Millî Kuruluşlar Birliği
29 Ağustos Pazartesi günü Kocaeli'nde ''Millî İrade Paneli"ne katıldım. Mahalle arasındaki kahvehanelerde 3 kişinin bir araya gelemediği ortamda İzmit'te 36 gönüllü kuruluş bir araya gelerek inanılmaz bir birliktelik oluşturmuş. Türk Ocakları'nın öncülüğünde Aydınlar Ocağı, Türk Eğitim-Sen, Kamu Çalışanları Vakfı'nın diğer unsurları, Atatürkçü Düşünce Derneği'nden Genç Atsızcılara, Alperenlere kadar farklı kesimleri bir araya getiren olay yeni değil. Malum AKP'nin tarihi hatası "açılım-saçılım" ile sözde akil adamlar kente gelip bölünmeyi anlatmaya kalkışınca kendiliğinden bir araya gelerek tepki göstermişler. O günden bu yana da ayrılmamışlar. 15 Temmuz kanlı kalkışmasında da beraber hareket etmişler. Ancak AKP'li belediyelerden bırakınız yardım almayı her daim zorluklar çıkarılmış. Belediyeye ait onlarca salon varken konferans ve diğer faaliyetlerde kapılar hep kapanmış. Bu yüzden parasını ödeyip İl Kültür Müdürlüğü'ne ait Sabancı Kültür Merkezi'nde toplanıyorlar. Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, İlahiyat Profesörü Hasan Onat Hoca ile beraber İzmitlilerle dağarcığımızdakileri paylaştık. Maturidilik yanında FETÖ gibi dinbaz örgütler konusunda uzman olan Hasan Hoca, 'İmamların Öcü' adlı kitabımdaki "Spitnaz tipi yapılanma" bölümünü ilginç bulduğunu, konuyu detaylandırıp "Cizvitler"i mercek altına almamı tavsiye etti. Tamamlamak üzere olduğum "İmamların Darbesi" adını verdiğim yeni kitabımda "Cizvit Papazları ve Opus Dei"yi de inceleyerek FETÖ'nün bunları nasıl kopyaladığını ifade ettim. Hafta içi 18.00'de olmasına rağmen ilgi ile izlendi konuşmalar. En başında belirttiğim gibi 36 kuruluşun bir araya gelmesi bir mucize... Umarım bu birliktelik tüm Türkiye'ye yayılır.
* * *
Öte yandan televizyonlarda yine FETÖ uzmanı olarak boy gösterenlere bir çift sözüm olacak. Kafalarının arkasında Cumhuriyet ile hesaplaşmak olan tipler var ki Semih Çetin Amirali çileden çıkarttılar. Akit denen gazetenin zihniyeti belli. Buradan el konulan Zaman Gazetesine Genel Yayın Yönetmeni olarak atanan zat, kayyumlar gibi aylık 100.000 TL. maaşı ne kadar hak etti bilemem. Ama Ahmet Hakan gibi her kesimin ilgi ile seyrettiği bir gazetecinin programına davet edilmesini uygun görmediğimi ifade etmeliyim. Yine Ahmet Hakan Bey'e bir de önerim var. Çağıracağı kişilerle ilgili ufak bir araştırma yapsa, geçmişte Kayseri'nin Develi ilçesinde çocuklara taciz ve tecavüz suçundan ceza alan bir kişiyi din bilgini diye asla çağırmazdı. Televizyonlarda tartışma programlarını yöneten meslektaşlarıma bir başka tavsiyem de "Said-i Nursi" meselesi açıldığında konunun FETÖ ile bağlantısı sergilenmek üzereyken telaş ile kapatmaya kalkışmayın. Bırakınız yıllarca akıl hastanesinde yatmış, İngiliz Muhipleri ve Kürt Teali Cemiyeti kurucusu Said-i Nursi'nin foyası ortaya çıksın. Halen başta AKP olmak üzere çeşitli partilerde görev yapan yöneticilerin "Bediüzzaman" olarak nitelendirdiğini unutmayalım. FETÖ meczup da diğeri çok mu akıllı? Al birini vur ötekine... FETÖ açığa çıkarılacaksa bırakın ucu gidebildiği yere kadar gitsin. Sonuçta benim teröristim iyidir diye bir şey olamaz. Sonuç hep hüzün...
Önceki gece gelen hüzünlü bir haber yüreğimi sızlattı. 1980'li yıllarda, 12 Eylül'ün karanlık günlerinde mektup arkadaşımdı Naşide Göktürk... Tanrı'dan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şarkıları, şiirleri ile yaşayacak. Siyasi farklılıklara, ideolojik dogmalara meydan okuyarak insanı aşk derecesinde sevdi. Işıklar içinde uyusun... Güle güle Naşide...
Yavuz Selim DEMİRAĞ, 1 Eylül 2016
ysd592@gmail.com