Nalıncı keseri demokrasisi...


"Sezer, az oy alanı rektör atadı."

"Sezer, çok oy alanı atamadı."

"Sezer antidemokratik davrandı."

"Sezer keyfi uygulamalar yapıyor."

"Üniversiteler Sezer’in çiftliği mi?"

*

AKP korosunun badem bıyıklı dümbeleği... Pişmiş kelle gibi yılışık yılışık sırıtacağına yazsana şimdi "Gül antidemokratik davrandı" diye!

*

Atatürk düşmanlarının en nefret ettiği rektörlerden biri olan Kemal Alemdaroğlu’nu kim görevden almıştı? Sezer... AKP milletvekili adayını kim rektör yaptı? Gül...

*

Kayış surat!

Hangisi demokrat?

*

Bakın bir örnek daha vereyim size.

Dokuz Eylül Üniversitesi...

1.184 oy kullanıldı.

Profesör Gidener 564 oy aldı.

Profesör Füzün 181 oy aldı.

Gül, hangisini rektör atadı?

181 oy alanı.

*

564 oy, toplam oyun yüzde kaçı?

Yüzde 47’si!

Tamı tamına AKP’nin oyu yani.

*

Yüzde 47’yle geldi...

Yüzde 47’yi yok saydı Gül.

*

E hani "azınlığın çoğunluğa tahakkümü" falan? "Az oyun çok oyu alt ettiği hangi demokraside görülmüş" diyen başbakan, Patagonya’nın başbakanı mı?

*

Özetle...

İyi oldu.

"AKP kapatılmadı, uzlaşma ihtimali doğdu" diye umutlanan şapşallar cevabını aldı.

---

Yılmaz Özdil'in tarzı bu....evet, bazen biraz ileri de gidebilir...mesela "kayış surat" "badem bıyıklı dümbelek" "şapşal" tabirlerini rahatsız edici bulabilirsiniz...ancak yine de ne söylemek istediğine bakmalı...iki cümleyle hedefi vurur çoğu zaman...az ve öz....

Yazısı belirsiz ve ortada gelmiş size fakat şapşallardan kimleri kastettiği, ya da alıntı yaptığı sözleri söyleyenlerin kimler olduğu gayet açık. Zaten tek tek bunları söyleyen kişilerden ziyade malum kesimin tavrını, duruşunu eleştiriyor...