NATO, Afganistan'da kan dökmeye kararlı!

Genel & Güncel Konular

Re: Türk Askeri, Afganistan Batağında

İletigönderen bezgin » Çrş Ara 02, 2009 19:11

ABD'NİN YENİ AFGANİSTAN STRATEJİSİ

[img]http://www.cotidianul.ro/fileadmin/2008/Februarie/02-02-08/x_afganistan.jpg[/img]


Afganistan savaşında hezimete uğrayan ABD son kozlarını oynuyor. ABD'nin yeni Afganistan stratejisini açıklayan Obama bölgeye otuz bin ek asker daha gönderileceğini açıkladı. Obama ABD askerlerinin 2011 yılından itibaren Afganistan'dan çekilmeye başlayacağını da duyurdu.

Obama, yeni Afganistan savaşının maliyetini ise, 30 milyar dolar olarak açıkladı. Müttefiklerine de çağrıda bulunan Obama, NATO üyesi ülkelerden bölgeye ek asker göndermesi çağrısında bulundu.

Öte yandan, ABD'nin, Afganistan'a 30 bin kişilik ek asker göndereceğini açıklamasının ardından NATO da bu ülkeye 5 bin asker takviyesinde bulunacağını açıkladı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO ülkelerinin ve müttefiklerinin, Afganistan'a en az 5 bin asker göndermesini beklediğini belirtterek, asker sayısının birkaç bin daha artabileceğini söyledi.

Afganistan'daki Amerikan ve NATO güçleri komutanı General Stanley McChrystal Afganistan savaşında ABD'nin durumunun kötüye gittiğini açıklamış ve bölgeye acil asker takviyesinde bulunulmadığı taktirde ABD'nin bölgedeki sonunun Vietnam gibi olacağı uyarısında bulunmuştu.
Afganistan'da halen 68 bini Amerikan askeri olmak üzere 110 bin NATO kuvveti bulunuyor.

http://ulusalkanal.com.tr/index.php?opt ... 4&Itemid=6
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Türk Askeri, Afganistan Batağı'nda

İletigönderen İlteriş » Prş Ara 03, 2009 9:40

Akp Dışişleri bakanlığı'nın açıklamasina dikkatinizi cekmek istiyorum;



"ABD Başkanı Barack Obama’nın Afganistan’da 30.000 ilave asker konuşlandırma, daha etkili sivil nitelikli stratejiler uygulama ve Pakistan’la etkin ortaklık içinde hareket etme kararının, Afganistan ve bölgesinde kalıcı barış ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalar bakımından hayırlı olmasını diliyoruz.


30.000 tane daha isgalcinin Musluman bir ulkedeki isgali guclendirmek icin gonderilmesinin "HAYIRLI" olmasini dileyen bir Islam anlayisi!


Bunlara oy verenlere bu aciklamayi her firsatta okutunuz. Bu kadar da uyuma taklidi yapilamaz ki!
Benim bu aciklamadan midem bulandi! Ya sizin?
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Re: Türk Askeri, Afganistan Batağı'nda

İletigönderen İL-BARS » Prş Ara 03, 2009 11:22

Ve askerlerimizi kesinkes Pakistan sınırına, yani bizim Doğu, Güneydoğu Anadolu'dan daha fazla dağlık bir yerdir. Taliban'ın at oynattığı bir sürü Amerikalı ve Pakistanlı askeri rahatça öldürdüğü bölgeler... Yazık değil mi bu Milletin çocuklarına ? Dağ başlarında Taliban Militanlarına hediye ediyorsunuz. bu kadar ucuz mu Türk Evladı'nın canı ?

Taliban'ı da çıkaranda Amerika ile Pakistan'dı. Kendi pisliklerini, kendileri temizlesinler !
Kullanıcı küçük betizi
İL-BARS
Üye
Üye
 
İletiler: 135
Kayıt: Cum Eki 09, 2009 11:21

Re: Türk Askeri, Afganistan Batağı'nda

İletigönderen Başkomutan » Prş Ara 03, 2009 20:56

Gül'den ABD'ye kibarca ret cevabı


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'nin Afganistan'a asker talebine ilişkin bir açıklama yaptı. Gül, 'Türk askeri Afganistan'da savaşacak' iddialarına yanıt verdi. Gül'ün ABD'ye mesajı şöyle oldu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, THY'ye ait özel uçakla saat 16.35'te Ankara'ya geldi.

Cumhurbaşkanı Gül'ü, Esenboğa Havalimanı'nda TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Ankara Valisi Kemal Önal, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve öteki ilgililer karşıladı.

Gül ile eşi Hayrünnisa Gül, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bazı milletvekilleri, iş adamları ve gazetecilerden oluşan heyet de Ankara'ya geldi.

Gül şöyle konuştu :Biz savaşan durumda olmak istemiyoruz. Etkinlik artacak ama şekline biz karar veririz" dedi

internethaber



Haber başlığına!..
İnanan varsa beri gelsin :turkiye:
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Türk Askeri, Afganistan Batağı'nda

İletigönderen bezgin » Prş Ara 03, 2009 21:03

Başkomutan yazdı: Etkinlik artacak ama şekline biz karar veririz" dedi

Haber başlığına!..
İnanan varsa beri gelsin :turkiye:


Yine olup biteni örtmek icin birbiriyle celisen ve akil karistirici binbir laf edecekler. Etkinlgin artmasi, zaten seklen savasin icine girmis olmak anlamina geliyor. Sayiyi arttirdikca, birlikler daha kolay hedef haline gelmez mi?




Resim

Afganistan’dan gelen ABD askerlerinin cenazelerini karşılayan Obama’nın yeni dayatması:
Bu pozu artık Erdoğan versin!

BAŞBAKAN Erdoğan’ın eski Başkan Bush ile 7 Kasım 2007’deki görüşmesinden sonra yaptığı “Hamdolsun, istediğimizi aldık” açıklamasının faturası, Türkiye’nin önüne kondu: Afganistan’da savaşacak Mehmetçik isteriz!

Elçi açıkladı
ABD’nin Ankara elçisi Jeffrey, “Daha fazla asker istiyoruz. Konu, Erdoğan’ın ABD ziyaretinde gündeme gelecek” dedi.

Diğer talepler
JEFFREY ayrıca Türkiye’nin Afganistan’ın inşasında oynadığı rolü, mali yardımı ve desteğini artırmasını istedi. Jeffrey Türkiye’nin terörle mücadele deneyimini Pakistan’la paylaşmasını ve model olmasını da önerdi.

Böyle olacağını bir ay önce yazdık
ABD’nin Afganistan ve Irak planları çerçevesinde Türkiye’ye biçtiği rolü, PKK açılımı için bastırdığını ve yeni durumun olası sonuçlarını 31 Ekim 2009 tarihli nüshamızda duyurmuştuk. Haberin devamında Pakistan için de planlar yapıldığını belirtmiştik ve Pakistan da masaya geldi.

Resim

“Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur...”
ABD’nin ‘renkli devrim’ ihracında kullandığı Yahudi spekülatör Soros, Sabancı Üniversitesi’ndeki konuşmasında “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” demişti.

