Mevaliler neden susuyor?
Suudiler, dükkânların, marketlerin ve iş yerlerinin kapısına ilan asmışlar; "Vatanımı seviyorum Türk ürünleri satmıyorum" diyor. Suudi vatanseverliğinin göstergesi neymiş? Türk ürünlerini satmamak.
Ticari ambargo.
Uluslararası hukuka göre suçmuş..
Kimin umurunda?
Türkiye'deki büyük büyük Müslümanlardan (?) ses çıkmıyor?
Acaba Türkiye'yi komünist partisi mi yönetiyor da bu adamlar, Türk mallarını almıyor?
Türkiye'yi "alnı secdede", Müslümanlıkta herkesten önde (?) kimseler yönetmiyor mu?
Her seferinde Araplara toz kondurmayan, Cumhuriyetin ve laik sistemin dindaşlarımızla aramızı bozduğunu söyleyen bu Müslüman (?) iktidar sahiplerine sormak lazım: Devri iktidarınızda "Cumhuriyet Arapları dışladı" diye propaganda yapıyordunuz, şimdi zaman sizin zamanınız, devir sizin devriniz, öyle ise bu durum neyin nesidir?
Neden sessizsiniz?
Şeriat devleti Suudi Arabistan'ın, yeşil bayrak üstünde sallanan kılıcı, Türkiye'deki büyükelçilikte gazeteci Kaşıkçıyı kesip doğrarken, Allah'ın ve peygamberin emrindemiydi, yoksa Emevi hükümdarları gibi Suud iktidarlarının mı?
Tarih ve zaman en büyük öğretmendir. İşte herkese verdiği ders: "İslam kardeşliği, Arap dostluğu" buraya kadarmış
Biz "millet" dedikçe, her seferinde "ümmet de ümmet" diyorlardı. Demek ki neymiş? Milliyet her zaman dinin önünde yürürmüş. İşte ispatı, içinde yaşadığımız apaçık olaylar.
Ne oldu da Suudi vatanseverliğinin göstergesi Türk ürünlerini satmamak oldu?
Merak ediyoruz, İslamcı elitlerin bir cevabı var mı?
Hayret!
Dünya, gene TÜRK hastalığına yakalandı..
Araplar bir taraftan.
AB, Yunanistan saflarından.
ABD, Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs'tan.
Rusya, Libya ve Karabağ üzerinden adı konulmamış bir Haçlı ortaklığı ile Türkiye karşıtlığında birleşiyor.
Çin ise "Yeşil Yol" üzerinden, paralel bir hat kurma yolunda ilerlerken diğer taraftan da Doğu Türkistan'ı asimile etmekle meşgul. Öyle ki, ekonomik gücüyle Türkiye'yi bile soydaşlarına sahip çıkamaz hale getirmiş durumda.
Ancak dünyaya genel ölçekten bakıldığında, Hıristiyan dünyada azımsanmayacak bir birliktelik gözlenirken, İslam dünyasında kronik ayrımcılık sürmektedir. Hiç şüphesiz burada Arap milliyetçiliğinin rolü büyük önem taşmaktadır.
İslam toplumları içinde Araplar, her zaman diğer Müslüman toplumlardan kendini üstün görmüşlerdir. Müslüman olmayan toplumlara "mevali" demekteydiler. Sırf Arap olmadığı için Hanefi Mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam bile mevali diye küçümsenmiştir.
Bugün "Arap vatanseverliği" bağlamında, Arap milliyetçiliği, "ümmet birliği", "İslam kardeşliği" üzerinden değil, Arapçılık üzerinden siyasi hamle yapmakta ve Türk mallarını boykot etmektedir.
Emevi döneminde de öyleydi. Orta Asya'dan gelen Türk boyları, uluları, bilge kişileri Emevi devlet yöneticilerini ziyaret edip Müslümanlığı öğrenmek istediklerinde, saray kapısında bekletiliyor, içeri alındıklarında da kendilerine, "bu din (Müslümanlık), Araplara geldi. Bakalım biz sizi beğeniyor muyuz? Hele bir düşünelim de sonra karar verelim" demekteydiler.
İslam'ı Arap dini olarak görüyorlardı.
Sahibi olduklarını düşünüyorlardı.
Tarih boyunca da öyle düşünenler her zaman oldu. Hatta Türk toplumu içinde Osmanlı ve Selçuklular döneminde pek çok medrese hocası, "Arapçanın üstün bir dil", Arap milletinin "necip bir millet" olduğu propagandası yaparak dolaylı Arap milliyetçiliği yapmaktaydı. Bu gün bile aynı kanaatte olan, "eğitim dilinin Arapça olması gerektiğini" savunan insanlar var.
Bunun en çarpıcı örneklerini Suriye'den getirilen Araplarda da görebilirsiniz. "Buralar bizim" havasındalar. Onlara göre "Araplar, Allah'ın kendilerine İslam'ı gönderdiği üstün topluluklardır."
Türkler?
Onlar Mevali.
Arap karşısında ikinci sırada gelir.
Türkiye'de "Türk Milliyetçisiyim" diyenlere "ırkçı" diyen sözde İslamcı/Müslümanlar ise, ikinci sırada mevali olmayı kabullenmiş, Arapların bu üstten bakışını kabul etmiş, zihinsel kölelerdir.
Bakın bakalım mevalilerden ses çıkıyor mu?
Ahmet GÜRSOY, 19 Ekim 2020
ahmetgursoy.028@gmail.com