MUHASEBECİ PUTİN

MUHASEBECİ PUTİN

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ara 02, 2015 7:19

MUHASEBECİ PUTİN
Gazetelerde “Bavulla 8 ayda 11 milyar dolar geldi” diye yazıyor.
Bizim ‘ağzı açık ayran delisi ekonomistlerimiz’, ister kızsın ister alınsınlar, aptallıklarına doymasınlar.
Tümü mü diyeceksiniz, tümüne yakını diyeyim ki, varsa arada bir ikisi kurtulmuş ola.
“Merkez Bankası verilerine göre Türkiye'ye giren kaynağı belirsiz para artmaya devam ediyor. Net hata ve noksan kalemi, ocak-ağustos döneminde 10,9 milyar dolar olarak açıklandı.” diye devam ediyor haber.
Bunun ne demek olduğuna ilişkin olarak iki yıl önce şöyle yazmışım, oraya dönmeyeceğim;
Şimdi daha ciddî işlerimiz var, değil mi ama?
‘Rus Uçağı’, Putin, Lavrov; terör-merör derken ‘savaş’ gelip dayandı.
Savaş nasıl sürüyor denilirse; Putin diyor ki, islami terörden en çok Türkiye yararlanıyor.
Yeri geldiğinde, Türkiye de değil Dr Recep yararlanıyor diyeceğini de ekliyor.
Bizimkisi ne diyor?
“Alan alçak ve namussuzdur”!
Oysa, Putin, “komşu komşu huu!” demeliydi normal olarak:
“Oğlun geldi mi?
Geldi.
Ne getirdi?
Inci boncuk
Kime kime?
Sana bana
Daha kime?
Kara kediye
Kara kedi nerede?
Ağaca çıktı
Ağaç nerede?
Balta kesti
Balta nerde?
Suya düştü
Su nerede?
İnek içti
İnek nerede?
Dağa kaçtı
Dağ nerede?
Yandı bitti kül oldu?”
Bu kadar basit. Alçaklık ve namussuzluk neresinde bunun?
Alçaklık ve namussuzluk, her saniye televizyonlarda geçen alt yazıda:
“Dolar düştü altın yükseldi”.
Şimdi “Düştü düştü uçak düştü” diye yeri göğü oynatanlarda.
Ekonomik bunalım patladığında, bunlar ‘teğet geçiriyorlardı’.
Şimdi dünya başlarına geçecek.
Ve külahları düşecek.

Tek Hata-Noksan!
Ağustos ayında ‘Tūrkiye ekonomisi’ne (kaldığı kadarıyla kușkusuz) beș milyar dolar para giriși olmuș.
Merkez Bankası ve ‘Devlet’in diğer ‘ekonomik’ kurumları nasıl ve nereden gelmiș olabileceğini bilmiyorlar.
Bir ‘ulusal ekonomide’ kayıtlara nereden ve nasıl girip-çıktığını bilmediğiniz para hareketleri ‘net hata-noksan’ kalemi diye adlandırılıyor.
Ancak bir ayda ‘bu būyūklūkte’ki bir para giriș ya da çıkıșı ‘net’ ve ‘tek’ bir ‘noksanlık’ın kanıtı olabilir ancak: ‘Devlet’in noksanlığı...
Suriye’den gelmiș olabilir mi?
Tek sözcūkle ’70 cente muhtaç’ Suriye’den öyle mi?
Burada bir tahminde bulunacak değilim.
Çok ūstelenirse ‘Barzanistan’dan gelmiș olabilir diyebilirim.
Ben daha çok bizim ‘ekonomist’lerin ‘ağızlarının içine bakmak’ isterim.
Ayran görmūș mū görmemiș mi diye..
‘Ekonomi politik’ okuyup okumadıklarına da denilebilir..
Hani tam ‘dört yūzyıl’dır varsa ‘yasa’ ya da ‘ilkeleri’ araștırılan.
Daha ‘nesnesi’, yani ‘inceleme konusu’nu bile bir tūrlū belirlemeyen ‘ekonomi politik bilimi’.
Değil mi ki, ‘Ekonomi politik’ terimi, XVII. Yūzyılın bașında, kapitalizmin henūz ticaret așamasında, bir ūlkenin zenginleșmesi amacıyla tarımın yanında ticaret ve özellikle de sanayi ūretimine önem verilmesine ve bu uğurda Devlet’in yardımcı olmasına yönelik ‘öneriler’ anlamında, ilk kez Antoine de Montchrestien (Traité d’économie politique, 1615) tarafından kullanıldı.
1800’lere gelindiğinde ise ‘ekonomi ekolū’ne sahip tek ūlke İngiltere değil ama yine Fransa oldu.
Çūnkū ‘ekonomi politik’lerini ‘mūlkiyet ilișkileri’nden çok ‘ūretim ilișkileri’ temeline oturtmuș idiler.
Fransız Devrimi generallerinden olan Destutt de Tracy (1754-1838), devrim sonrasında, merkezi okullarda (Orta Okullar) bile ekonomi politiği ‘toplusal sanat’ bașlığıyla okutturmuștur.
Ne var ki, gūnūmūze gelindikte, dūnya genelinde ve ūlkemizde ekonomi politik toplumdan koparılıp ‘sanal’ matematiksel bir ‘çözūmleme’ye, bir kör döğūșū ya da ‘rekabet’ ve ‘fiyat’ların yolgöstericiliği sonucunda bir ‘genel denge’ arayıșına indirgenmiș bulunmaktadır.
Giderek aritmetik, matematik, metrik derken ‘ekonometrik’e gelinmiștir.
Ȫzūnde yapılan, politik ‘liberalizm’in, ‘bireysel girișim ve dūșūnce özgūrlūğūnūn’ yeni yeni ampirik ‘model’lerle ‘yenidenūretimi’nden bașkası değildir.
Bugūn ekonomik çözūmlemelerin konusunu ‘ūretim ilișkileri’ (emek/sermaye ilișikisi ve sömūrū)’den çok ‘mūlkiyet ilișkileri’ bağlamında ‘eșitsizlik’, ‘savurganlık’, ‘çalıp-çırpma’nın nicelleștirilmesi olmușturmaktadır. 1837’lerde İngiliz tarihçi Thomas Carlyle’nin (1795-1881) ekonomi politik için söylediği ‘dismal science’ tanımı, bugūn, gūnūmūz ‘ekonmist’lerinin çalıșmalarına çok daha uygun dūșmektedir.
‘Net hata-noksan’ kalemine dönūldūkte, bu para da nereden çıktı diye biribirlerini gözlerinin içine bakacaklarına; bu kadar parayı kim nerede ve nasıl kazanmıș olabilir diye araștırmak gerekmez mi?
Bunun için de oratada halkının temsilcisi olan bir ‘Devlet’letin olması önkoșuldur.
Değirmen gitmiș biz hala onun șak-șakını arıyoruz.
Değil mi ama?
Habip Hamza ERDEM - 13 Eylül 2013
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1664
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x