Savaşçı güç sevkıyatına TSK karşı!
GENELKURMAY Başkanı Org. İlker Başbuğ, daha önceki açıklamasında Afganistan’a daha fazla asker gönderileceğini ancak görevlerinin kısıtlı olacağını söylemişti. Başbuğ “Biz ‘Kuvvetlerimizi çatışan tarafların ayrılmasında, terörle mücadelede, uyuşturucuyla mücadelede, mayın temizlemede kullanamazsınız’ diyoruz” ifadesini kullanmıştı. Türkiye’nin ülkede halen bin 700 civarında askeri bulunuyor.

Beyaz Saray’da protesto
BAŞKAN Obama’nın yeni Afgan stratejisini ve 30 bin asker göndereceğini açıklaması protesto edildi.

Gözleri Mehmetçiğin kanında
ABD Başkanı Barack Obama’nın açıkladığı yeni Afganistan stratejisine açıklık getiren Amerika’nın Ankara Büyükelçisi James Jeffrey “Türkiye’den daha fazla asker göndermesini istiyoruz. Başbakan Erdoğan’ın Washington ziyaretinde konu gündeme gelecek” dedi

ABD Başkanı Barack Obama yeni işgal altında tuttukları Afganistan stratejisini açıkladı. Obama, gelecek yaza kadar Afganistan’a 30 bin ek Amerikan askeri gönderilmesi talimatını verdi. New York West Point Askeri Akademisi’nde yeni Afgan stratejisini açıklayan Obama, “Başkomutanınız olarak, Afganistan’a 30 bin takviye Amerikan askerinin gönderilmesinin hayati ulusal çıkarımıza olduğuna karar verdim” dedi. Takviye askerlerin 2010 yılının ilk yarısında Afganistan’a mümkün olan en süratli biçimde konuşlanacağını belirten Obama, 18 ay sonra askerlerin evlerine dönmeye başlayacağını dile getirdi.

Bataklık itirafı...
Yaşanan tüm zorluklara ve Taliban’ın kazandığı ivmeye rağmen, Afganistan’ın kaybedilmediğini savunan Obama, ülkesinin Afganistan’daki ana hedefinin El Kaide şebekesinin yenilgiye uğratılması olduğunu kaydetti. “11 Eylül’de saldırıya buradan uğradık, yeni saldırılar da buradan tezgahlanıyor” ifadesini kullanan Obama, “ABD ve Amerikan halkının güvenliğinin Afganistan’da tehlikede olduğunu düşünmesem, her bir askerimizin yarın evine dönmesi için memnuniyetle talimat verirdim” dedi.

Müttefiklere çağrı
NATO üyesi müttefiklerine de çağrıda bulunan Obama, “Dostlarımız Afganistan’da bizimle birlikte savaştı ve hayatlarını kaybettiler. Şimdi, bu savaşı başarıyla sonlandırmak için bir arada olmalıyız. Tehlikede olan basit bir biçimde sadece NATO’nun güvenilirliğinin testi değil, tehlikede olan, müttefiklerimizin ve dünyanın ortak güvenliği” diye konuştu. ABD’nin müttefiklerinin de önümüzdeki günlerde takviye birlikler göndereceğinden emin olduğunu ifade eden Obama, “Amerikan askerleri ve NATO müttefiklerinden de beklenen ekstra kuvvetler, Temmuz 2011’de Afganistan’daki askerlerimizin bu ülkeden çıkışı sürecine başlamamıza olanak verecek” ifadesini kullandı.

Konuyu Erdoğan’a açacağız
Obama’nın ’müttefiklerden asker istiyoruz’ sözlerine ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, açıklık getirdi. Jeffrey, yeni stratejisi çerçevesinde diğer müttefik ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de Afganistan’a daha fazla asker gönderilmesini istediklerini söyledi. Jeffrey, bu konunun halihazırda üst düzey seviyede Türk yetkilileriyle görüşülmekte olduğunu belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika ziyareti sırasında konunun gündemde yer alacağını dile getirdi.

Esneklik bekliyoruz
Büyükelçi Jeffrey, görev tanımı konusunda da Türkiye’den esneklik beklediklerini söyleyerek, Afganistan’a giden her askerin aslında muharip güç sayılacağına işaret etti. Afganistan’daki Amerikan kuvvetlerinin komutanı General Stanley McChrystal ise, Obama’nın kendisine belirgin bir görev verdiğini ve ihtiyacı olan kaynağı temin ettiğini söyledi. McChrystal, Obama’nın yeni Afganistan stratejisi üzerinde çalıştığı 3 aylık sürecin başlangıcında Beyaz Saray’a uzun bir rapor sunmuş ve ek asker talebinde bulunmuştu. Başkan Obama’ya destek veren NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen de ek asker konusunda ABD’ye söz verdi. Rasmussen, NATO ülkelerinin ve müttefiklerinin, Afganistan’a en az 5 bin asker göndermesini beklediğini belirterek, bu sayının bir kaç bin fazla olabileceğini de söyledi. Bu arada Obama’nın stratejisine aralarında İngiltere ve Fransa’nın bulunduğu çok sayıda ülke destek verdi.

Başkan Obama kayıpları selamlıyor!

Afganistan’da düştüğü bataklıktan aralarında Türkiye’nin bulunduğu ülkelerden alacağı takviye askerle çıkmanın yollarını arayan işgal kuvvetleri, 2001’den bu yana bin 500 kayıp verdi. Öldürülenlerden 236’sı İngiliz askeri. Amerikan ordusu sadece bu yıl bu ülkede kaybettiği asker sayısı 300’ün üzerinde. Başkan Obama, yeni Afganistan stratejisini açıkladığı saatlerde Amerikan birliklerine düzenlenen saldırıda 2 asker daha öldürüldü. Bu son olayla birlikte, Afganistan’da bu yıl içinde öldürülen yabancı asker sayısı 486’yı buldu. Kayıplar nedeniyle Amerikan kamuoyunda yükselen tepkileri dindirmek isteyen Obama, artık Afganistan ve Irak’ta öldürülen askerlerin tabutlarını törenle karşılıyor.

TSK muharip güce karşı
Amerika’nın Türkiye’den muharip güç isteğine Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ karşı çıkıyor. Orgeneral Başbuğ, konuya ilişkin geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamalarda, “Biz ’Kuvvetlerimizi çatışan tarafların ayrılmasında, terörle mücadelede, uyuşturucuyla mücadelede, mayın temizlemede kullanamazsınız’ diyoruz” ifadesini kullanmıştı.

Bölgede bin 700 askerimiz var
Ülkeye daha fazla asker gönderileceğini ancak görevlerinin kısıtlı olacağını söyleyen Başbuğ, Afganistan’daki bütün operasyonların 2006’dan beri NATO idaresinde olduğunu dile getirmişti. Türkiye’nin bir piyade taburunun bu ikinci harekatta yer aldığını anlatan Başbuğ, bu görevde bulunan Fransa ve İtalya birliklerinin buradan çekilmek istediğini, boşalan yeri Türkiye’nin dolduracağını ifade etmişti. Afganistan’da görev yapan Türk askeri sayısı Kasım ayında yapılan takviyelerle bin 700’ü buldu. Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, 3 Ekim’de düzenlediği haftalık basın bilgilendirme toplantısında Türk askerlerinin Afganistan’daki görev teslimi hakkında bilgi vermişti. Gürak, 1 Kasım tarihi itibariyle Afganistan’a gidecek asker sayısının ise 1 bin 700 civarında olacağını ifade etmişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da yaptığı açıklamada, kasımdan itibaren asker sayısının 1 bin 700’e çıkacağını söylemişti. Kasım ayından önce Afganistan’da 720 askerimiz görev yapıyordu.

