terra.cotta yazdı:1-Sizin gibi herşeyi bildiğimi iddia eden bir hava ile gezmiyorum bu kesin. Benim bilgilerimin ne kadar olduğunu da nasılda kolay tespit ediyorsunuz , tabii bunlara şaşırmıyorum.
Estağfurullah, öyle bir savım yok. Sizin bilgilerinizin de ne kadar olduğunu bilemem. Ancak misyonerlik ile tebliğ arasındaki ayrımı bilmeden atıp tuttuğunuz gören gözler için açıktır.
2-Kendi inandığınız kitaptan haberiniz yok , biraz araştırırsanız herşeyi bulabilirsiniz , araştırın da öğrenin sizin için daha iyi olur.
Önce bir sav öne sürüyorsunuz, "hani nerede, gösterin" dediğimizde ise "inandığınız kitaptan haberiniz yok" diye karşılık veriyorsunuz. BİZ'e olanak tanımadan kendi kendinizi imha ediyorsunuz. Gülünç...
3-Bu konuyu din karşılaştırmasına çeviren sizlersiniz , yok bizde o yok bu yok diyenin kim olduğu yukarıda apaçık belli.
Hayır, yalan söylüyorsunuz. İlk iletinizle konuyu din tartışmasına çeviren sizsiniz.
4-Aynı şekilde islamı tartışmaya gerek duymuyorum , yasalar belli.
"Tartışmaya bilgim yetmiyor" diyemiyorsunuz da, "gerek duymuyorum" diyorsunuz. Olabilir, bizim de amacımız dinler tartışması değil.
5-Sizler Müslümansanız bütün ŞERİAT kurallarına uyacaksınız , bakalım Kur'an ne diyor ; "Siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını küfr (inkâr) mü ediyorsunuz? Sizden böyle yapanın cezası, dünya hayâtında zillet, kıyamet gününde azabın en şiddetlisine uğratılmaktır." (2/Bakara, 85). Uymuyorsanız müslümanım diye gezmeyin boşuna ey laikler.
Evet, yine dönüp dolaşıp İslâm dinine getiriyorsunuz konuyu. Böyle kalsa iyi; şu tümcenizle "Uymuyorsanız müslümanım diye gezmeyin boşuna ey laikler" ne kadar dinci olduğunuzu da ortaya koyuyorsunuz. Siz dua edin inandığınıza da, daha BİZ'likten çıkıp "ben" demeye başlamadım. Ancak bu dinci söylemlerinizle burada kalıcı olmadığınız açık.
Gelgelelim ilgili âyette bir sorun yok. Kimsenin adına konuşmamalıyım, ben bütününe inanıyor, inandıkça sorguluyorum.
6-Misyonerlerin bölücülük yaptığına dair bu efsane bir hayal olmaktan öteye gidemez , bizim öğrettiğimiz kitap belli , bu Kutsal Kitap dışında bir rehberimiz yoktur.
Tarih öyle demiyor dinci hanım veya bey.
7-Tebliğ ile misyonerlik arasında fark yoktur , bunu araya cümleler sıkıştırarak açıklamaya boşuna çalışmayın. İnsanlara kötü zamanda yardım ediliyor olabilir , bu iyilik için yapılıyor , o kişileri kurtarmak için yapılıyor.
Kurtarırken de kutsuyorsunuzdur eminim. Geçiniz.
Bir kişiyi maddi dünyada kurtarmak için para yardımı yapabiliriz , sonsuz hayatta kurtarmak içinde kendi kitabımızı öğretebiliriz , bundan doğal birşey yok , adı üstünde kurtarmak istiyoruz. Bizim inancımıza göre O'na iman etmeyen herkes cehenneme gidecektir , bu sebeple insanlara yardım etmeye çalışyoruz.
İncil'in arasına sıkıştırdığınız yüzlükler gerçekten de işe yarayabiliyor. Hem ikisini bir arada alan kişi, iki dünyada da kurtulmuş oluyor. Allah sizin yardımınıza muhtaç etmesin kimseyi, ne diyeyim...
8-Misyonerliğin kurumsallaşmasından bahsediyorsunuz , islami misyonerlik kurumsallaşmamış mı ? Adını sayamadığım binlerce dernek var , kim kurumsallaşmamış ki ?
Onları dinin temsilcisi değil, ticaretin temsilcisi olarak görüyoruz. Ne var ki, bir dinci -sözdeşi "din satan" biri- bunu algılayamaz. Satışa devam...
9-Bizim kitabımızda , Rabb ; gidin bütün ulusları öğrencilerim olarak bilgilendirin ki kurtuluşa ulaşşsınlar diye bir emir var , bu doğrultuda insanlara inancımızı anlatmamızdan doğal birşey yok.
Dinci hanım veya bey, BİZ'i asıl ilgilendiren istihbarat teşkilâtlarının, Vatikan'ın öğrencileri olup olmadığınızdır. Amerikan Board'ın çocukları mısınız, o halde karşınızda BİZ'i bulursunuz. Presbyterian Board'ın hizmetinde misiniz, BİZ çıkacağız karşınıza. Değilseniz savunmaya da gereksinim duymamalısınız; ancak hararetle savunmadasınız. Yukarıdaki konuda geçen kilise etkinliği yalnızca bir gözlemdir. Ancak buna dahi dayanayıp bütünüyle misyonerliği olanca hışımla savunduğunuza göre, yukarıdaki konuyu bir kenara bırakıp sizinle uğraşalım.
10-Anayasanın 24. maddesinden aldığımız hak doğrultusunda tamamen yasal olarak ibadetlerimizi yerine getirmekteyiz , yasalara aykırı hiçbirşey yoktur , boşuna iftira atmayınız , elinizde kanıt olmadan boş sözler ve boş iddialar ile insanların aklını bulandırmaya çalışmayınız.
