Milli bayramlar ve samimiyet / Levent BULUT

Milli bayramlar ve samimiyet / Levent BULUT

İletigönderen Oguzhan34 » Çrş Eyl 02, 2020 12:34

YIL 2011: Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 23 Nisan'da Anıtkabir'de düzenlenen törenlere katılmadı. 29 Ekim'de ise dönemin Başbakanı Erdoğan, bir genelge yayımlayarak Van depremi yüzünden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunun iptal edilmesini istedi ve kutlamalar yapılmadı. Ancak aynı gün, Gül ve Erdoğan, Zafer Çağlayan'ın oğlunun nikâh törenine katıldı. Yine o yıl AKP'li bir milletvekili TBMM çatısı altında, "Yunanların Türklerle savaşı yok. Bütün şehitlikler temsili" dedi.
*
YIL 2012: 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın, Ankara dışındaki illerde sadece okullarda kutlanması kararı alındı. Dönemin Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer adına İl Millî Eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda çocukların "üşümeleri" gerekçe gösterildi. Erdoğan ise yapılan değişikliklerle ilgili, "Artık tanklar, toplar yürümüyor." dedi. Aynı yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda ise Gül, kulak rahatsızlığı yüzünden Zafer Bayramı'nda yapılan törenlere katılmadı ve resepsiyon iptal edildi. 10 Kasım'a Endonezya'da olduğu için katılamayan Erdoğan, tepkilere "Anayasal suç mu, yasal suç mu?" diye karşılık verdi.
*
YIL 2013: 23 Nisan'da resmî bayramların statlarda kutlanması kaldırıldı. 19 Mayıs'ta ise Gençlik ve Spor Bakanlığı, Reyhanlı'daki bombalı saldırıyı sebep göstererek 19 Mayıs kutlamalarını iptal etti. Ancak saldırının olduğu akşam, Burhan Kuzu'nun oğlunun düğünün görüntüleri ortaya çıktı.
*
YIL 2014: 19 Mayıs'ta planlanan şölenler, Soma'daki maden faciası yüzünden iptal edildi. Bu yıl Mart ayında yerel seçimler ve Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, Karaman-Ermenek'te kömür ocağında işçilerin mahsur kalması yüzünden, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunun iptal edildiğini açıkladı.
*
YIL 2015: Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bir genelge yayımlayarak terör olayları yüzünden 30 Ağustos'ta şenlik, konser ve kutlama yapılmayacağını söyledi.
*
YIL 2016: 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları "terör ve şehitler" gerekçesiyle iptal edildi. Danıştay 10. Dairesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına sınırlama getiren Millî Eğitim Bakanlığı genelgesini iptal etti. Ancak bu karar, genelgedeki düzenlemeler yönetmeliğe taşındığı için mevcut uygulamada bir değişiklik yaratmadı. 15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişimi sonrası ilk resmî bayram olan 30 Ağustos'ta ise Millî Savunma Bakanı Fikri Işık "Yapılmayacak, bu yıl tören yok" dedi. Ancak 30 Ağustos'tan 4 gün önce, 26 Ağustos'ta, yabancı devlet adamlarıyla tüm devlet erkânı Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışındaydı.
*
Yıl 2017: Başkanlık için referandumun yapıldığı yıl. 16 Nisan'da "evet" çıktı. 14-20 Nisan tarihleri arasında yapılan "Kutlu Doğum Haftası", bu yıl referandumdan dolayı 17 Nisan'da başladı... Ankara Valiliği, ağustos ayı boyunca açlık grevi, oturma eylemi, anma toplantısı, konser ve benzeri tüm toplu etkinlikleri "OHAL" gerekçesiyle yasakladı.
Valiliğin yasağı, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını da kapsıyordu. Dönemin TBMM Başkanı İsmail Kahraman 29 Ekim kutlamaları yerine, vekillere Sultan 5. Reşad ve Dönemi'ni anlatan bir sempozyuma davetiye gönderdi.
*
Yıl 2018: Dinî bayramlar ve özel günler için "hassasiyet" gösteren ve o günleri anlatan hutbeler okutan Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 80. yılında hutbe konusu olarak "sağlığı" ele aldı.
*
Yıl 2019: Nevşehir Valiliği, Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne 'Kamu Düzenini Bozacağı' iddiasıyla izin vermedi. Türkiye işgal edilse, işgal valiliği böyle bir karar alamayacakken, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yürüyüşe izin verilmeyişin bahanesi; "kamu düzeni" ve "millî güvenlik" oldu.
Yıl 2020: 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 98'inci yıl dönümünde yurt genelinde yapılacak etkinlikler yasaklandı! 81 ilin valiliklerine gönderilen genelgede "Valilik ve kaymakamlıklarda tebriklerin kabulü programı yapılmaması ve resepsiyon düzenlenmemesi" ifadesi kullanıldı. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise "Benzer uygulamalar bu yıl içerisindeki 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programları ile Ramazan ve Kurban Bayramı bayramlaşma programları için de yapılmıştır" denildi.
*
AKP iktidarı döneminde millî bayramlar ve Atatürk'ü anma törenleri için bir baştan savma, itibarsızlaştırmanın nasıl olduğunu görüyorsunuz. Oysa millî bayramlar ülkenin çimentosu ve ortak değerleridir. Tamam pandeminin ağır geçtiği dönemlerde de tedbir kapsamında milli bayramlarımızda kısıtlamalar getirilmişti. Fakat kimse tepki göstermedi. Zira olması gereken oydu.
Sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, salgına karşı topyekün mücadele ediliyordu. Oysa şimdi öyle mi? Bir yandan toplu ulaşımdan, sahillere, AVM'lerden eğlence yerlerine kadar her şeyi açıp, milyonlarca öğrencinin girdiği sınavları yapıp, tatile gidin diye düşük faizli kredi verirken vatandaşa kendi tebdirini kendin al diyeceksiniz, diğer yandan Malazgirt Zaferi'nin yıldönümünde etkinlikler düzenleyip, Ahlat'ta Cumhurbaşkanlığı külliyesinin açılışı için tören düzenleyeceksiniz, ancak iş 30 Ağustos'a gelince kısıtlama getireceksiniz! Sonra da bu yasak değil tedbir diyeceksiniz.
Yersen!.
Hiç samimi değilsiniz.
Kullanıcı küçük betizi
Oguzhan34
Üye
Üye
 