‘En iyi ürününüz askeriniz’
ABD’nin ’renkli’ devrim ihracında kullandığı Yahudi spekülatör George Soros, 2003’ün Mayıs ayında Sabancı Üniversitesi’ndeki konferansta yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin en iyi ihracat ürünü ordusudur” demişti. Soros, daha sonra New York’ta dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede, sarf ettiği, “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” sözünde ciddi olmadığını ileri sürmüştü. Soros, “Türk ordusunun ünü herkesçe biliniyor ancak ben o konuda şaka yapmıştım” ifadesini kullanmıştı.

Şehitleri halka açıklayamayız
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Afganistan’a asker gönderilmesine karşı çıkmıştı. Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi‘nin 16 Nisan’da düzenlediği konferansta konuşan Büyükanıt, Türkiye’nin terörle mücadele için Afganistan‘a asker göndermemesi gerektiğini söylemişti. Büyükanıt, “Oradan gelecek şehit haberleri Türk kamuoyuna açıklanamaz” demişti.

Obama’ya isyan: Özgürlük yalanıyla yüzbinleri öldürdünüz
ABD Başkanı Barack Obama’nın, Afganistan’a 30 bin ek Amerikan askeri gönderme kararı Amerikalıları sokağa döktü. Beyaz Saray’ın önünde toplanan binlerce kişi, kararın geri alınmasını istedi. Can kayıplarını vurgulamak için siyah giyinen Amerikalılar, yapma tabut ve mezar taşları taşıdı ve cenaze korteji şeklinde yürüyüş yaptı. Afganistan’ın “özgürlük ve demokrasi” yalanlarıyla işgal edildiğini belirten Amerikalılar, “İşgal Afganistan halkı için kaos, çatışma, ölüm, acı ve göz yaşından başka bir şey getirmedi. İşgal ile birlikte yüzbinlerce sivil hayatını kaybetti” dedi. Bu arada “Afgan kadınları için Kadınlar” adlı feminist bir grub ise buna karşılık, Afganistan’a asker gönderilmesine destek verdi ve aksi halde Afganların haklarının gerileyeceğini savundu. Grup üyelerinden Esther Hyneman, basın toplantısında, ABD’nin Afganistan’ı terk etmesi durumunda kadınların yeniden burka giymek zorunda kalacağını iddia etti. Grubun bir diğer üyesi, Afgan kadınlarının hayatlarını riske ederek okula gittiklerini, bu koşullarda onları desteklemeye devam etmeleri gerektiğini söyledi.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=27235
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cum Ara 04, 2009 16:00

TSK üzerinde aylardır yürütülen asimetrik psikolojik harekâtın, “Kürdistan”ın tanınması dışında, eninde sonunda Afganistan ve İran’a dayanacağını iddia ede geldik.
İşte “Kafes” ve Irak işgali sırasında görevde olan komutanların Ergenekon Savcılarınca davet edilmesinin hemen ardından hem Afganistan, hem İran için bastırmaya başladılar. Aynı gün, haftalık basın bilgilendirme toplantılarını da yapan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu’nun ses kayıtlarının internete düşürülmesi meselâ bonus mudur? Ya eski komutanların ifade zamanlaması?..İddia edilen bütün işler Hilmi Özkök döneminde gerçekleştiğine, o sırada Özkök’ün İkinci Başkanı da İlker Başbuğ olduğuna göre, “Size de çıkabilir” kabilinden büyük yılbaşı piyango bileti olabilir mi?

Irak’a “Çuval”…Afganistan ve İran’a “Kafes”- Meyyal UYGUR


CIA’cı Henry Barkey’i herhalde tanımayanımız yok. Bu zat 26 Mart 2003’te, yani ABD’nin Irak’ı işgaline destek için Gül Başkanlığındaki dönemin hükümetince Meclis’e sevk edilen, ancak yeterli oy çoğunluğunun bulunamaması sebebiyle çıkartılamayan 1 Mart tezkeresi vakasından 25 gün sonra meşhur Utah Üniversitesi’nde bir konferans verir. “Felaketle Flört: Türkiye, Irak ve ABD” başlıklı konuşmasında kelimesi kelimesine şunları söyler:

“Mevcut durum (tezkerenin kabul edilmemesinden söz ediyor) kötü olsa da, İslamcı olmasına rağmen 3 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye’de güçlü, esaslı bir hükümet, özellikle bizim söylenmesini düşündüğümüzü söyleyen ve yapan bir hükümet var. Onlar neden söz ediyor? Demokrasiden, AB ile bağlantıdan. Bu iki konuda Türkiye’yi güçlü şekilde destekliyoruz. Evet Türkler geçmişte de demokrasi ve AB’den söz etti, fakat gerçek şu ki daima gönülsüzlerdi. İlk defa bir Türk hükümeti güce sahip ve bunları söylüyor, biz de aynı şeyleri istiyoruz, çünkü bunlar Türkiye için, etnik veya dini ilgisi olmaksızın Türkiye halkı için iyi. Şimdi bunun retorik olduğunu söyleyebilirsiniz, fakat bu farklı bir retorik. Bu bizim rönesansımız. Onlar AB ile adaylık sürecinin Türkiye’yi demokratikleştireceğini anlıyor. Bu süreçte biz askeri çok sıkı bir kafese koyacağız. Bunun anlamı, askerin her 10 yılda bir veya hükümet değiştirmek için müdahale yapamayacağıdır…”

6 yıl sonra bugün Türkiye neyle meşgul? Askerin kapatıldığı “kafes”le!.

1 Mart tezkeresinin perde arkasında çok iş döndü. Birileri dışarıya “tezkere tamam” derken, içeride de milletvekilleri üzerinde kuyumcu titizliğiyle çalıştı ve o sonuç çıktı. Belki tezkerenin çıkmasını hakikaten istemiyorlardı, belki büyük bir oyun oynandı, bilinmez. Ama kesin olan şu, faturası TSK’ya kesildi, Süleymaniye’de başımıza “çuval” geçti. TSK’nın inişe geçirilişi de böyle başladı. Ve sanki o günden beri adeta kasıtlı bariz hatalar yapılıp, neticede Türkiye’ye büyük bedeller ödettirilmesi politikası izleniyor.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun geçenlerde AKP’nin Kızılcahamam Kampı’nda, milletvekillerine yaptığı (Yeni Osmanlı kısmı yalanlandı, bu kısma ilişkin bir açıklama gelmedi) şu değerlendirme, şüphe ve duyumlarımızın teyidi gibi:

“1 Mart tezkeresi eğer geçseydi, Güneydoğu savaş bölgesi içinde olacaktı. Yeniden Olağanüstü Hal (OHAL) gelecekti. Ben ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasını istemiyordum. Tezkerenin geçmemesi ise ABD ile ilişkilerimizi bozacaktı. Bizim A ve B planlarımız hazırdı. Bunları uyguladık.”

