Mustafa Kemal Atatürk (1881 - 1938)

Mustafa Kemal Atatürk (1881 - 1938)

İletigönderen Panzehir » Çrş Şub 21, 2007 2:06

Resim

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı.

19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmaybaşkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi. Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı.

Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi. 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu.

Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir. Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı.

1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu.

Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı. Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır: Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı. Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921) I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921) II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921) Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921) Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922) Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu.

Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı. Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz: 1. Siyasal Devrimler: Saltanatın Kaldırılması (1Kasım 1922) Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) 2. Toplumsal Devrimler: Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934) Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925) Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925) Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934) Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934) Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü(1925-1931)

3. Hukuk Devrimi : Mecellenin kaldırılması (1924-1937) Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937) 4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler: Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924) Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928) Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932) Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933) Güzel sanatlarda yenilikler 5. Ekonomi Alanında Devrimler: Aşârın kaldırılması Çiftçinin özendirilmesi Örnek çiftliklerin kurulması Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu. Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı.

Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. 1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu.

Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

Gün gelir devran döner
Adımıza türküler söylenir bu şehirde!..
...
Kullanıcı küçük betizi
Panzehir
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
 
İletiler: 3483
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:02

İletigönderen Sandra » Çrş Şub 21, 2007 23:12

Ulu Önderimizi Millet Olarak Cok Özledik Seni Seviyoruz Ve Yolunda Yurumeye Gayret Ediyoruz

Umarim Orada Huzurla Yatiyorsundur (Biraz Zor Ama.....)
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Sandra
Üye
Üye
 
İletiler: 171
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 18:25
Konum: Nereye

İletigönderen ACD » Çrş Şub 21, 2007 23:35

Panzehir, Tüm Biyografiler İçindeki En Güzel Olanını, En Şerefli Olanını, En Onurlu Olanını Paylaşmışsın, Teşekkürler ...
Mevzubahis VATAN ise gerisi TEFERRUATTIR...!
Kullanıcı küçük betizi
ACD
Üye
Üye
 
İletiler: 1137
Kayıt: Pzr Şub 18, 2007 20:58

İletigönderen Türk-Kan » Sal Nis 24, 2007 11:59

TÜRKHAN yazdı:Resim
Mustafa Kemal ATATÜRK

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1881'de Selanik'te, Ahmet Subaşı Mahallesi'ndeki pembe boyalı, ahşap bir evde doğdu. Selanik o tarihte Osmanlı İmparatorluğu içinde bulunuyordu. Mustafa Kemal'in Makbule adında bir kız kardeşi vardı. Babasının adı Ali Rıza, annesi Zübeyde Hanım'dır. Mustafa Kemal 1886'da ilkokula başladı ve başarıyla bitirdikten sonra 1893 yılında Selanik Askeri Rüştiyesi'nde (ortaokuluna) devam etti. Mustafa Kemal askeri ortaokulu 1896'da bitirdikten sonra Manastır Askeri Lisesi'ne yazıldı. Bu okulda Fransızca dersleri aldı.

1899'da Askeri liseyi bitirip İstanbul Harp Okulu'na yazıldı. Bu dönemde Osmanlı yönetimini inceledi, durumun iyiye gitmediğini anlayan Mustafa Kemal okulda el yazması bir gazete çıkarmaya başladı. Bu eylemin amacı yeni, çağdaş, özgürlük fikrini yaymak ve memleketin durumunu herkese bildirmekti. Yalnız bu eylem uzun sürmedi ve gazete yasaklandı. 1902'de teğmen olan Mustafa Kemal, İstanbul Harp Akademisi'ne yazıldı. 11 Ocak 1905'te de İstanbul Harp Akademisi'ni bitirerek yüzbaşı rütbesi ile 7. Ordu emrine atandı. 20 Haziran 1907'de Selanik'te bulunan 3. Ordu'da görevlendirildi. 13 Nisan 1909'da İstanbul'da meydana gelen İkinci Meşrutiyet'e karşı 31 Mart İsyanı'nı bastıran "Hareket Ordusu"nun Kurmay Başkanı olarak İstanbul'a geldi. 1910'da Fransa'ya gönderildi ve askeri manevralarda bulundu. Daha sonra Trablusgarp'a gönüllü gitti ve İtalyan kuvvetlerini bozguna uğrattı. Mustafa Kemal, İstanbul'a döndükten sonra 3 Kasım 1913'te Sofya'ya askeri ateşe olarak atandı ve 1 Mart 1914'te yarbaylığa yükseldi. Osmanlı Devleti 1914'te I. Dünya Savaşı'na girdi. Mustafa Kemal'in görev istemesi üzerine 2 şubat 1915'te Tekirdağ'daki 19. Tümen Komutanlığına tayin edildi.

