
Yıkılan bir imparatorluk enkazından, yağmalanmış bir cihan haritasından yeni bir Türk Devleti çıkarıp yönetim şeklini Cumhuriyet eden ve övündüğü en büyük eseri bu sistemi cemâhire, cumhûra yani millete emânet eden Devletin kurucusu Muhteşem Türk Atatürk’ün ölüm gününde, TBMM’de konuşulacak başka konu mu yok, “açılım” adı koyulan yıkım projesi getiriliyor!
Yıllarca; “Her 10 Kasım’da sap gibi durmanın” anlamsızlığını söyleyenlerin, Atatürk ve sistemine karşılıklarını hiç saklamamışların, bu davranışı, normal ve hatta çok akıllıca! Garip olan, Atatürk’ün kurduğu parti olmakla hayatta kalabilen Ana Muhalefet Partisi’nin ve Türk milliyetçiliğinin açık adresi ve markası olmuş diğer Muhalefet Partisi’nin, bu kurnazca tezgâhlanmış oyuna düşerek 10 Kasım’da Meclis’te hesaplaşma(!)ya hazırlanmaları! Emânete sahiplik bu mu? Atatürk’ün, maddî ve siyâsî mirasına sahiplik bu mu? Türk Milliyetçiliğini doktrine etmiş, Türk Milleti’nin siyâsi refleksi Ülkücü Gençliği oluşturmuş Başbuğ Alparslan Türkeş’in siyâsî vârisliği bu mu?
Çok bilinerek 10 Kasım’da “sap gibi durmak” tansa, kurucusunun ölüm yıl dönümünde Cumhuriyeti sorgulamağa hazırlanan AKP’yi Meclis’te bırakarak Muhalefet Partileri olarak Anıtkabir’de bir anma töreni, neden akla gelmez? AKP-DTP-PKK ittifakını, kurnazlıklarıyla başbaşa bırakmak neden düşünülmez?
Birinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın yasağını kaldırttırarak Başbakan olmasını sağlamak; diğerinin Abdullah Gül’ü Köşk’e taşımak gibi tarihî birer hatâları varken; 10 Kasım günü Türk Milleti’nin yüreği ve gözleri kan ağlarken Cumhuriyetin çekiştirilmesine ortak olmalarının bir mantığı var mıdır? Mecliste sayınız yetmiyor biliyoruz! Ama bir kişinin bile isterse nasıl muhalefet edebileceğini, Kamer Genç’ten gören de mi yok! Farklı davranmayanın farkı, fark edilmez! Milletin başına sardığınız bu belâdan, milleti kurtarmaya mecbûrsunuz! Siyâset; çârelerin tükendiği yerde çâre üretmek sanatıdır!
Artık saklanamayan bu sivil darbeye, demokratça sonuna kadar karşı çıkmak zorundasınız!
Deniz Feneri soruşturmasında, en şaibeli kişi Zahid Akman’ı; “Temiz bir kardeşimizdir” diyerek bağlı olduğu Bakana karşı bile koruyan zihniyetin karşısında; Genelkurmay’ı bir kurmayına sahiplenmesi yüzünden siyâseten desteksiz bırakamazsınız!
Emniyet istihbârâtının; herkes, hakkında bilgi-belge toplaması yasalken; Cumhuriyeti korumak ve kollamakla yükümlü Askeri İstihbârâtın bir cemaat ile ilgili bilgi ve belge toplaması neden suç?
Atatürk’e, Laik Cumhuriyete layıkîyle sahiplik edebilmek için tarihî bir fırsattır bu 10 Kasım!
Muhalefet olarak siz Anıtkabir’de milletle birlikte üzerinize düşeni yapın ve diğer ittifakı Meclis’te kendi oyunlarıyla başbaşa bırakın! Görün neler olurmuş?
Türk’üm. Ne mutlu Türk’üm diyene.
Mustafa ASLAN, 9 Kasım 2009