Şimdilerde İngiltere’de eski Başbakan Tony Blair, haksız Irak işgali sebebiyle hesaba çekiliyor. Türkiye sözüm ona o işgale katılmadı, ama hem fiili ortaklık yaptı, hem de çok büyük bedeller ödedi. “Çuval” yeter!..Bu durumda ülkemizde de, şu “A ve B planlarının” sorgusunun yapılması gerekmiyor mu?

TSK üzerinde aylardır yürütülen asimetrik psikolojik harekâtın, “Kürdistan”ın tanınması dışında, eninde sonunda Afganistan ve İran’a dayanacağını iddia ede geldik.

İşte “Kafes” ve Irak işgali sırasında görevde olan komutanların Ergenekon Savcılarınca davet edilmesinin hemen ardından hem Afganistan, hem İran için bastırmaya başladılar. Aynı gün, haftalık basın bilgilendirme toplantılarını da yapan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu’nun ses kayıtlarının internete düşürülmesi meselâ bonus mudur? Ya eski komutanların ifade zamanlaması?..İddia edilen bütün işler Hilmi Özkök döneminde gerçekleştiğine, o sırada Özkök’ün İkinci Başkanı da İlker Başbuğ olduğuna göre, “Size de çıkabilir” kabilinden büyük yılbaşı piyango bileti olabilir mi?

FG’nin gazetelerinden Todays Zaman’ın, Erdoğan-Başbuğ arasında 29 Ekim’de Başbakanlık Konutu’nda yapılan görüşmeden hemen sonra, “Başbuğ’a evini temizlemesi için yılbaşına kadar süre verildi” demesi herhalde atmasyon bir bilgi değildi!..Galiba sadece Irak tezkeresi, sadece Dolmabahçe değil, 29 Ekim zirvesinin de açıklığa kavuşması elzemdir.

Evet anlaşılan Afganistan ve İran için de A,B,C planları var!..Bugün falan da gündeme gelmiş değil, kökleri taa Bush zamanına dayanıyor. İşte yine aklıma bir konferans geldi. Dönemin Dışişleri Bakanı Rice’ın Müsteşarı Nicholas Burns, 22 Temmuz seçimleri ve Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasının ardından Türkiye’ye gelecektir. Gelmeden önce 13 Eylül 2007’de bir diğer meşhur kuruluş Atlantik Konseyi’nde konuşur, daha doğrusu Gül ve Erdoğan’a yapacağı tebligatı açıklar. Çok uzun ama çok önemli bu konuşmadan bazı bölümleri aktarmam gerekiyor:

-Türkiye, Pakistan’dan memleketlerine geri gönderilen Afgan mültecilerine yardım teklifinde bulunabilir, her iki tarafın sınır yönetimi ve gümrük işlemlerini geliştirmesine yardımcı olabilir, ya da ABD’nin yapmayı planladığı gibi, Afgan-Pakistan İmar Fırsat Bölgelerinin(ROZs) oluşmasına destek verebilir.

-AKP, artık Hükümeti, Meclisi ve Cumhurbaşkanlığını kontrol etmektedir…Türkiye’nin demokratik kurumları güçlendikçe ve reformlar ilerledikçe, Türkiye’nin ABD için stratejik ortak olarak önemi artar…Türkiye’nin Orta Doğu’da oynayabileceği bir bölgesel liderlik rolü, ABD’nin en acil dış politika hedeflerinin gerçekleşmesine yardımcı olabilir, ancak ülkelerimizin birbirine ters amaçlarla hareket etmesini engellemek için koordinasyonun dikkatli yapılması gerekir.

-Türkiye’nin yakın tarihlerde İran ile eneri alanında bir mutabakat imzalaması tedirgin edicidir. Şu an İran ile her zamanki gibi iş yapma zamanı değildir. (Obama’nın temsilcileri de aynı şeyleri söylüyor)

-Şu an Türk siyasetinde potansiyel yeni bir dönemin eşiğinde duruyoruz, önümüzde ABD-Türkiye ilişkilerinde stratejik ortaklığı yenileme şansı bulunuyor. Yeni hükümete bu mesajı bizzat vermek üzere yakında Ankara’ya seyahat edeceğim…21. yy. için güçlü, hayati ve yeri doldurulmaz bir Türk-Amerikan ittifakını oluşturmak üzere aynı vizyon ve kararlılığı paylaşan Türk yöneticileri ile birlikte çalışmayı bekliyoruz.

Irak’taki ABD askerlerinin çekilmesini düzenledikten sonra Temmuz başında Ankara’ya gelip, Başbuğ ve Davutoğlu ile görüşen “Çuvalcı” General David Petraeus’un, “Türkiye’den Afganistan operasyonları konusunda verebileceği desteğin en büyüğünü” istediğini de unutmayalım!..

Majestelerinin Ricası
Bu süreçte “Majesteleri”nin katkısına da göz atalım. Özellikle İran tecrübesiyle çok başarılı bir “kariyeri” olan İngiltere’nin yeni Ankara Büyükelçisi David Reddaway, iktidara çok yakın bir gazeteye 11 gün önce verdiği röportajda, (Sorular da, cevaplar da birbirinden ilginç. Onları yeri geldikçe değerlendiririz) İran ve Afganistan konusunda Türkiye’den “ricalarını” şöyle sıraladı:

“Diplomatik oyun hala sürüyor, ama İranlılar girişime yanıt vermiyor. Bu nedenle Türkiye’nin rolünü çok önemsiyoruz, çünkü Türkiye ve İran’ın güvene dayanan iyi ilişkileri var. Türkiye bu belirsizliği gidermek için yardımcı olursa çok memnun oluruz…Türkiye, bizim şimdiye kadar başaramadığımızı yaparak, İran yönetimini ikna edebilir…Türkiye bunu başarabilirse uluslararası toplum müteşekkir olacaktır.”

“İnsanlar askerlerin tabutta ülkelerine döndüğünü görüyor ve tepki duyuyor. Hükümetlerin önündeki zorluk ‘bu savaşın bizimle ne ilgisi var’ diyen seçmenlerine Afganistan’ın bizim güvenliğimiz için kritik önemde olduğunu anlatmak. Vücudun bir bölgesinde iltihap varsa bu tüm vücuda yayılır. Bunu emperyalist amaçlarla değil, kendi ülkelerimizin güvenliği için yapıyoruz.”

Aynı gün İngiltere Başbakanı Brown’ın Sözcüsü Simon Lewis, 10 NATO üyesi ülkenin 5 bin ek asker gönderme sözü verdiğini, Başbakan Brown’un da konu hakkında NATO Genel Sekreteri Rasmussen’i bir mektupla bilgilendirdiğini açıkladı.

Ne tesadüf aynı günlerde Times Gazetesi, Obama’nın Afganistan’a ek asker göndermesi için NATO’ya uyguladığı baskı sonucu Türkiye’nin de 500-600 ek asker göndermeyi kabul ettiğini, bunun Erdoğan’ın ABD ziyaretinden sonra açıklanacağını iddia etti.

Yine ne tesadüf aynı günlerde Başbakan Erdoğan, “İngiltere Başbakanı’nın talebi üzerine”, onunla bir telefon görüşmesi yaptı. Ve bu görüşmeden tam 3 gün sonra Brown, iktidarın gazetesi Sabah’a, şunları söyledi:

“ABD’de General McChrystal’ın değerlendirmesinin ve Başkan Obama’nın da benzer kararlarının ardından, Afganistan’da gelişimin bir sonraki aşamasında Türkiye’nin nasıl katkıda bulunabileceği hakkında Erdoğan’la konuştum ve yardım konusunda istekliliğini, Erdoğan’ın büyük bir devlet adamı olmasına bağlıyorum.”

