Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Mevlana'nın 734. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen organizasyon ve etkinliklerin şova dönüştürüldüğünü belirterek isyan etti. Yılmaz, " Protokol konuşmalarıyla yüce Mevlana anılmaz" dedi.
Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Mevlana'nın şova dönüştürüldüğü isyanında bulundu. Yılmaz, "Yüce insanın 734'üncü vuslat yıl dönümünde onu anlayan yok. Onun yolunu izleyen, onun gibi aşk adamı olmak isteyen yok. Protokol konuşmalarıyla yüce Mevlana anılmaz" dedi. Yılmaz, Mevlana etkinlikleri kapsamında düzenlenen organizasyonları ve devletin zirvesinin buluştuğu Şeb-i Arus törenindeki görüntüleri GAZETEPORT'a değerlendirdi.
Özel bir TV kanalında "Best Model Of The World" yarışmasında bir taraftan mankenlerin yürüdüğünü, bir taraftan da Sema yapıldığını belirten Yılmaz, Mevlana'nın istismar edildiğini vurguladı. Yılmaz, "Onu anlayan, onun yolunu izleyen, onun gibi gönül adamı, aşk adamı olmak isteyen yok. Ancak, her şey şova dönüştürülüyor. Sanki Mevlana, İslam'dan taviz vermiş, her şeyi hoşgörüyle karşılamış bir insan gibi takdim edilmeye çalışıyor" diye konuştu.
PROTOKOL AYAĞA DÜŞÜRDÜ
Konya Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile çok sayıda yerli ve yabancı konuğun katıldığı Şeb-i Arus törenindeki görüntüleri de eleştiren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Mevlana'yı maalesef ayağa düşürdüler. Onu anlamak için mesnvesilerini okumak gerekir. Konya'da yapılan törende Mevlana'yı ben göremedim. Töreni başından sonuna kadar izedim. Protokol konuşmaları zaman alıyor. İnsanlar oraya konuşma dinlemeye gitmiyor. Sema başlıyor, orda Mevlana'nın sözleri yok. Yunus'tan veya başkalarından gazeller ilahiler okunuyor. Demek ki hala Mevlana anlaşılamamış. Gösteriler ve törenler sadece bir şova dönüştürülüyor. O yüce insanın 'Bu bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değil, Yüz kere tövbeni bozmuşsan da gene gel' sözü sanki günahı, inançsızlığı da hoşgörüyle karşılamış gibi yorumlanıyor. Aslında Mevlana, hazreti peygambere gönül vermiş onun aşkıyla yanmış, kavrulmuş bir insandır. Mevlana'nın anlattığı her hikaye bir hadise veya ayete dayanır. Bunu bilen ve anlayan insan Mevlana'yı da bilmiş ve anlamış olur"