İletiler: 214
Kayıt: Cmt Eyl 08, 2012 0:34

Re: Milli bayramlar ve samimiyet / Levent BULUT

İletigönderen Gönül Pınar Atacı » Cmt Eyl 05, 2020 8:44

Tamamen haklısın sevgili Levent BULUT. En uzun bir ömür boyu sağol varol. SENİN bu tümüyle NESNEL ve SOMUT, gerçek ATATÜRK’CÜ VATANSEVER, tamamen BELGESEL ve baştan sona MÜKEMMEL saptamalarına şunları özel ve kişisel iznini ve müsadeni rica ederek eklemek isterdim :

BU ADAMLARDAN HERŞEY BEKLENİR VE BEKLENMELİDİR
BOP üyesi olmakla tam 32 yerde 32 kere övünmüş,
Siyonizmin o üstün hizmet ödülüne layık görülmüş,
Hükmetyar denen o yobaz teröristin dizinin dibinde hizmet beklemiş,
Anıt Kabir’de ATATÜRK’ü anma törenlerine ‘sap gibi durmak’ demiş,

Vatana kan ve can vermiş insanları, şehit ve gazi değil ‘kelle’ saymış,
TSK mahremi Kozmik Oda arşivlerini yerli ve yabancı casuslara açmış,
Kaldıkları otellere giderek Arap fellahlar önünde elpençe divan durmuş,
Ulusal bayramlar yaklaştığı anda ya kulak ağrısına ya nezleye tutulmuş,

Milli gömleği çıkarıp atarak Erbakan Hoca’ya ihanet etmiş,
Uzak ve yakın emperyal mandaya ise gizli mesajlar vermiş,
Tüm yurtsever subaylara ve aydınlara yıllarca en hayin tuzakları yapmış
Herkesi, terörist, çamur, bölücü, dinsiz, çukur laflarıyla sürekli suçlamış

Hamile ve lohusa kadınlara gezmeyi ve gülmeyi haram etmış,
Kız ve kadın kanına ve canına kasteden o sapıkları affetmiş,
Tüm çocuklara ve kadınlara tacizi ve tecavüzü aklamış,
Anneleri ve gebeleri ve hatta bebeleri zindanlara atmış,

Çocuklara tecavüze ‘bir kererden bişey olmaz’ diyen cadı bakanı korumuş,
Milletin ana rahmine küfreden meczuba milyarlarca liralık ihaleler sunmuş,
Atatürk’e ve İnönü’ye iki ayyaş diyerek hakaretler yöneltmiş,
Yurdun ulusal ve evrensel tapusu Lozan’ı delmiş ve deldirmiş

Bu adamlardan herşey beklenir
Beklenmelidir ve beklenecektir.
Bunlardan ve açık ve gizli ajanlarından kurtuluşun biricik yolu ve yöntemi,
Muhalefetin tek ve en geniş bir Hak,Vatan Ve Halk Cephesi ve mücadelesi.

Gönül Pınar Atacı, 4.Eylül.2020
Kullanıcı küçük betizi
Gönül Pınar Atacı
Üye
Üye
 
İletiler: 1285
Kayıt: Sal Ara 01, 2015 9:02


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x