Emperyalizm ve işbirlikçileri bu oyunu da çok iyi götürüyor. Süreç, siyasi, sosyal, ekonomik, askeri boyutlarıyla, Irak’ın işgaline gidişe o kadar benziyor ki. Bir yandan TSK “kafes”leniyor, öte yandan iktidar cenahından işi iyice sağlam kazığa bağlamak için, “Ergenekon’da hukuk ihlalleri mi yapılıyor ne?” soruları ortaya atılıp, “desteğimizi çekeriz haaa” mesajı veriliyor…Beri yandan Dubai kriziyle “ölüm” gösteriliyor (Unutmayalım Ecevit iktidarını bir Anayasa kitapçığının fırlatılması ve ardından gelen ekonomik kriz silip-süpürmüştü), diğer taraftan Sarıgül parlatılıyor, Alevi partileri kuruluyor (Bu da CHP’yi bölme amaçlı Kemal Derviş rolü).

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ian Kelly, “Erdoğan’ı dört gözle beklediklerini” duyurdu. Bu ahval ve şeriatta onlar beklemeyecek de, biz mi bekleyeceğiz?!..Her şey olmuş, bitmiş. Bize de çene yormak düşüyor…

Keşke bir mucize olsa, Allahım son kez bu milletin yüzüne baksa da, bu ziyaret gerçekleşemese!..

http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8401
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cum Ara 04, 2009 17:30

Kirli Pazarlik
Resim

IRAK işgalinde, askerlerinin bir bölümünü Türkiye üzerinden sevketmeyi planlayan ve bu konudaki taleplerini kapalı kapılar ardında dillendiren ABD, yeni bir “1 Mart Tezkeresi” krizi yaşamamak için bu kez AKP iktidarına karşı kartlarını açık oynadı.

Obama bunu tekrar edecek
ANKARA üzerindeki baskısını artırmayı amaçlayan Amerika, Başbakan Erdoğan’ın 7 Aralık’ta gerçekleştireceği ziyarette masaya koyacağı “Afganistan’a muharip güç” talebini, ABD Büyükelçisi Jeffrey’in ağzından kamuoyuna açıkca ilan etmesi Türk Dışişleri’ni gerdi.

Dişişleri: ABD Büyükelçisi Jeffrey’in sözlerinden rahatsızız
Barack Obama’nın açıklamalarının hemen ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in en kısa sürede müttefiklerden ek asker katkısını beklediklerini açıklaması, Ankara’da rahatsızlık yarattı. ABD’li Büyükelçinin sözlerini ANKA’ya yorumlayan üst düzey bir diplomatik kaynak, Başkan Obama’nın müttefiklerinden esasen muharip askere kastettiğini belirterek, “Biz öyle bir misyon ile asker gönderme imkanımız bulunmamaktadır. ABD de bunu biliyor” dedi. Açıklamaları sırasında Türkiye gibi bazı müttefiklerinden “sıcak çatışma girmeme konusunda daha esnek davranması” beklentisini dile getiren ABD Büyükelçisi Jeffrey’in son açıklamalarına tepki gösteren kaynak, “Büyükelçinin, böyle bir açıklama yapmasını doğrusu yadırgadık” şeklinde konuştu. Jeffrey’in açıklamaları için “biraz garip oldu” ifadesini de kullanan kaynak, “Büyükelçi, açıklama yapmadan bizim görüşlerimizi alabilirdi” siteminde de bulundu. “Biz oradaki herhangi bir unsurla karşı karşıya gelmek istemiyoruz” ifadelerini kullanan kaynak, Türkiye’nin ülkedeki eğitim faaliyetlerini daha da artıracağını, sivil anlamda daha fazla gayret göstereceğini, askeri ve polis eğitimi konusunda imkanlarını daha da zorlayacağını da söyledi.

ABD Büyükelçisi Jeffrey’in açıklamaları Ankara’ya bomba gibi düştü.

Hazırlıklı olun mesajı verildi
EMEKLİ Büyükelçi İnal Batu, Jeffrey’in açıklamalarını baskı amaçlı bir diplomatik uygunsuzluk olarak niteledi. Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir ise ABD büyükelçisinin kamuoyuna verdiği mesajla ‘Obama’nın talebine ‘hazırlıklı olun’ dediğini vurguladı.

ABD’nin asker dayatması diplomatik krize dönüştü
‘Afganistan’a muharip güç’ talebi ABD-Türkiye ilişkisini krizin eşiğine getirdi. Reddedilen 1 Mart Tezkeresi öncesinde gizli pazarlıklar yürüten Amerika, baskı kurmak için bu kez kartları açık oynuyor.

ABD Başkanı Barack Obama’nın NATO’ya üye ülkelerden Afganistan’a savaşacak asker istemesi Ankara-Washington ilişkisini yeni bir krizin eşiğine getirdi. Irak’ı işgal etmeden önce askerlerini bölgeye Türkiye üzerinden sevketmek isteyen ve bu konudaki taleplerini kapalı kapılar ardında dillendiren ABD, 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle uğradığı hayal kırıklığını yaşamamak için bu kez kartlarını açık oynamaya başladı. Ankara üzerindeki baskısını artırmak isteyen ABD, Başbakan Erdoğan’ın 7 Aralık’ta gerçekleştireceği Washington ziyaretinde ikili görüşmelerde gündeme getirebileceği talebini, önceki gün kamuoyuna açık bir şekilde duyurdu.

Jeffrey’in acelesi var!
Daha önce, Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt, halen görevdeki Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Milli Güvenlik Kurulu tarafından yapılan “Afganistan’a muharip güç göndermeyiz” açıklamalarını görmezden gelen ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinin 5 gün öncesinde basın mensuplarını toplayarak “Türkiye’den ek asker göndermesini istiyoruz. Ayrıca Türk askerlerine konulan ’sıcak çatışmaya girmeme’sınırlamalarınında kaldırılmasını istiyoruz” dedi.

Başbakan’dan ses yok
Başbakan Erdoğan’dan ABD’nin talebi konusunda net bir ifadesi bulanmasa bile Ankara’dan bu konuda Washington’u üzecek açıklamalar geliyor. Fransa’ada katıldığı bir etkinlikte açıklamalarda bulunan Milli Savurma Bakanı Vecdi Gönül, Afanistan’daki Türk askerlerinin çatışmaya girmemesi konusundaki rezervlerin sürdüğünü belirterek, bu ülkedeki bin 750 Türk askerinin “Sürekli Özgürlük Harekatı” na dahil olmayacağını söyledi.

