Mustafa Kemal Paşa'nın Sivas Kongresi'ni Açış Konuşması'ndan Yol Haritası
Tarih 4 Eylül 1919…
MÜCADELECİ AZİM
Saygıdeğer Efendiler! Vatan ve milletin kurtuluşunu hedefleyen zorunlu sebepler, sizleri bunca sıkıntı ve engellere rağmen Sivas’ta topladı. Mücadeleci azminizi tebrik ederim.
İÇ VE DIŞ DÜŞMANLARI GÖRMEK
Bilindiği gibi milliyetler esasına dayanan vaatler üzerine 30 Ekim 1918 tarihinde İtilâf Devletleri ile mütareke imzalandı. Milletimiz adilane bir barışa kavuşacağını ümit etti. Halbuki mütareke hükümleri vatan ve milletimizin aleyhinde her gün bir şekilde suistimal, saldırı ve zorlama suretiyle uygulandı. İtilâf Devletleri’nden kuvvet alan memleketimizdeki Hıristiyan unsurlar, milletimizin onurunu kırmak ve birliğimizi bozma mahiyetinde olan çılgınca hareketlere koyuldu. Batı Anadolu’da İslâm’ın mukaddes ocağına giren Yunan zâlimleri, İtilaf Devletleri’nin hoş gören bakışları karşısında canavarca facialar yaptı.
Doğuda Ermeniler, Kızılırmak’a kadar yayılma hazırlıklarına ve şimdiden sınırlarımıza kadar dayanan katliam siyasetine başladı. Karadeniz sahillerimizde Pontus Krallığı hayalinin gerçekleştirilmesine bile çalışıldı. Adana, Antep, Maraş ve Konya havalisine kadar Antalya işgal ve Trakya da işgal bölgesine katıldı.
Saltanatın başkenti ve hilâfetin merkezinin, hükümdar saraylarına kadar boğucu bir tarzda işgali ile devletin canevinde yabancı tekel ve tahakkümü kuruldu ve bütün bu haksız saldırılara, merkezî hükûmet, ihtimal ki, tarihte bir eşi daha görülmemiş şekilde tahammül etti ve daima zayıf ve aciz bir konumda kaldı.
UYANIŞ VE UMUT
İşte bu durum milletimizi şiddetli bir uyanışa sevk etti.
Efendiler, milletimizin sizler gibi aydınları, yurtseverleri, manzaranın elemli karanlıklarından dolayı ümitsiz olmadılar. Çünkü onlar bilirler ki, tarih bir milletin varlığını, hakkını hiçbir zaman inkâr edemez.
KARAR VE TEŞKİLATLANMA
İtilâf Devletleri’nin haksızlıkları ve merkezî hükûmetin zaaf ve aczi karşısında milletimiz, varlığını ispat ve fiilî saldırılara karşı namus ve bağımsızlığını fiilen savunmak kararını vermek zorunda kaldı. Doğuda son harbin her türlü sıkıntı ve acılarını görmüş ve özellikle Ermenilerin vahşet ve zulümlerine sahne olmuş yaslı sınır vilâyetlerimiz, millî namus ve bağımsızlığı kurtarmak amacıyla Müdafaa-i Hukuk-i Millîye, Muhafaza-i Hukuk-i Millîye cemiyetleri kurdular. Doğudan ve güneyden tehlike hisseden Diyarbakır vilâyetimizde de Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kuruldu.
Batıda Yunanlıların tecavüzü ihtimaline karşı kurulan Müdafaa-i Hukuk-i Millîye Cemiyeti, Yunanlıların sevgili topraklarımıza ayak basması üzerine ilhakın fiilen reddi için ayaklandı.
Trakya’da, Kilikya’da ve her tarafta millî cemiyetler kuruldu. Kısacası, batıdan ve doğudan yükselen milletin sesi, Anadolu’nun en ücra köşesinde yankı buldu. Dolayısıyla millî cemiyetler, düşmanların esaret boyunduruğuna girmemek amacıyla millî vicdanın azim ve iradesinden doğmuş biricik teşkilat oldu. Bu sayede, asırlardan beri bağımsız yaşayan milletimiz varlığını dünyaya göstermeye başladı.
HÜKÜMETE DİKKAT
Efendiler, burada büyük teessüflerle yüksek heyetinize arz edeyim ki, memleketin ve milletin mukaddesatını teminde acizlik ve miskinlikten başka bir kudret gösterememiş olan merkezî hükûmet; milletin sesini boğmak, ortak millî bağları kırmak ve bu şekilde milleti daima mağlûp göstermek gibi ancak düşmanlarımızın menfaati hesabına kaydolunan boğazlama ve tutarsızlık hareketlerinde bütün mücadeleciliğini takındı. Bu durum millî tarihimizde doğal olarak merkezî hükûmetin hesabına pek şaibeli bir fasıldır.
ORDU FAKTÖRÜ
Teşekkür olunur ki, millet ve millî kudretin tamamen yardımcısı olan namuslu ordumuz, merkezî hükûmeti uyararak zararları sonuçsuz bırakmıştır. Bununla beraber kötü etkiler bazı gecikmelere yol açmıştır.
MİLLÎ BİRLİK
Bununla beraber Efendiler, Erzurum Kongresi, bütün ülkenin ve milletin birleşme ve ittifak noktasında, “Doğu Anadolu vilayetlerimizce diğer vilayetlerimizde her bakımdan işbirliği temini emeli kesindir” temel ilkesini kabul etmiştir. Elbette yüksek huzurunuzla toplanan bu Sivas Kongre’mizde, vatanımızın yekpare, milletimizin tek vücut olduğunu gerektiği gibi ifade ve ispat edecek temeller atılır.
BAŞARI
Maruzatım son bulurken vatan ve milletin üstünlüğü ve kurtuluşu gayesine bağlı olan heyetimizin hayırlısıyla başarılı olması temennilerini ilahi yaratanın yüceliğine sunarım.
¦ Atatürk’ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, Cilt 3, ss.311-313.
Prof. Dr. Cihan DURA, 3 Kasım 2015