Modern sömürgecilik ve CIA'nın uyuşturucu ağı
Venezüella hükümeti, İngiltere Merkez Bankası’nda bulunan 930 milyon Avro değerindeki altınlarını 2018 yılından beri istiyor. Londra, ABD’nin Venezüella’daki darbe girişimine destek olmak için bu altını vermiyor.
Maduro hükümeti Venezüella halkının yaklaşık 1 milyar Avro’luk altınlarını alabilmek için İngiltere Merkez Bankası’na dava açmıştı. İngiltere Yüksek Mahkemesi, İngiltere’nin Nicolas Maduro yerine ABD destekli darbeci Juan Guaido’yu “başkan” olarak tanıdığını belirterek 1 milyar Avro’luk altının iadesini reddetti (2.7.2020).
Bu düpedüz bir hırsızlıktır!
Emperyalizmin modern sömürgeciliği
Sadece İngiltere mi? Asıl hırsızlığı ABD yapmaktadır!
ABD Başkanı Donald Trump’un Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Ocak 2019’da Venezüella’nın ABD’deki 7 milyar dolarlık mal varlığına el koyduklarını ilan etmişti açık açık…
Dahası, Veneüzella’nın bir miktar petrolüne de el koydular!
Washington ve Londra hırsızlıkla da yetinmiyor, ekonomik zorluk çekmesi için bu ülkenin petrol satmasını da dışarıdan halkın gıda ve sağlık ihtiyaçları için mal almasını da engelliyorlar!
Bir ülkenin parasına, altınına, petrolüne el koyanlar, ardından da medya güçleriyle dünyaya “Maduro ülkesini yönetemiyor, ekonomi kötü, enflasyon patladı, halk ilaç bulamıyor” diye yayın yapıyorlar…
Ne yazık ki bu propagandanın avladığı zihinler de, “Maduro halkını açlığa mahkûm etti” diye, hatta “katil Maduro” diye yazılar yazıyorlar…
ABD ve İngiltere’nin bu hırsızlığı, aslında modern sömürgeciliktir. Kökleri, ABD’nin köleci kapitalist düzeninde, İngiltere’nin Afrika ve Hindistan sömürgeciliğindedir…
CIA’nın Güney Amerika operasyonları
ABD istihbarat örgütü CIA’nın küresel uyuşturucu ağının ana düzenleyicisi olduğu bir gerçekliktir. CIA bu ağı denetiminde tutarak uyuşturucu gelirlerini yönetmektedir. O gelirlerle de terör örgütlerinin finansmanını sağlamakta, darbeler için kaynak oluşturmaktadır.
Örneğin CIA, arka bahçesi gördüğü Latin Amerika’da hem solcu iktidarlara karşı darbelerde, hem de solcu-devrimci örgütlere karşı kontra örgütlenmesinde uyuşturucuyu kullanmıştır.
Öyle ki pislikler ortalığa serilince konu ABD Kongresi’nde bir soruşturmaya bile dönüşmek zorunda kalmıştır: CIA, Nikaragua’daki solcu Sandinista hareketini önlemek için, faşist grup Contras’a (Kontralar) kokain kaçakçılığı izni vermiş, hatta rotalarını bile çizmiştir.
Afganistan’daki uyuşturucuyu CIA pazarlıyor
Peki, 2001’den beri ABD işgali altındaki Afganistan’da durum nedir?
Rusya, ilk kez dışişleri yetkilisi düzeyinde ABD’nin bu konudaki rolünü deşifre etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Afganistan Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanlığı Asya İkinci Dairesi Başkanı Zamir Kabulov, açık açık CIA’nın uyuşturucu ticareti yaptığını ilan etti: “Amerikan istihbaratının ajanları uyuşturucu trafiğinin içinde. Uçakları Kandahar ve Bagram’dan kontrol edilmeden Almanya’ya, Romanya’ya, akla gelen her yere uçuyor. Bu böyle bir iş ki, Kâbil’de her Afgan size anlatır, tembel kişiler bile bu konu hakkında konuşmaya hazır. Bu sır, artık herkesi bıktıran ve herkes tarafından bilinen bir sırdır. Herkes bunu var olan bir şey olarak kabul etmiş durumda.” (5.7.2020).
Siyah öfke heykel yıkıyor
Kısacası emperyalizm, sadece Irak’ta, Suriye’de, Libya’da açık askeri işgallerle milyonları katletmenin değil; aynı zamanda ülkelerin altınlarını, petrolünü gasp etmenin, uyuşturucu pazarlamanın da adıdır…
Ve emperyalizm, tüm bu ahlaksızlığına rağmen, üstüne pişkince başka ülkeleri hedef alan insan hakları raporu yazabilmenin de adıdır…
En önemli insan hakkı olan yaşama hakkının baş düşmanıdır emperyalizm…
Siyah öfke patlamasının emperyalist ABD’nin ilk temsilcilerinden 26. Başkan Theodore Roosvelt’e ve 28. Başkan Woodrow Wilson’a kadar uzanması oldukça anlamlıdır.
O nedenle “Yıkılsın heykeller, kahrolsun emperyalizm” diyoruz!
Mehmet Ali GÜLLER, 6 Temmuz 2020