Elçi baskı oluşturdu
NTV’ye açıklamada bulanan üst düzey bir diplomat da Vecdi Gönül’ün açıklamalarını destekleyen ifadeler kullanıldı. ABD Büyükelçisi Jeffrey’in açıklamaları diplomatlar tarafından da “dayatma” olarak yorumlandı Emekli Büyükelçi İnal Batu Jeffrey’in açıklamalarını baskı amaçlı bir diplomatik uygunsuzluk olarak niteledi. “ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin açıklamaları diplomatik teamüllere uymayan bir tavır olarak nitelendirmek gerekir. Başbakan’ın ABD ziyaretini şimdiden baskı altına almıştır.Açıklamaları gündemi belirleme çabası olarak görüyorum” diyen Batu şunları kaydetti: “Gerçi bunu talimat almadan yapamaz ama yine de diplomatik açıdan yanlıştır, düzeltmesi gerekir. ABD ziyareti öncesinde Türkiye’nin önceliklerini hiçe sayarak, sadece kendi gündemlerini Türkiye kamuoyuna bir baskı aracı olarak sunmaları son derece yanlıştır. ABD büyükelçilerinin zaman haddini aşan davranışları olmuştur. Büyükelçi hem uyarıyor, hem de üstü kapalı tehdit ediyor. Diplomatik olarak son derece yakışıksız bir tutumdur.” Türkiye’nin eski Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir ise ABD büyükelçisinin kamuoyuna verdiği mesajla ’Obama’nın talebine hazırlıklı olun’dediğini vurguladı.

İtirazların önünü kesti
Kandemir, “Jeffrey Başbakan’ın ABD ziyaretinin öncelikli gündem maddesini Türk kamuoyuna yansıtmış oldu. Bir anlamda da kamuoyu yaratma girişimine girdi. Açıklamalarla Türkiye’nin itirazlarının önünü de kesmek istiyorlar” dedi.

Başbakan Erdoğan 7 Aralık’ta, ABD Başkanı Barack Obama’nın daveti üzerine ABD’de olacak. Oval Ofis’te gerçekleştirilecek olan Obama-Erdoğan görüşmesinde, Afganistan’a asker talebi ana gündem maddesi olacak. PKK açılımı, Ermeni protokolü ve Kıbrıs da zirvede gündeme gelecek.

Holbrooke’la ek gücü konuştu
NATO dışişleri bakanları toplantısına katılmak üzere Brüksel’e giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD’nin Afganistan ve Pakistan özel temsilcisi Richard Holbrooke ile görüştü. Edinilen bilgiye göre görüşmede Holbrooke’un, Türkiye’nin Afganistan’a katkılarını takdir ettiği, herhangi bir asker talebinde bulunmadığı bildirildi. Bu arada NATO dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basına bilgi veren İttifak sözcüleri, Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi için asker ve polis, en az bin ilave eğitimciye ihtiyaç duyulduğunu ve toplantıda bu konuya ağırlık verileceğini belirttiler.

Haber: Fatih ERBOZ - Yenicag

Resim
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen Başkomutan » Cum Ara 04, 2009 21:50

Türkiye'den Afganistan'a yeni asker

Türkiye, Afganistan'a göndereceği asker sayısını bildirdi. NATO kaynakları ülkelere göre asker dağılımını yayınladı.


Resim

Türkiye'nin, Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi için bu ülkeye en az 60 jandarma ve asker gönderme taahhüdünde bulunduğu bildirildi.

NATO kaynaklarına göre, Afganistan'ın ağırlıklı gündem maddesi olduğu NATO dışişleri bakanları toplantısında diğer üye ülkeler ve NATO ortaklarının asker ya da eğitimci taahhütleri ise şöyle:

Birleşik Kırallık: 1200 asker

İtalya: 1140 asker

Gürcistan: 923 asker

Polonya: 680 asker

Güney Kore: 400 asker

Slovakya: 240 asker

İsveç ve Arnavutluk: 125'er asker

Portekiz ve Avustralya: 120'şer asker

Romanya ve Çek Cumhuriyeti: 100'er asker

Kolombiya: 84 asker

Makedonya: 80 asker

Karadağ, Ermenistan ve Moğolistan: 40'ar asker

Hırvatistan: 40 polis eğitimcisi

Finlandiya: 25 asker

Ukrayna: 22 asker

Litvanya: 20 asker



internethaber


...bir asker bile fazla :turkiye:
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cum Ara 04, 2009 22:16

Bizim disimizda müslüman ülke yok, gel de bunu "van minit" zokasini yutmus saf dindaslara anlat.
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen ozgurk » Cum Ara 04, 2009 23:59

birde ayagina gidecek abdnin askerin canini peskes cekmek icin nede olsa onlar icin mehmetcik kelleden ibaret ..

boyle giderse millet cocugunu askerede gondermez memlekette pkklilar yakip yikiyor icraat yok abd ye gelince serefsizlik diz boyu
Kullanıcı küçük betizi
ozgurk
Üye
Üye
 
İletiler: 16
Kayıt: Sal Kas 03, 2009 22:08

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Ara 05, 2009 1:45

Afganistan'da ABD'nin asıl misyonu nedir?

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiliz The Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan “Tüm Ülkeler Afganistan Misyonunda Rol Oynamalı” başlıklı makalesinde Türkiye’den savaşacak asker beklentisinde olduklarını belirterek, “Bölgedeki ülkeler için tehlike oldukça büyük. Her türlü inançtan siviller katledildi; ancak en büyük bedeli Müslümanlar ödedi. Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve nüfusu çoğu Müslüman olan diğer ülkelerden askerler, Afganistan’da aşırılıkla mücadele ediyor ve onların katkısı bizim misyonuz için hayatidir” dedi.

Peki nedir ABD’nin asıl misyonu?

ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre “İslam dünyasında reform ABD’nin 21. yüzyıldaki en önemli stratejik girişimidir ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.”

Yani ABD İslam dünyasında reform yapacak. Türkiye de bu konuda ABD’ye yol gösterecek, yardım edecek hatta bu savaşa destek olmak için asker verecek!

Öyle ki, Türkiye’den İran’a yaptırımlar konusunda bile destek isteniyor.

The Economist’in haberinde de “Aslında Erdoğan için Obama’ya İran’a yeni yaptırımları destekleme isteksizliğini izah etmek daha zor bir iş olabilir. Türkiye, BM Güvenlik Konseyi’nde daimi olmayan üyeliğini sürdürüyor. Batılı bir diplomat ’Yaptırımlar konusunda bir oylama yapılırsa o zaman Türkiye’nin yanımızda mı, yoksa karşı tarafta mı olduğunu öğreneceğiz’ dedi” ifadeleri kullanıldı!

Türk halkı kesinlikle karşılarında ama Türkiye’yi yönetenlerden emin değilim!

* * *

Meselenin özetini ise İran’ın Paris Büyükelçisi Seyid Mehdi Mirabutalebi yaptı ve “Neden bu kadar yabancı askeri güç var? El Kaide’yi kim kurdu? Taliban’ı kim kurdu? Bunları Amerikalılar kurdu. Orada olmak için bunları bahane ediyorlar. Doğal kaynakları almak için bölgedeler. Amerikalılar için bunun ikinci Vietnam olacağını düşünüyorum” dedi.

Tam da bu konuyla ilgili olarak Kızıl Ordu generallerinden Viktor Yermakov’un CNN’deki bir açıklaması yayımlandı.Yermakov, Obama’ya “Ek asker için harcayacağınız parayla bölgeyi kalkındırın, okul ve cami yapın” tavsiyesinde bulundu.

