MİT, Mehmet Eymürün 1979da CHP milletvekili Nurettin Karsunun evini basıp, çocuklarının kaçırarak dövdüğünü açıkladı.
Susurluk sürecinde MİTten Şeker Fabrikalarına tayin edilen ancak açtığı davayı kazanan, MİT Kontrterör eski Başkanı Mehmet Eymürün, kendisine ait internet sitesinde açıkladığı Danıştay Dosyası'ndan, MİTin Eymür Analizi de çıktı. Eymür, hakkındaki atama işleminin iptalini isterken MİT de savunma yaptı.
MİTin savunmasında Eymürün 1979da CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsunun evini basıp, çocuklarının kaçırarak dövdüğünü, bu nedenle MİTten çıkarılmak üzereyken, Ecevit hükümetinin düşmesi sonrası, işlemin durduğunu açıkladı. MİT bu konuda Olay sonrası, Başbakan Bülent Ecevit, Eymür hakkında,(Bir kamu görevlisinde bulunması gereken yasalara uygun görev yapma anlayışına aykırı tutum ve davranışları belirlenen kişi) tanımlaması yaparak, (MİT örgütünde çalıştırılmasında, hizmetin özelliği açısından sakınca) olduğu vurgulamıştır dedi. Eymür ise bu iddia için Danıştaya Olay, önemi bir operasyonel faaliyet sırasında ve Karsu'nun oğlu ve arkadaşlarının, MİT mensuplarına fiili saldırıda bulunmaları neticesinde meydana gelmiştir. Ev basılması, çocukların kaçırılıp dövülmesi doğru değildir cevabı verdi.
Dönemin Başbakanlık Müsteşar yardımcısı Celal Derya imzasıyla MİT adına Danıştaya gönderilen itiraz dilekçesinde, Eymürün MİT dışındaki bir başka kuruma tayininin Haklı ve hukuka uygun olduğu savunuldu. Bu savunmanın bir bölümünde Eymür için, Müsteşarlığın çıkarlarını kişisel hırsına feda etme eğilimi içerisindedir.Denetimden uzak ve başına buyruktur denildi. MİTin Danıştay tarafından kabul görmeyen ve Eymür kakındaki işlemin iptal edildiği davada, MİTin cevapları şöyle sıralanıyor:
PARA İÇİN KALDI: Eymür, 1966 yılında MİTe girmiş ve yedi yıl çalıştıktan sonra 30.4.1973de daha iyi maddi imkanları olduğunu belirttiği bir özel şirkette çalışmak üzere istifa dilekçesi vermiş, 12.5.1973de ise bir dilekçe daha vererek yan ödemelerdeki artış ve sair sebeplerle istifa işlemlerinin durdurulmasını talep etmiştir. Bu durum, adı geçenin o tarihlerde ilgili Müsteşarlıkta hangi nedenlerle görevde kaldığını göstermektedir.
RAPORU SIZDIRDI: Kamuoyunda Birinci MİT Raporu olarak bilinen etüdü, hiyerarşik düzene riayet etmeden hazırlamış, basın organlarına sızdırmış ve bu nedenle disiplin suçunu işlediğinden 19.04.1988 tarihinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine karar verilmiştir. Daha sonra kendi isteğiyle emekli olan davacı hakkında soruşturma durdurulmuş ve bu disiplin cezası uygulanmamıştır.
SIRLARI İFŞA ETTİ: Eymür, emekli olduktan sonra da Görevde bulunduğu sırada, görevi icabı görüp duyduğu teşkilat çalışmaları ve devlet güvenliği ile ilgili her türlü bilgiyi, hiç bir suretle hiç bir yerde ve hiç bir şahsa veya makama açıklamayacağına dair açık hükme rağmen, görevdeki çalışmalarını ve Teşkilatın metod ve prensiplerini, kaleme aldığı Analiz isimli kitabında ayrıntılarıyla ifşa etmekten kaçınmamıştır.
MAKAM ODASINDA YUMRUKLAŞTI: 25.7.1997 tarihinde davacının makam odasında yardımcısı Yavuz Ataç ile yumruklaşmasına varan tartışmanın soruşturma konusu yapılması üzerine, Teftiş Kurulu Başkanlığınca hazırlanan soruşturma raporu uyarınca Eymür, Müsteşar tarafından 20.8.1997 tarihinde kınama ile cezalandırılmıştır.
İKİNCİ RAPOR: Kamuoyunda İkinci MİT Raporu olarak bilinen raporun, Tarık Ümitin iddialarına istinaden Müsteşarlık K/Terör Merkezince düzenlenen Asgar SİMİTKO, Lazım ESMAEILI ve Tarık Ümit olayı başlıklı iki rapordan yararlanılarak, ancak yönetimin bilgisi ve onayı dışında davacı tarafından hazırlanıp, Müsteşarlık dışına sızdırılmıştır.
BİRİNCİ DERECE ŞÜPHELİ: 1.10.1998 tarihinde halen Devlet memuru olmasına rağmen bir TVye demeç verip, aynı günlerde önemli bazı yurtdışı operasyonların gazetelerde yayınlanmasında da birinci derecede şüpheli konumuna gelmiştir. Hürriyet Gazetesinde yayımlanan ve ülkemizin uluslararası siyasal çıkarlarını doğrudan ilgilendiren Aponun Kurtulduğu Gece başlıklı haberin kaynağının da Eymür olması güçlü bir olasılıktır.
EŞİNİ KULLANDI: Washington Temsilcisi olarak görev yaptığı sırada hakkında soruşturma açılmasını engellemek amacıyla Müsteşarlık tarihinde görülmemiş bir yönteme de başvurmak suretiyle eşi Janset Eymür aracılığıyla Hürriyet Gazetesine açıklama göndermesi de dikkat çekicidir.
BAŞINA BUYRUK: Özellikle ikinci kez ilgili Müsteşarlığa alındıktan sonraki konumunu ve hiyerarşik yapı içinde yer almayı kabullenememiş sürekli olarak, müstakil görev arzusu ifade ile kendisine ve doğrudan Müsteşara bağlı bir birim oluşturulması çabasını yaşama geçirmek için çaba sarf etmiş ve bu arzusunda başarıya ulaşarak adeta denetimden uzak ve başına buyruk bir çalışma ortamı yaratmıştır.