșruiyet’ini ise haydi haydi tartıșabilir.
Tartıșmakla kalsa iyi
Yargılar.
Artık parmaklarını mı keser kolunu mu bilemem.
Ancak yapanın yanına koymaz.
Nisan 2009.
Bugūn bu yazının yazılmasının ūzerinden tam dört yıl geçmiș,
ve bugūn ‘Meclis’in meșruiyeti’ni yitirdiği gūn gibi ortaya çıkmıștır.
Bugūn ‘meșru gūçlerin’ ūlkenin yazgısına ‘el koyma’ gūnleri gelip çatmıștır.
Habip Hamza Erdem