Islahat Fermanı'nı da biliriz. Ne kadar da yasal ve rahattınız; olanağınız çoktu. Devletin yıkımnda rol oynadığınız. Yine yıkarsanız, yine kurar ve yine kovarız.
11-Devletin çocuklara herhangi bir dini öğretmesi demek laikliği bozmak demektir , bu herşey için geçerli.
Merak buyurmayın. Mustafa Kemâl'in yolundan gidenler başa gelirse, bu durum da açıklığa kavuşturulur.
12-İslam laiklik anlayışına uygun yönetimi önerir sözünüz beni gülümsetti açıkçası , islam kendi kanunları ile yönetimi emreder , bu çok açıktır , islamın kanunları da çok açıktır ve daha önce dediğim gibi İran'da mükemmel şekilde uygulanmaktadır. Sizin dini inancınızı yargılamıyorum , buna gerek yok , siz kendiniz belli ediyorsunuz zaten inandığınız dine dair bilginizi ; ''Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir." Maide suresi 44. ayet.
İyi, tamam da; Allah'ın indirdiği kanun "recm" gibi yalanlar değil ki BİZ'e bu gülünç ve ahmakça karşılıklarla yanıt vermeye çalışıyorsunuz! Belli ki küçük dağarcığınız ve kıt bilginizle bunlar gibilerini Allah'ın indirdiği kanunları zannediyorsunuz. Ne dedik: "İslâm laiklik anlayışına uygun yönetim biçimi önerir"
Allah, kendini ve dinini kullanacaklar hakkında bu kadar açık bildirmiş:
İslâm dininin temel buyruklarından olan özgürlük, eşitlik, adalet ve akıl işletimi gibi kavramların sağlanması, uygulanması için birinci koşul laik Cumhuriyet'tir. Çünkü Allah ile aldatanlar, dini mal edinmek için kullanlardır -ki en çok mal da, olanak da devlettedir. Devlet din devleti olamaz, Kur'an da "din devleti" kurun demez. Allah'ın kanununu uygulamak ve anlamak, en başta aklı çalıştırmaktan geçer. BİZ de çağımıza ve ulusal ekinimize (dil-din-tarih-görenek vb.) göre laiklikği uygulamaya soktuk. Öncesin de de Cumhuriyeti! Laiklik en kaba tanımıyla din ve devlet işlerinin ayrılığıdır. Selçuklu bunu ilk uygulayandır.
13-Her müslümana kuranı okumasını öneriyorum , en azından kendi inandığınız şeyden haberiniz olsun.
Katılıyorum ve ekliyorum: Siz de okuyun, siz de; belki imana gelirsiniz.
14-%58'i desteklediğimi söylemedim. Halkın %58'i AKP'nin 8 yıllık politikalarından rahatsız değil , bunu ister kabul edin ister kabul etmeyin ortada.
%58'i desteklediğinizi söylediğinizi de söylemedik. Dedik ki, dinci dincinin dostudur, işbirliği yapar. Dediniz ki "uymuyorsanız müslümanım diye gezmeyin boşuna ey laikler". Diyoruz ki "siz yoksa padişahınız gibi ters mıknatıslanma yapar mı diyorsunuz¿?"
15-Bu konuyu dinler arası tartışma boyutuna taşıyanın sizler olduğunuzu başlarda söyledim , size verebileceğim çok yanıtım var , istediğiniz gibi ayrıntılı yanıtlar verebilirsiniz.
Hiçbir yanıt veremezsiniz. Siz karşılık verirsiniz ki bir yanıt niteliğinde değildir. İlk iletinizde "İslâm misyonerleri" diye sürdürerek İslâm dinine sataştınız, yanıtını aldınız ve karşılık olarak sataşmayı sürdürdünüz. Oysa BİZ, sizin inandığınız "Cesus" şöyle, "kutsal ruh" böyle, "baba" öyle diye sataşabilirdik.
16-Diğer yönden kemikleşmiş ve muhafazakar düşünce yapısına sahip insanların düşüncelerinin değiştirilemeyeceği bellidir.
Tıpkı sizin gibi...
Boşu boşuna zaman harcayıp size laf yetiştirmeyeceğim , çünkü bir faydası yok , dediğim gibi biraz kuran okursanız kuranın neyi önerdiğini neyi önermediğini görebilirsiniz. Bu mesaj bu forumda attığım son mesajdır , arkamdan istediğinizi yazabilirsiniz.
Oysa en iyi yaptığınız lâf yetiştirmek değil miydi¿? Kim bilir kaç yere gidip de Kur'an'dan âyetler sunup vatandaşların kafasını karıştırıyor, onları dinciliğe, laik Cumhuriyet karşıtlığına saptırtıyorsunuz. Kim bilir! Suç sizde de değil; BİZ varız, BİZ'den başka BİZ'ler de var, bir gün düzeltilir bu bilgisizlik.
17-Rabb'bin daha fazla kişiyi kurtarması için dua ediyorum , sizler için de dua ediyorum , çünkü Rabb için imkansız yoktur.
Tövbe estağfurullah...
Değerli Maydonos,
Hiçbir zaman neden inanmıyorsun diye sorgulamadım. İnan diye de tebliğ etmeye yönelmedim, işim de değil. Ancak bir görüş belirtiyorsan bu doğru olmalı ve bunun için de okumalısın. Yoksa görüş belirtmemelisin. Kur'an-ı Kerim'de söylediğinin tersi yönde buyruklar vardır. Kısacası; karşı-sömürgeci ve karşı-yayılmacıdır.