Yermakov, “Gözlerimin önünde tarih tekerrür ediyor. Afgan mücahitlerine karşı Sovyet birlikleri, mücadelesinde başarısız oldu. İlginç bir şekilde o dönemde bu gruplar ABD tarafından destekleniyordu. Sovyetler Birliği, bölgedeki askeri gücünü 100 bine kadar çıkardı. Ancak 15 bin kişiyi geride bırakarak döndü. Şimdi Obama da bölgedeki asker sayısını 100 bine çıkarmak istiyor. Ek asker göndererek bölgede hiçbir iş başarılamaz. Ancak tek bir şey olur. Obama, havalimanına daha fazla giderek, öldürülen Amerikan askerlerine son görevini yerine getirir” dedi.

Afganistan’da işgal kuvvetleri adına yöneticilik yapan Hikmet Çetin de “30 bin değil 300 bin asker de gönderseniz yetmez” diye bir açıklama yaptı.

* * *

Afganistan operasyonu Sovyetler Birliği’nin çökmesine yol açtı. Şimdi aynı batağa, ABD de saplanıyor. ABD’nin akıldan yoksun bu girişiminin arka planında ideoloji var, dünya hakimiyeti kurgusu var. ABD, Asya’daki enerji kaynakları ile birlikte Rusya ve Çin’i, bu arada muhtemel bir Orta Asya Türk Birliği’ni durdurmak istiyor. Sovyetler ise Afganistan üzerinden sıcak denizlere inmek istiyordu. Fakat, gerilla savaşı ile geçmiş bir tarihe sahip olan Afganistan, işgalcilere hep mezar oldu.


Arslan BULUT / 5 Aralık 2009, YENİÇAĞ
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cmt Ara 05, 2009 18:31

Başbakan tamam dedi, TSK direniyor!

Ankara bir kaç gündür yine çalkalanıyor.
Başbakan’la TSK arasında iplerin bir kez daha kopma noktasında olduğu konuşuluyor.
Hayır bu sefer konu Ergenekon ya da o ambalajla TSK’ya karşı yapılan imaj operasyonları değil.
Yeni çatışma konusu ABD’nin Afganistan için talep ettiği muharip güç!
TSK’nın bu konudaki bakışı net.
Genelkurmay, tarihi ve inanç bağlarımızın bulunduğu Afganistan’a savaşacak bir gücün gönderilmesine karşı.
Buna karşın önceleri aynı bakışta olan Erdoğan’ın Beyaz Saray’ın baskılarına boyun eğdiği konuşuluyor.
Öyle ki ABD’nin Ankara sefiri Jeffrey’in konu ile ilgili olarak önceki gün yaptığı açıklamaları Tayyip Bey’in arzusuna bağlayanlar bile var.
Buna göre iki gün sonra yapılacak olan Obama-Erdoğan görüşmesinde netleşmesi beklenen Afganistan’a asker gönderme olayı için Türk kamuoyunun alıştırılması düşünülmüş!
Görüldüğü gibi büyük bir ihtimalle TSK’nın itirazı işe yaramayacak çünkü kararı verecek olan sonuçta siyasi iradedir.
Kıbrıs, K. Irak, Kürt açılımı konusu ve İran olayı gibi netameli konularla sıkışan AKP iktidarı, Afganistan bağlamında ABD ile arasında bir sorun çıksın istemiyor!
Kabil’e asker için Tayyip Bey’i frenleyecek tek olgu belki tabanı ve grubu olabilirdi lakin Batı cephesine meydan okuyan İran’ın son tutumu Erdoğan’ın bunları bile göz ardı etmesine neden oldu. Başbakan Oval Ofis’de muhtemelen İran konusunda tarafsızız diyebilmek için Afganistan’a asker talebine evet diyecek ki yukarıda belirttiğimiz gibi bunun işaretleri birkaç gündür Ankara’dan zaten veriliyor.
Gelelim bu işin kamuoyuna izahına.
Başlangıçta bu iş alevlenmez ve tepki oluşmaz zira konu yandaş medyanın karartması ile örtülür lakin Afganistan’dan cenazeler gelmeye başladığında ise bir anda gündeme oturur.
Öyle zira Türk kamuoyu ne kadar sansürlense ve bastırılsa da tepkisini bir şekilde yansıtır ve AKP iktidarına “Bu çocuklar Afganistan’da niçin öldüler” sorusunu sorar.
Bitmedi, hemen akabinde ilk günden beri sorulacak olan şu sorular koroya dönüşür:
-Sen Türkiye’deki terörü bitirdin mi de Afganistan’da var olduğu ileri sürülen terör için asker gönderdin?
-Afgan terörü (!) için Türkiye’den asker talep edenler Türkiye’deki terörü önlemek için bırakın askeri yardım yapmayı bizatihi terörü yani PKK’yı desteklemedi mi? Hal öyle ise Türk askerini savaşmak için Afganistan’a göndermek TSK’yı peşkeş değil midir?
Afganistan’a muharip güç göndererek El Kaide’nin hedefine girmek hangi aklın ürünüdür? Türk askerinin Kabil’e gönderildiğinin ertesinde Bin Ladin Türkiye’de katliamlar yaptırırsa bunun hesabını kim verecek?

Sabahattin ÖNKİBAR - Yenicag - 04/12/2009
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cmt Ara 05, 2009 19:25

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili M.B.Gültekin: [3 Kasım 2009]
Mehmetçiğin kanı pazarlanacak mal değildir!


“En iyi ürününüz askerinizdir” diyen Soros’un sözüne, “Ben Türkiye’yi pazarlamak ile görevliyim” diyerek eşlik eden Recep Tayyip Erdoğan, iki gün sonra Afganistan ve Pakistan’a savaşmak üzere gönderilecek asker konusunu görüşmek üzere Amerika’ya gidiyor.
Amerika’nın Ankara Büyükelçisi James Jeffrey açıkladı:
Kosova, Lübnan ve Afganistan’a gönderilen askeri kaynak ve insan yetmezmiş gibi, şimdi daha fazla Mehmetçiği kendi cinayetlerinde kullanmak üzere istiyorlar.
7 Aralık 2009 tarihinde Erdoğan’ın Amerika’ya yapacağı ziyarette önüne konulacak madde başlıkları şimdiden belli olmuştur.
Erdoğan’ın, Türkiye’deki Amerikan açılımları ile ilgili durum raporunu vermesine müteakip; Afganistan/Pakistan’a ilave asker ve kaynak tahsisi konuşulacaktır.

AKP, AMERİKA’YA MECBURDUR
Irak’tan sonra Afganistan’da da yenilmekte olan Amerika, şimdi, savaşın yükünü, aralarında Türkiye’nin de olduğu müttefiklerinin üzerine yıkarak çıkış yolunu bulmaya çalışıyor.
Türkiye bilindiği üzere Amerika’nın bu yöndeki taleplerini daha önce ret etmişti.
Türkiye’nin bütün milli güçleri kavgalı hale gelen AKP, bugün ABD’ye her zamankinden daha fazla muhtaç hale gelmiştir. İktidarda kalabilmek için ABD’nin bütün dayatmalarına boyun eğmektedir.
Amerika, AKP’nin bu mecburiyetini bilmenin verdiği rahatlıkla AKP’den Mehmetçiğin kanını istemektedir.

