
Soytarı ve dostları, merkezin önüne “stratejik” ve “araştırma” sözcüklerini de ekliyorlar; oluyor sana bir bilimsel(!) kurum.
Soytarı, Amerikan makalelerinin paragrafları Türkiye’ye uyarlayıp yeniden yazıyor.
Amerikan örgütlerinin çalışma hedeflerini de Türkiye’ye uyarlayarak bir dosya hazırlıyor.
Genç ‘master‘ öğrencilerini oturtuyor bilgisayarın başına; süslüyorlar dosyayı, oluyor sana yepyeni bir “proje!”
TV soytarıları da var sürüsüne bereket; yerinde araştırmalara, belgelere başvurmadan program hazırlıyorlar. Ezberlenmiş cümle kalıplarını birbiri ardına sıralamaktan başka hünerleri yok TV soytarılarının; küresel yabancı terimler de dâhil, kullandıkları sözcük sayısı elliyi geçmiyor.
TV soytarısı, iktidarları küstürmeyecek, patronu köpürtmeyecek geveze konuk sıkıntısı çekiyor. Soytarı, projesini gönderiyor TV soytarısına ve ekranlar ışıldıyor.
Soytarı, artık ekranların değişmez konuğu oluyor: Gün ortasında siyasal gelişme mi var; soytarı, “uzman” olarak hazır telefonun ucunda. Soytarının yanıtları hap gibi, ilaç gibi geliyor imanlı-imansız liberal sivil-askerlere!
Soytarı yakından izleniyor yabancı elçiliklerce: Amerika’nın politikalarına yaklaşımı, iktidar partisiyle, ideologlarla ilişkileri değerlendiriliyor. Gün oluyor sivil ataşeler, soytarıyla kokteyllerde yüz yüze görüşüyor.
Soytarının önü açılıyor; panellere çağrılıyor; katılanların sayısı 20’yi 30’u geçmeyen sözde uluslararası “güvenlik” konferanslarında sınanıyor. Artık sırası geliyor soytarının ve eski dışişleri memurlarının, bakanların, generallerin, CIA ustalarının yönetimindeki “Think Tank” toplantısına çağrılıyor.
Soytarı, ABD-NATO’nun sivil görünümlü Atlantik Konseyi’nde orta sıralara oturtuluyor. Amerika’nın şahin generalleri, eski operasyoncu dışişleri bakanları orada, eski CIA ustaları ön sıralarda. İsrail silahşorları orada…Think –Tank, ABD-NATO merkezinin yan kuruluşu; eski generaller orada, eski operasyoncu dışişleri bakanları orada, eski CIA ustaları orada, İsrail silahşorları orada…
Soytarı, o ünlü adamları sağında solunda görünce yaslanacağı yeri keşfediyor ve hoplaya zıplaya dönüyor Türkiye’deki merkezine.

Artık bırakıyor soytarı o eski yarım-yamalak bilimsel yazıları bir yana; sıradan kasaba politikacısı ağzıyla saldırıyor da saldırıyor. Temel yasayı yıkma yasasını övecek; ama tutulacak yanı yok tasarının.
Soytarı, sultanlar-kadılar adaleti önerisini savunacak; ama bunu çevresine topladığı iyi niyetli liberal gençlere açıklamak zor. Soytarı hukuki gerekçeler gösteremiyor yıkım tasarısının iyiliği üstüne.
Soytarı, yargı kurumlarının yarım yamalak bağımsızlığını bile çok görüyor; “Sanki” diyor, “şimdiki kurumlar bağımsız mı?”
Soytarı daha da bağımsız yargı isteyeceğine, kadı tahakkümünü “adalet” diye yutturmaya çabalıyor. Soytarı, süren davalardaki iddiaları gerçek kabul edip, savunmasız tutsaklara saldırıyor!
Soytarı ılımlı ılımsız “sponsorlar” arıyor! Soytarı yaklaşan seçimlerde milletvekili adaylığını güvenceye almak istiyor.
Soytarı böyle yapıyor; çünkü dünyanın şurasına burasına çağrılmayı, kanlı ellerini “demokrasi” eldiveniyle gizleyen zorbaların karşısında viski yudumlayarak kırıtmayı hüner sanıyor!
Çünkü soytarı, Amerika’nın gücüne güveniyor ve dönüşüme iman ediyor. Yeni Amerikan Yüzyılına iman ediyor ve artık yeni emperyalizm forumlarda “yıldız” olarak ilan ediliyor.
Çünkü soytarı, Amerikan saldırganlarının dünyaya egemen olacağından adı gibi emin.
Çünkü soytarı Washington’da, The General’in Türk ordusunu “demokratlaştırıp” küresel eşkıyanın yedeğine sokacağını öğrendi.
İyi de; soytarıya güvenip Cumhuriyet devletinin temellerini sarsmaya çalışan liberal sivil-askerlere ne demeli?
Mustafa YILDIRIM / 5 Nisan 2010
Not:
1- Yazının, bilmeden Think Tank soytarılarına kalfa olanlarla ilgisi yoktur.
2- Soytarılara uymamak için yazılarda, “zira” yerine “çünkü”; “bugün, şu an, bu yıl itibariyle” vb. yerine “bugün”, “şimdi”, “bu yıl” ve “şu anda”; “yapmak, etmek adına” vb. yerine “yapmak, etmek için” kullanılmıştır.
Yukarıdaki satırları, Nisan 2010’da yazmışım! Şimdilerde devlet katında “danışman” olmuştur diye, düşündüm. Pek hafife almışım.
Think Tank Soytarısı, üniversite rektörü olmuş, genç yaşında! Mezhepler üstüne fetva onda; bazı mezheplere hakaret onda, öğretim üyelerine baskı onda!
Vallahi bu kadarını ben bile öngörmemiştim!
Meğer önü açıldıkça açılmakla kalmamış; arkasından da itekleyip durmuşlar!
Think Tank Soytarısı, üniversite rektörü olmuş, genç yaşında! Mezhepler üstüne fetva onda; bazı mezheplere hakaret onda, öğretim üyelerine baskı onda!
Vallahi bu kadarını ben bile öngörmemiştim!
Meğer önü açıldıkça açılmakla kalmamış; arkasından da itekleyip durmuşlar!
Mustafa YILDIRIM / 21 Aralık 2012