MEDYADAKİ CONİLER

Devekuşu gibi kumun içindedir başları,
dışarıdadır popoları.
Popolarıyla bakarlar dünyaya,
bilmem ki neresidir gözleri.

Dalgalanır popolarında 'şanlı' Amerikan bayrağı.
Bayrak neyse de,
sakat yerlerine gömülmüştür bayrağın direği.

BOP damlar popolarından,
bulaşır ellerine, yüzlerine.
Zahmet edip yıkamasınlar,
çok yakıştı ciltlerine.

Gerçeklerin üzerine örterler perde...
Siyaha derler ak,
Yeşile derler pembe.

Boğazda bir kadeh viskiye satarlar vatanı,
tek ayak üstünde sıralarlar binlerce yalanı.

Talimatları ABD'den gelir,
Kendileri alçaldıkça maaşları yükselir.

Her Taraf'ta her yerdedirler.
Akşam'da, Sabah'ta,
Star'da, Yeni Şafak'ta, Bugün'dedirler.
Radikal'de, Milliyet'te, Hürriyet'te,
Her Vakit, her Zaman nöbettedirler.

Kimi tetikte, kimi siperdedir.
Kalemleri dolmakalem, dilleri yılandan zehirlidir.
Sayıları azdır ama
bu hoparlörler çok yüksek mevkidedir.

Hepsinin de üzerinde var bir Made in USA damgası.
Ama hapsi de sivildir,
Hiçbirinin de yoktur üzerinde Amerikan üniforması.

Yasemin Çongar Vaşington'un sesidir.
Nazlı Ilıcak Atlantik Ötesi'nin ılık nefesidir.
Cengiz Çandar Pentagoncusu,
Mehmet Ali Birand Brükselcisidir.
Can Paker Soros'cusu,
Murat Belge yardımcısıdır.
Gülay Göktürk soldan döneni,
Taha Akyol sağdan gelenidir.
Cüneyt Ülsever Türkiye'yi Türklere bırakmaz,
diğerleri ondan geri kalmaz.
Hadi Uluengin tükürük saçar,
uzak durun üstünüze sıçrar...

Atilla Yayla, Mustafa Karaalioğlu,
Mehmet Metiner, Ali Bayramoğlu.
Hepsi de Sam Amca'nın ülkemizdeki beşinci kolu.

İlnur Çevik, Hasan Cemal, Fehmi Koru,
Yarabbi sen onları sahibine bağışla,
nazardan koru.

Deniz Gökçe, Oral Çalışlar,
Hepsi de ahbap çavuşlar.
Aman saygıda kusur etmeyin,
Sonra çok kızar Şamil Tayyar...

Eser Karakaş, Hasan Celal Güzel,
Semih İdiz, Neşe Düzel,
Masal anlatırlar güzel güzel.

Ertuğrul Özkök, İlter Türkmen,
Mehmet Barlas, Sami Kohen,
Bağlıdır hepsi de ABD'ye canı gönülden.

Nasıl unuturuz Şerif Mardin'i, Şahin Alpay'ı, Baskın Oran'ı
Nasıl unuturuz Ahmet, Mehmet ve Çetin Altan'ı,
Hele de Vamık Volkan'ı
Hele de Etyen Mahcupyan ve İsmet Berkan'ı...

Adını unuttuklarımız kusura bakmasın,
Çok seviyoruz onları,
hepsi de kendine iyi baksın.

İrfan der ki: Ey Coniler,
ayrılmayın yüce önderiniz Ali Kemal'in izinden,
yalanı eksik etmeyin ne kaleminizden,
ne de dilinizden.

Ama dikkat edin benzemesin sonunuz yüce önderinize,
uyanırsa uyuyan dev,
kirişi çabuk kırın bakmayın arkanıza.

İrfan Tuna
11 Ocak 2009

Bu satin alinabiir aydinlarin "degerli" fikirlerini destekleyen kac kisi var acaba toplumda? Bana kalirsa %0.1 bile degillerdir toplasak. Ama sanli demokrat medyamizdaki "demokratik" temsil oranlari nasil ve ne amacla %50'lerin uzerinde olabiliyor acaba? Bunu neden medyaya sormuyoruz eylemlerde. Satilmis medya demek yerine, yarattiklari bu temsilde adaletsizligi aciklamaya neden zorlamiyoruz? Onlara sunu sormaliyiz; kose baslarini verdiginiz bu insanlari okumuyoruz, izlemiyoruz, dinlemiyoruz, bu insanlara inanmiyoruz! Neden herhangi bir medya grubunun istememesi gereken bu duruma katlaniyorsunuz? Ne karsiliginda bu insanlara kose baslarini veriyorsunuz?

Cevap; Medya halki degil, uluslararasi sermayenin cikarlarini temsil ediyor.

Elbette bu cevabi veremeyecekler, yarattiklari sanal dunyada bu gercegi halkin gozunden kacirmak uzerine kurmuslar sistemlerini zaten.
Ornegin Gecenlerde bir Azeri kadin milletvekili ile bir ermeni kilise gorevlisinin tartistigi siyaset meydani programinda , Turk aydinlarini temsilen neden Nuray Mert hanim bulunuyordu? Kendileri, "Azerbaycan ile sirf akraba oldugumuz icin onlarin lehine siyaset gelistirmemizin sart olmadigini, pekala Ermenistan'a yarayan, Azerbaycan'a yaramayan siyaset de gelistirebilecegimizi" savunuyordu, butun buraya kadar hersey normal, kendi dusuncesi denilebilir, ANCAK!
Nuray Mert, bu programda, kendi fikirlerinin Turkiye'de cogunluk tarafindan paylasildigini ima ediyordu konusmalarinin satir aralarinda! Bir ara, "Azerbaycan'i da destekleyen bir kisim halkimiz vardir" mealinde birseyler soyledi. Peki Turkiye'de sokaga cikip arastirsak, bu konuda Nuray Mert gibi dusunen kac kisi bulabiliriz?

Iste burada ruhum isyan ediyor! Birileri Turk halkinin tamamen karsi oldugu konularda bile aksi dusunceyi, Turk Milletine mal edebiliyor! Bunun adi kesinlikle "demokrasi" filan olamaz! Bu olsa olsa "FASIST BIR BEYIN YIKAMA KAMPANYASI" olabilir.

O programin kaydini izlerken Azeri kardeslerimize karsi utandim! Kimin hakki var "Turk Halki Azeriler ile Ermenilere ayni mesafededir" gibi bir imada bulunmaya! Ona bu hakki kim veriyor!

Ulke uzerine gercekten pervasiz bir sekilde oyun oynaniyor. Umarim halk olan bitenin farkindadir. Turkiye'de degilim bu yuzden tam anlamiyla halkin nabzini yoklayamiyorum, ancak haberlerin altina yapilan yorumlar beni umitsizlige dusuruyor. Bir cehalet batakligina batmis, ulke olarak cirpiniyoruz.

Mustafa Kemal Ataturk'un, cephe savaslarinin ortasinda, sicak savas devam ederken Milli egitim toplantilarina katilarak vermek istedigi mesaji bugun cok daha iyi anliyorum.

Butun dusmanlarimizi bozguna ugrattik, ama CEHALET denilen yaman dusmana karsi yenilmekteyiz.

Şiirde adı geçenlere, koronun ahengini bozmaksızın, aynı bağlılıkla ABD/AKP Anayasa değişiklik paketinde Evet dedikleri için bilcümle saygı ve sevgilerimizi sunarız...