MEHMETÇİĞİN KANI SATILIK DEĞİLDİR
Hiçbir hükümet, emperyalistlerin çıkarı için Mehmetçiği ateşe süremez.
AKP iktidarı eğer bu yönde bir karar alırsa, hiç kimsenin şüphesi, olmasın bu o kararı alanların sonu olacaktır.
Türkiye’nin tüm milli güçlerine, bütün Partilerine sesleniyoruz:
Afganistan ve Pakistan’a Türk askeri gönderilemez!

http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.as ... haber=2139
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Amerika Mehmetçiğin Kanını İstiyor

İletigönderen bezgin » Cmt Ara 05, 2009 21:07

Gahpecik Gancuga Bak, Türk Askerinin kanini icecekmis.
Hillary Clinton Türkiye'ye baskı sinyali verdi
Resim

ABD Dişişleri Bakanı, Afganistan’a yeni asker sevkiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin katkısı bizim misyonumuz için hayatidir” dedi.

ABD, Türkiye’ye sarıldı
Washington’un Türk askerini Afganistan batağına çekme çabası aralıksız sürüyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, “Türkiye gibi Müslüman bir ülkenin katkısı bizim misyonumuz için hayatidir” dedi.
Afganistan’da kan kaybeden ABD, savaşa girmesi için Türkiye’ye çağrılarını sürdürüyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın NATO’ya üye ülkelerden Afganistan’a savaşacak asker istemesinin ardından ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Başbakan Erdoğan’ın ziyareti öncesinde basın mensuplarını toplayarak “Türkiye’den ek asker göndermesini istiyoruz. Ayrıca Türk askerlerine konulan ’sıcak çatışmaya girmeme’ sınırlamalarınına kaldırılmasını istiyoruz” demişti. Bu gelişmeler yaşanırken bu kez, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye’den Afganistan’a muharip asker göndermesi çağrısını yaptı. Hillary Clinton, İngiliz The Daily Telegraph gazetesince yayımlanan “Tüm Ülkeler Afganistan Misyonunda Rol Oynamalı” başlıklı makalesinde “Afganistan ve Pakistan halklarını ve hükümetlerini tehdit eden şiddetli aşırılık, bölgenin istikrarını da zedeliyor, dostlarımızın, müttefiklerimizin ve dünya çapındaki çıkarların güvenliğini de tehdit ediyor” diye yazdı.

Misyonları için önemliymiş
Clinton, Türkiye’den savaşacak asker beklentisinde olduklarını belirterek şunları söyledi: “Bölgedeki ülkeler için tehlike oldukça büyük. Her türlü inançtan siviller katledildi; ancak en büyük bedeli Müslümanlar ödedi. Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve nüfusunun çoğu Müslüman olan diğer ülkelerden askerler, Afganistan’da aşırılıkla mücadele ediyor ve onların katkısı bizim misyonuz için hayatidir.”

Obama asker isteyecek
Bu gelişmeler yaşanırken, The Economist dergisi de konuyla ilgili geniş bir haber yayımladı. Dergi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gelecek hafta ABD Başkanı Barack Obama ile yapacağı görüşmede daha çok asker talebi ile karşılaşacağını kaydetti. Ancak Erdoğan’ın muharip asker talebini reddedeceğini belirtti. Dergi, Obama, Erdoğan görüşmesindeki bir başka konunun ise İran olduğunu belirterek, “Aslında Erdoğan için Obama’ya İran’a yeni yaptırımları destekleme isteksizliğini izah etmek daha zor bir iş olabilir. Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nde daimi olmayan üyeliğini sürdürüyor. Batılı bir diplomat ’Yaptırımlar konusunda bir oylama yapılırsa o zaman Türkiye’nin yanımızda mı, yoksa karşı tarafta mı olduğunu öğreneceğiz’ dedi” ifadelerine yer verdi.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haber ... ?hit=27395
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: NATO, Afganistan'da kan dökmeye kararlı

İletigönderen Türk-Kan » Prş Ara 17, 2009 19:02

Resim

NATO, Afganistan için Rusya'nın kapısını çaldı

Sovyetler, 1979'da Afganistan'ı işgal etti. Afgan mücahitlerle savaşan Rusları bu ülkeden çıkarmak için başta ABD ve NATO olmak üzere tüm Batılı devletler seferber oldu, dünya savaşın eşiğine geldi. On yıl sonra Ruslar Afganistan'dan çekildi. Ancak dün Moskova'da sürpriz bir gelişme oldu. NATO, Afganistan konusunda Rusya’dan yardım istedi. Moskova'dan silah ve lojistik destek talep eden NATO, yakında Rus askeri de isteyebilir.

Soğuk Savaş döneminde Sovyet tehdidine karşı kurulan ve bir dönem Rus askerlerini Afganistan'dan çıkarmak için seferber olan NATO, bu ülke konusunda Rusya'dan yardım isteyecek duruma geldi.

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, dün Moskova'da buluştuğu Rus liderlerden Birliğin Afganistan’daki çabalarına destek olmasını istedi.

Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Başbakan Viladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüşen Rasmussen, uluslararası güçlerin Afganistan savaşındaki başarısının Moskova açısından da önemli olduğunu söyledi.

Rasmussen Medvedev’le görüşmesinde, “Afganistan teröristler için güvenli bir yer olursa, bunun kurbanlarından biri de Rusya olur” dedi.

SİLAH VE LOJİSTİK DESTEK İSTEDİ

Rus haber ajansı RİA Novosti, Rasmussen’in Rusya’dan başta askeri helikopter olmak üzere yüzlerce ağır makineli silah, tabanca, roket fırlatıcısı, havan topu, nakliye uçağı, kamyon, ağır toplar ve zırhlı personel taşıyıcıları talep ettiğini bildirdi.

NATO'nun Moskova'dan bir sonraki isteğinin ise asker talebi olması bekleniyor.

RUSYA NE CEVAP VERECEK

Geçmişte Afganistan bataklığında büyük kayıplar veren ve bu savaşla bir anlamda kendi sonunu hazırlayan Rusların bu isteklere nasıl cevap vereceği merak konusu.

Hali hazırda NATO’ya Afganistan’a göndereceği malzeme için topraklarını kullanma izni veren Rusya, işbirliğini artırmaya yönelik talebe henüz olumlu veya olumsuz bir cevap vermedi.

Lavrov, Medvedev’in NATO'nun isteklerini değerlendireceğini söylerken, Rasmussen Rusya'dan acil bir cevap beklemediğini belirtti.

RAMBO FİLMLERİNE KONU OLMUŞTU

Afganistan’da batılı devletler tarafından desteklenen Afgan mücahitlerle giriştiği mücadelede 10 sene içinde yaklaşık 15 bin askerini kaybeden Sovyetler Birliği, bu ülkeden askerlerini 1989 yılında çekmişti.

Rusya, ABD’nin Taliban’ı devirmek için 2001 yılında Afganistan’a girmesinin ardından ise defaatle bu ülkeye tekrar asker göndermeyeceğini belirtmişti.

Hatta Rusya'nın Afganistan'daki mücadelesi, popüler Hollywood filmlerine konu olmuştu. Bu filmlerin en ünlüsü olan "Rambo 3" filminde "Vietnam fatihi" ABD'li asker John Rambo Afgan Mücahitlerle birlikte Rus askerlerine karşı savaşmıştı.


Hürriyet, 17 Aralık 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x