[img]http://www.devletarsivleri.gov.tr/yayin/genelmd/basbakanlik/images/basbakanlar/image001_ataturk.gif[/img]
Çanakkale Harpleri'ne katılan Mustafa Kemal, Anafartalar'da İngilizlerin ve Fransızların ilerlemesini önledi. "Anafartalar kahramanı" olarak Anafartalar Grubu Komutanlığı'na atandı. Arıburnu'nda ve Conkbayırı'nda düşmanı bozguna uğratan Mustafa Kemal düşman birliklerinin Boğaz'dan İstanbul'a geçmesini önledi. Mustafa Kemal bir süre sonra Diyarbakır Kolordu Komutanlığı'na atandı ve 19 Mart 1916'da general oldu. Doğu'da Ruslara karşı büyük zaferler kazanan M. Kemal, Bitlis ve Muş'u geri aldı. 16 Mart 1917'de 2. Ordu ve kısa bir zaman sonra da 7. Ordu Komutanlığı'na atandı. Yıldırım Orduları Komutanı Mareşal von Falkenhayn ile ordunun düzeni konusunda anlaşamayınca 7 Ekim 1917 tarihinde bu görevinden ayrıldı ve İstanbul'a döndü. Karargahta görev verilen M. Kemal 15 Aralık 1917 tarihinde Veliaht Vahdettin'in Almanya gezisine katıldı. 4 Ocak 1918 tarihinde seyahatten dönen Mustafa Kemal, 7. Ordu'daki görevine başladı. Fakat orada böbreklerinden rahatsızlandı ve tedavi olmak üzere Viyana'ya gitti. 2 Ağustos 1918 tarihinde Viyana'dan İstanbul'a döndü ve bu arada padişah olan şehzade Vahdettin'le memleket sorunlarını bir kere daha görüştü. Mustafa Kemal bu görüşmeden sonra kararını verdi: 28 Ağustos 1918 tarihinde Halep'e giden Mustafa Kemal 7. Ordu Komutanı olarak görevine başladı. 19 Eylül 1918 günü İngilizler ve Arap birliklerine kahramanca karşı koydu. Daha sonra "Yıldırım Orduları Komutanlığı" görevini, Mareşal Liman von Sanders'ten devraldı. Yıldırım Orduları Grup karargahı 7 Kasım 1918 tarihinde kaldırıldı ve Mustafa Kemal, İstanbul'a döndü. 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı İmparatorluğu yenik sayılınca 19 Mayıs 1919 günü Padişah tarafından, 9.Ordu Müfettişliği, yani "Türklerin Rumlara yaptığı baskıyı yerinde incelemek ve önlemek" görevi ile Samsun'a çıktı. "Mustafa Kemal, Samsun'a çıktığı zaman, kafasında kuracağı devletin temellerini atmıştı. Modern çağdaş bir devlet kuracaktı. Kurdu da". Erzurum ve Sivas kongrelerinde başkan seçildi ve 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. 23 Nisan 1920'de Ankara'da "Büyük Millet Meclisi"ni açtı ve ertesi gün başkanlığa seçildi. Artık "Ankara'da bütün Türklerin temsilcisi bir Meclis ve onun başında da vatansever ve eşsiz bir devlet adamı vardı: MUSTAFA KEMAL".
Resim
23 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Muharebesi savaş alanında Mustafa Kemal ordusunun başında milletine şöyle diyordu: "Hattı müdafaa yok, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz." Üç buçuk sene süren Kurtuluş savaşı ile vatanımızı işgalcilerden kurtarıp 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması ile yeni Türk Devleti'nin meşruluğunu kabul ettirdi. Bu arada Padişah Vahdettin, gizlice bir İngiliz gemisine binerek 17 Kasım 1922 günü İstanbul'u terk etti. 29 Ekim 1923 günü büyük şenliklerle Cumhuriyet ilan edildi ve Gazi Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Kurulan Cumhuriyet hükümeti, devlet idaresinde, hukukta, kültürde, ekonomide ve benzeri her konuda süratle devrimlerini yapmaya başladı. Saltanatın kaldırılmasından sonra, 3 Mart 1924 tarihinde Hilafet de tarihe karıştı. Ve Mustafa Kemal 53 yaşındayken, 24 Kasım 1934 tarihinde TBMM "Türk milleti adına", kendisine "ATATÜRK" soyadını verdi. Kısacık ömrünü zaferlerle süsleyen, milletini bağımsızlığına kavuşturarak yepyeni bir devlet kuran, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, 10 Kasım 1938 perşembe günü, saat 9.05'te İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini kapadı.

"TÜRK ÇOCUĞU ECDADINI TANIDIKÇA, DAHA BÜYÜK İŞLER YAPMAK İÇİN KENDİNDE KUVVET BULACAKTIR"
Resim
Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen reisbey » Sal Nis 24, 2007 12:18

Resim
SADECE BU RESME BAK!!!HER ŞEYİ ANLATIYOR
Kullanıcı küçük betizi
reisbey
Üye
Üye
 
İletiler: 1609
Kayıt: Pzr Nis 08, 2007 9:04
Konum: Kuytularımdan

İletigönderen PearL-GraiN » Cum Şub 13, 2009 12:39

.Mehmet., yüreğine sağlık, en güzel ve anlamlı paylaşımlardan birini yaptığın için teşekkürler
Kullanıcı küçük betizi
PearL-GraiN
Üye
Üye
 
İletiler: 174
Kayıt: Pzt Eki 20, 2008 10:51
Konum: Ne önemi var...


Şu dizine dön: Öz Geçmiş

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x