NASIR’IN ASKERLERİ (Mİ) ?
Bundan altmıșbir yıl önce, yine bir Temmuz gūnū (23 Temmuz 1952) Mısır Kralı Faruk, bir grup genç subayca devrildi.
Bir yıl sonra, 1953 yılında da Mısır Arap Cumhuriyeti kuruldu.
Genç subaylar grubunu kuran ve darbeyi örgūtleyen albay Cemal Abdul Nasır; 1954 yılında bașbakan, iki yi sonra da cumhurbașkanı oldu.
O tarihe kadar İngiliz yönetiminde olan Sūveyș Kanalı’nın ‘ulusallaștırılması’ ile bașlayan ‘Ulusalcılık’ girișimleri ‘Nasırcılık’ın niteliklerini de ortaya koyuyordu.
Dūnya NATO ve Varșova Paktı olarak iki Blok’tan olușuyordu o dönemde.
Tūrkiye NATO ūyesiydi ama, Orta-Doğu’da ‘İngiliz Oyunu’ da sūrmekte idi.
1955 yılında İngiltere, Tūrkiye, Irak, İran ve Pakistan’la birlikte, sonradan (1958) CENTO adını alacak olan ‘ Orta-Doğu Ȫrgūtū Antalașması’nı imzaladı.
Mısır yanlızlaștırılmak isteniyordu.
Çūnkū Nasır’ın ‘ulusalcılığı’ bir ‘Arap Ulusallıcılığı’ idi.
Bir Birleșik Arap Cumhuriyeti kurulmasından yana idi.
Nitekim 1958’de Mısır, Suriye ve Yemen birlikte bu adla bir Cumhuriyet bile kurdular.
Mısır’ın hemen yanıbașında Libya, sonra sırasıyla Tunus, Cezayir ve Fas yok mudu?
Tūmū de ‘Arap’ kökenli ūlkeler...
Birleșseler dūnya çapında bir gūç olabilirlerdi.
Bașta İngiltere ve ABD olmak ūzere Batı Emperyalizmi bu olușuma giden yolu baștan kesecekti.
Nasır yalnızlaștırılmak isteniyordu.
1955 yılında toplanan ve sonradan ‘Tarafsızlar Bloku’nun olușmasını sağlayan Bandung Konferansı’na katıldı Nasır.
Dūnya Üç Blok’lu olacaktı.
Bugūn hala ‘Üçūncū Dūnya Ülkeleri’ diye andığımız ūlkeler bir araya geliyorlardı.
Nasır parası olmadığı için silah alamıyordu ama 1955 yılından itibaren pamuk karșılığında Sovyetler Birliği’nden silah almaya bașladı.
O dönemde ‘para el kiri’ idi.
‘Gūçlū Ordu’lar da devletlerin omurgası.
Devletlerin varlığı, ki yeri gelmișken ‘ulus devlet diyenlerin aklına șașarım (*), ancak ordularının gereksinmelerini karșılayabilmeleri ile olanaklı idi.
O nedenle ‘ūretmek’ ama ne pahasına olursa olsun ūretmek zorunluluğu vardı.
Üretiyor isen ‘takas” yöntemi ile gereksinmelerini giderebiliyordun.
Petrol ūreten ūlkeler de petrol karșılığında kalkınma yoluna girmiș idiler.
Ta ki, emperyalizm bu yolu ‘petro-dolar’ ile yozlaștırıncaya değin.
Emperyalizm bu, her ulusal olanı yozlaștırır.
Üçūncū Dūnya Ülkelerinin de önce ‘ordu’larını yozlaștırdı.
Gūney Amerika’da olduğu gibi Orta-Doğu ūlkelerinde de ‘Darbeci Ordu’lar yaratmaya yöneldi.
1960’lı yıllardan sonra dūnya genelinde yūzlerce ‘Darbe’ yaptırdi.
Dūn Mısır’da ‘Askerî Darbe’ oldu deniliyor.
Değerlendirme yapmak için bence çok erken.
Ya ‘Devrim’ yapmıșsa..?
Ya Mısır Ordusu’nda hala Nasırcı bir ‘damar’ kalmıșsa..
Ya Mısırlılar orduları ile birlikte ‘Nasır’ın askerleriyiz’ diye birleșebilirlerse...
‘Darbe’ diyenler istedikleri kadar yerebilirler.
Mısır’da bir ‘Devrim’ bașlamıștır denilebilir.
Ȫyle ise ‘Nasır’ın askerlerine’ selam olsun!
Habip Hamza Erdem
____________
(*)Ȫnce Vatan’ a kardeșim, ‘önce devlet’, önce ‘ordu’. Ki o topraklar ūzerinde yașayan halk Arap da olabilir, Kıpti de.. Nasır da Mısır’daki Arap’ların Cumhuriyetini kurdu idi. O nedenle Mısırlılar olsa olsa ancak Mısır’daki Devlet’in ulusu olabilirler. Buna da 'Devlet-Ulus' denir...